ABD Başkanı Donald Trump’ın liderlik tarzını, politikalarını beğenenler kadar beğenmeyenler de var. Ancak başkanın söyleşilerde kullandığı üslup ve kelimeler dikkat çekici.
Trump’ın anlaşma yapmayı sevmesi ve “emlak kralı” geçmişi iyi biliniyor; başkan konuşmalarında da hep işle ilgili terminoloji kullanıyor. Şimdi ise ABD’nin dünyadaki ticaret ortaklarıyla yakın zamanda yaptığı anlaşmalar için spor dünyasından ilham alarak konuşuyor.
Nitekim kendisi geçenlerde CNBC’ye verdiği bir röportajda, Avrupa ve Japonya’nın ticaret anlaşmaları kapsamında ABD’ye yaptığı milyarlarca dolarlık yatırım taahhüdünü, beyzbol oyuncularının yeni takımlarına katılırlarken aldıkları bonus’lara benzetti.
Trump söyleşide,” Japonya’ya bakarsanız, 550 milyar dolar alıyorsunuz, bu da bir beyzbol oyuncusunun anlaşmayı imzalarken alacağı bonus gibi bir şey. Onlarınki tabii daha düşük bir rakam olabilir. Bildiğim kadarıyla 2 milyon dolar ila 20 milyon dolar arası bir rakam alıyorlar” dedi.
Kendisi sözlerine şöyle devam etti: “Japonya’dan 550 milyar dolarlık bir bonus imzası aldım. Bu bizim paramız. İstediğimiz gibi yatırım yaparız.” Ayrıca AB’nin de ABD’ye yatırım sözü verdiğini ve 750 milyar dolarlık Amerikan enerjisi satın almayı taahhüt ettiğini belirtti.
AB ve ABD temmuz ayı sonunda, gümrük vergilerini yüzde 15 olarak belirleyen anlaşmaya imza attı. Washington buna karşılık, AB’nin ABD’den 750 milyar dolar tutarında enerji satın alacağını ve 2028 yılına kadar ABD’ye 600 milyar dolar tutarında yeni yatırımlar yapacağını bildirdi. Trump’a bu yatırımların gerçekleşmemesi halinde ne yapacağı sorulduğunda da, “O halde yüzde 35 gümrük vergisini ödeyecekler” dedi.