Yerli kredi şirketleri ülke notu verir mi?

0
104

Türkiye’de kurulu derecelendirme kuruluşları JCR, Saha, Kobirate ve Turkrating’e 2018 sonunda DRC de eklendi. Şirket değerlemesi alanında faaliyet gösteren DRC’nin hedefleri arasında ülke notu vermek de bulunuyor.

Uluslarararası kredi kuruluşlarının yaptıkları değerlendirmeler son yıllarda sorgulanıyor. 2008 krizinden sonra Avrupa ülkelerinde yerli derecelendirme şirketleri faaliyetlerine başladı. Türkiye’de de yerli derecelendirme kuruluş sayısının arttığı görülüyor. Şu anda Türkiye’de Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından yetkilendirilen 8 kredi derecelendirme şirketi bulunuyor. Bunların uluslararası derecelendirme kuruluşları S&P, Moody’s, Fitch ile Türkiye’de kurulan JCR, Saha, Kobirate, Turkrating ve DRC olduğu görülüyor.

Geçtiğimiz yılsonunda faaliyetlerine başlayan DRC Derecelendirme Hizmetleri finans sektöründe tecrübesi olan 5 arkadaşın biraraya gelmesiyle kurulmuş. Ancak, Türkiye’de kurulan şirketlerin ağırlıklı olarak şirket değerlemesi yaptığı görülüyor. Bu şirketlerin önümüzdeki dönemde S&P, Moody’s, Fitch gibi ülke değerlemesi yapıp yapmayacağı ve yaptıklarında uluslararası kabul görüp görmeyeceğini izleyeceğiz.

Diğer yandan şirketlere verilen notların da ülke notları kadar önemli olduğu görüyor. Çünkü, birçok yatırımcı şirketlerin notlarına bakarak yatırım kararı veriyor. Ayrıca, özellikle tahvil çıkartacak veya kredi alacak şirketler açısından da kredi notu önemli hale geldi. Yani kredi notu bir anlamda şirketin itibarını da gösteriyor.

DRC’nin kurucularından Dr. Cenk Süer, ekonomide yaşanan gelişmeler nedeniyle şirketlerin daha düşük maliyetli fon arayışlarının bulunduğunu, bu nedenle şirketler açısından not değerlerinin önemli hale geldiğine dikkati çekiyor. Uluslararası derecelendirme kuruluşlarının yerel piyasa dinamiklerinden uzak oluşunun şirketleri değerlendirmelerinin önündeki en büyük engel olduğunu ifade eden Süer, “Diğer yandan uluslararası derecelendirme kuruluşları ülke notunu değiştirdiklerinde şirketlerin notlarını da değiştirme eğilimine giriyorlar. Bu durum kredi kalitesi düşmeyen şirketlerin işlerini etkiliyebiliyor” diyor.

Süer, yerli derecelendirme kuruluşlarının notlarının doğru öngörüde bulunabildiği sürece hem yerli hem de yabancı yatırımcıların tercihi olacağını belirtiyor. Kredi notlarının gelişmekte olan ülke ekonomilerinde de önemli hale geldiğini belirten Cenk Süer derecelendirmenin önemini şöyle anlatıyor: “Derecelendirme notu, bir kuruluşun göreceli kredi kalitesi ve finansal yükümlülüklerini zamanında yerine getirme olasılığı hakkında bir kanaattir. Notlar, farklı amaçlar için kullanılabiliyor. Örneğin, özel sektör tahvili ihraç edecek bir kurum için sermaye piyasalarına erişimi kolaylaştırmada ve finansman maliyetini azaltmada önemli bir rol oynayabiliyor. Ayrıca, ihraççının finansal tablolarının kalitesini, gelecekteki beklentileri konusunda da yatırımcılara bilgi sağlayabiliyor. Not, kredi verenler açısından borçluların kredi değerliğini değerlendirir. Yatırımcılar açısından ise kolay ulaşılamayacak bilgilere erişim olanağı sunar ve yatırım kararlarını etkiler.”

Süer, kredi derecelendirme notunun, kredibilite hakkında üçüncü bir taraf görüşü olduğunu, bu nedenle sermaye piyasasında şeffaflığı teşvik ettiğini söylüyor. Süer, DRC’nin hedefleriyle ilgili olarak da, DRC olarak analizleri yerinde yapmayı ve yerel bilgi birikimimizi mevcut küresel bilgi ile birleştirmeyi hedefliyoruz. Büyük ölçekli şirketlerin yanı sıra küçük ve orta ölçekli şirketlerin de ihtiyaçlarını karşılamayı planlıyoruz” değerlendirmesinde bulunuyor. DRC, derecelendirme hizmetlerinin yanı sıra scoring, danışmanlık ve araştırma hizmetleri de sunuyor. Türkiye ekonomisine, girişimcilere ve uluslararası işbirliği yapma becerisine inandıklarını belirten Cenk Süer, “Amacımız piyasayı büyütmek. Derecelendirmeden yararlanmamış kuruluşlara ulaşmak istiyoruz” diyor.