Turkcell’de Süreyya Ciliv’in teknolojik hayali gerçekleşti

0
542

Turkcell  Genel  Müdürü Süreyya Ciliv, 30 Mayıs’ta Kıbrıs’taki Kaya Artemis oteldeki lansmanın öncesinde bir sporcu konsantrasyonuyla oturuyordu. Biraz sonraki şovu görmeden önce bunun sebebini anlamak o kadar kolay değildi ama neyin lanse edileceği söylenmeden çağrısı yapılan toplantıda biraz sonra Turkcell’in yeni cep telefonu T50, yaptıkları her şeyi açıkladı.

Turkcell’in şu anda Türkiye’de bulunmayan 4G şebeke teknolojisini destekleyen T50’si, Türkiye’nin artık yaşlanan lider mobil operatörünün yeni kimliğinin en iyi göstergesi. T10 ile başlayan cep telefonu geliştirme macerasında sürekli kendisinin bu telefonları kullanıp kullanmayacağı sorgulanan Ciliv bu kez net bir yanıt verdi: “Benim bir sonraki telefonum T50 olacak.” Genel müdürün bu tür bir sözü, farklı markaların da cep telefonlarını sözleşmeli olarak satan bir operatörden çok bir cihaz üreticisinde alışık olunan bir tavır. Üstelik Ciliv’in kendisinin de ifade ettiği gibi Turkcell kullanıcılarının yüzde 80’i başka markaları satın almayı tercih ediyor.

Ciliv’in heyecanı, önceki şirketi Microsoft’ta Steve Ballmer’ın gençlik yıllarında şirketin bilgisayarı emtialaştırdığı sahnedeki heyecanı andırıyor. Microsoft lansmanlarında alışıldık olduğu üzere demonun çalışmaması Kıbrıs toplantısına da damgasını vururken daha çarpıcı olan Ciliv’in Ballmer tarzı fiyat kırması oldu. Bin 699 liradan başlayan ilk fiyatı her seferinde 100-200 liralık dilimlerle aşağı çeken Ciliv en sonunda 699 lirada durdu. “Bu tür telefonların fiyatı olan bin 699 liranın başındaki biri atmış olduk. Bunu herkes bu telefonu kullansın diye yapmaya karar verdik” diyen Ciliv’in tanıttığı diğer ürün olan bileklik ise benzerlerinin yaklaşık 400 liralık fiyatının aksine 119 liralık fiyatla piyasaya sürülüyor. Bileklik için bir yorum yapılmasa da telefonda bunun altında bir fiyatın kurtarmadığı ifade ediliyor.

Geniş bir yaş grubu aralığına hitap ediyor
T50, Türkiye’nin yaşlanan nüfusunun ihtiyaç duyduğu büyük boy ikonlar, telefonu çok iyi kullanamayanların menüler arasında kaybolduklarında telefonu sallayarak ana ekrana dönmesini sağlayan cankurtaran özelliği ve daha başarılı selfie çekmeyi ya da Türkçesi ile özçekim yapmayı sağlayan yazılım özelliği ile dikkat çekiyor. Bu özellikler geniş bir yaş grubu aralığını kendisine çekme gücüne sahip. İş kullanımı tarafında, Turkcell CTO’su İlker Kuruöz’ün 3 bin kişiye ait iletişim bilgisini sıkışma yaşanmadan kullanabildiği bir ürün söz konusu. Uygulama tarafı Android’in giderek genişleyen olanakları ile besleniyor. Turkcell içinde bahsetmek için erken olduğu düşünülse de Android’in seçilen son versiyonu sayesinde T50 ibeacon uygulamalarını da desteklemeye hazır.

Accenture’un Cannes’da St. Sophia’da bulunan Ar-Ge merkezi finans başta olmak üzere ibeacon ile neler yapılabileceğini anlamak için iyi bir zemin sunuyor. Başta finans ve perakende sektörleri olmak üzere şirketlerin müşterileri ve müşteri adayları ile etkileşimini bir üst seviyeye taşıyacak ibeacon, bir ortamdaki insanların cep telefonlarında izin vermeleri durumunda kimliklerini düşük enerjili Bluetooth ile algılamayı sağlıyor. Kamera ile birlikte kullanılıp video analitiği ile desteklendiğinde bu kişilerin yaşlarından ruh hallerine kadar birçok anlık bilgiyi elde eden bir sistemin parçası haline geliyor. Bu en çok perakende, ancak ödeme sistemleri ve fırsat teklifleri anlamında bankacılıkta da müşteri ile etkileşimi ve buna bağlı olarak iş modelini çeşitlendirecek bir gelişme yaratmaya aday.

Böylece Turkcell yeni ürünü ile hem yaşlılar için kullanım kolaylığı hem de yoğun data kullanan gençler için bir ürün ortaya çıkarmış oluyor. 4G ya da LTE 2015 gibi gündeme geldiğinde bu ürün ile bu yeni dünyada verdiği servislere müşteri olmaya hazır bir kitle yaratma peşinde olan Turkcell, aynı zamanda donanımı ile yazılımına tamamen hakim olduğu bir platform elde etmiş olacak.

Donanım/yazılım tarafındaki bu özellik zaten T serisi ile ortaya çıkan bir dengeydi ancak şu anda bunu farklı kılan Turkcell’in ekosistem oluşturma konusunda attığı adımlar. Uygulama geliştirme konusunda Geleceği Yazanlar inisiyatifini başlatan ve düzenli bir biçimde geliştiren Turkcell, Yapımcılar (Makers) gibi dinamikleri de yakından izliyor. Mayıs ayında CTO İlker Kuruöz’ün Geleceği Yazanlar toplantısını düzenlediği gün Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Yiğit Kulabaş da bununla çakışan saatlerde Yapımcılar’ın arasında inovasyon trendlerini şekillendirmeye çalışıyordu.

