Portföy sektörünü şekillendirecek 5 trend

0
41

Avrupa Yatırım Fonları (EFAMA) Başkanı Christian Dargnat, yarının portföy yöneticilerini etkileyecek beş ana trend bulunduğunu belirterek bunları şöyle sıraladı: 

  • Geçen yıl Avrupa’da yaşanan borç krizi sonrası görülmemiş ölçüde artan yasal düzenlemeler
  • Portföy yönetim sektöründeki düşen kâr marjları
  • Hedge fon dünyası ile yatırım fonu dünyasının birleşmesi
  • Globalleşen fon dağıtım kanalları 
  • Sektöre yeni aktörlerin katılımı

Dargnat, bunların gelecekte sektörü şekillendireceğine dikkat çekti. Türkiye Kurumsal Yatırımcı Yöneticileri Derneği’nin (TKYD) düzenlediği toplantıya katılan EFAMA Başkanı Christian Dargnat, burada yaptığı konuşmada güçlü ekonomi ile güçlü portföy yönetimi sektörü arasındaki bağı çarpıcı bir şekilde ortaya koydu.
 
EFAMA 17 TRİLYON EURO’YU TEMSİL EDİYOR
EFAMA’nın Avrupa fon endüstrisini temsil eden birlik olarak toplam 17 trilyon Euro varlığı temsil ettiğini,  bunun 11 trilyon Euro bölümünün ise 55,000 yatırım fonu tarafından yönetildiğini belirten Dargnat; global varlık yönetimi sektörü büyüklüğünün 2020 yılında 102 trilyon Euro’ya ulaşmasını ve Avrupa pazarının bunun %30’unu oluşturmasını beklediğini açıkladı. “Avrupa’da yönetimdeki portföy miktarı art arda üç yıldır büyüyor,” diyen Dargnat, Avrupa varlık yönetimi sektörünün 2014’te GSMH’ya oranının %124 olduğunu; bu tutarın %76’sının kurumsal ve %24’ünün ise bireysel yatırımcılara  ait olduğunu belirtti.
 
AVRUPALI AĞIRLIKLI TAHVİL VE HİSSE YATIRIM YAPIYOR  
Avrupa fon endüstrisinin ekonominin finansmanında anahtar bir role sahip olduğunu belirten Dargnat Avrupa’da faaliyet gösteren 3,300 adet portföy yönetim şirketinin doğrudan 90,000 kişiye, destek hizmetleri ile birlikte 500,000 kişiye istihdam sağladığını belirtti. Avrupa’da portföy yöneticilerinin yönetimindeki varlıklarda ağırlıklı olarak tahvil ve hisse senedi bulunduğunu vurgulayan Dargnat, 2013 yılı itibariyle tahvil varlıkları toplam portföy büyüklüğünün % 43’ünü, hisse senetlerinin % 33’ünü oluşturduğunu ifade etti.
 
Sorularını da cevaplandıran Dargnat, Varlık Yönetimi Sektörü’nün, büyümenin finansmanında çok önemli bir rol oynadığının altını çizerek sektörün ülkedeki firmaların büyüyebilmesi ve projelerini finanse edebilmesi için uzun vadeli sermaye ve finansman sağladığına dikkat çekti. Uzun vadeli büyüme için yatırım fonları gibi portföy yönetimi ürünlerine dönük vergi teşviklerinin ülkenin ekonomik potansiyelini yukarı çekerken, sermaye piyasalarının derinleşmesini sağlayacağını ifade etti.
 
İSTANBUL’UN POTANSİYELİ YÜKSEK
Dargnat bir başka soruya verdiği cevapta İstanbul’un bölgesel bir Finans Merkezi olabilmesi için çok yüksek bir potansiyeli bulunduğunu ancak varlık yönetimi ekosisteminin tüm kurumlarıyla birlikte eksiksiz olarak geliştirilmesi gerektiğini vurguladı. Dargnat aynı zamanda Türkiye’de portföy yönetim sektörünün kendisini diğer global finans merkezlerinden farklı bir şekilde konumlandırması gerektiğinin de altını çizdi. Bu çerçevede Türkiye’nin varlık yönetiminde dünyada liderlik edecek bir vizyona odaklanmasının yararlı olacağını da belirtti. Dargnat henüz Türkiye’de düzenlemesi bulunmayan bağımsız finansal danışmanlık müessesinin önemine ilişkin bir soru üzerine, tavsiyenin bağımsız bir kişi tarafından verilmesinden ziyade verilen yatırım tavsiyesinin niteliği ve tavsiyenin yetkin uzmanlar tarafından verilmesinin sağlanmasının da önemli olduğunu belirtti.