İnovasyon etkili olmaya devam ediyor
Mobil telekomünikasyon alanında ana gelir kalemleri hâlâ ses ve kısa mesaj olsa da inovasyonun şirketlerin marka değeri üzerindeki etkisi izaha yer bırakmayacak kadar açık. Brand Image’ın son listesinde Google’ın Apple’ı geçmesi tamamen inovatif projeler ve bunların bir stratejisi konusundaki tutarlılıkla bağlantılı.

Accenture kökenli Kuruöz, özellikle bu tutarlılık konusunda güvence etkeni oluşturuyor. Evlerdeki internete bağlı cihaz ve aletlerin sayısındaki hızlı artışın iş modellerini nasıl etkilediğini merak ettiğim Kuruöz, bunu yakından takip ettiklerini ancak bu gelişme yüzünden kendi stratejilerini bükmeye niyetleri olmadığını kaydediyor. Kuruöz, “Evdeki internete bağlı aletlerin sayısının artması ile birlikte bunların kontrol edilmesi daha önemli bir konu haline geliyor. Biz bunun merkezinde cep telefonunun yer alacağını düşünüyor ve buna odaklanıyoruz” diyor.

Ancak Turkcell ile ilgili her şey bu kadar açık değil. Haziran sonunda piyasaya süreceği bilgisini de vererek T50 lansmanını yapan Turkcell, bütün lansman etkinliği boyunca bunun iki gün öncesinde gerçekleştiremediği genel kurulu ile tartışılıyordu. Rus ortak Altimo ile yaşanan mahkeme sürecinde 24 Haziran’ın nihai tarih olması ve bunun Turkcell’de yönetim kurulu yapısının ardından ortaklık yapısının da değişme noktasına geldiği tezi T50’den daha fazla ilgi görüyordu. Bu haberin yazıldığı tarihte, 24 Haziran tarihinin öteleneceğinden finansmanın hangi şirketten bulunacağı ile ilgili isimlere kadar birçok enformasyon havada uçuşuyordu.

Fortune 500 Türkiye’de üçüncü sırada
Fortune 500 Türkiye’de vergi öncesi kâr sıralamasında üçüncü sırada yer almayı başaran Turkcell, enerji özelleştirmelerinin ardından elektrik dağıtım şirketleri başta olmak üzere enerji şirketlerinin aşağı itmesiyle ciro sıralamasında ilk 10’un dışına düştü. Enerji şebekelerinin telekomünikasyon şebekelerine göre daha etkili noktaya gelmesi, sadece sembolik bir durum oluşturmuyor; özellikle tek bir sektöre odaklanmayan yatırımcıların tercihlerini değiştirmesine neden olabilecek bir gösterge söz konusu.

Mobil haberleşmenin daha önceki geleneksel şirketlere göre fark yaratarak hızlı bir büyüme ve değerlenme yarattığı dönemin sonlarına gelinip bu alandaki her şey de emtialaşırken mobil telekomünikasyon şirketlerinin varlıklarını sürdürmeleri ancak iç inovasyonu çok üst noktalara çıkarmakla mümkün görünüyor. Bu, bir yandan ekosistemler kurarak ürün ve iş modeli geliştirme konusunda da bir platform haline gelmeyi; diğer yandan kendisi de platformun bir parçası gibi hareket etmeyi gerektiren karmaşık bir süreç. Ancak bu alanda yeniden emtialaşmadan uzaklaşıp değer yaratmaya uzanabilmek için kaçınılmaz görünüyor.

Bunun bir alternatifi, klasikleşerek inovatif işler yaparken regülasyona çarpmak yerine klasikleşen işlerle regülasyonun koruması altına girmek ancak bunun sadece güçsüzleşme sürecini uzatacağı tartışılıyor. Turkcell yaptığı tercihlerle gelecekteki konumunu belirlemek durumunda. İşin Turkcell için iyi tarafı, bu kuralın sadece kendisi değil rakipleri için de geçerli olması.

Rakipler sürekli değişiyor
Ancak bu rakiplerin kimler olduğu da sürekli değişiyor. WhatsApp’in değerini 19 milyar dolar olarak belirleyen satışı kadar son günlerin favori uygulaması Uber’in 18,2 milyar dolarlık değeri kucaklaması, mobil telekomünikasyon yöneticilerinin önlerine gelen konulara çok daha farklı açılardan bakabilmesini gerektiriyor. Taksi ve lüks otomobil çağırmaya yarayan Uber’in Avrupa’nın birçok ülkesinde taksi şoförleri tarafından protesto edilmesi ise işin farklı bir boyutu. Fransa’da bire bir karşıma çıkan örnekte taksi şoförleri, havaalanı ve tarihi/turistik alanlara girişi de engelliyorlardı. Bir uygulama geliştirici için önemli olmayacak bu sorun, telefon hatlarını başka operatöre taşıma protestosu olarak bir operatörün canını yakabilir.

Bu örnek, değer yaratma konusundaki sınavın ne kadar zorlaştığını ortaya koyuyor. Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv, T50 lansmanında katılanları toplayıp çektiği selfie ile bu geçiş için gereken esnekliğe sahip olduğunu gösterdi. Kuruöz’ün ekibinin selfie için gereken geniş açıyı Kuruöz’ün deyimiyle “yazılımla oynayarak” sağlaması, şirketin bu mücadelede vizyondan daha fazlasına sahip olduğunu ortaya koyuyor.