Octet Genel Müdürü Selim Seval, Türkiye’deki işletme sermayesi çok yetersiz olan KOBİ’lerin bu sermaye açığını ceplerinden karşıladığını ya da bankalardan kredi aldığını söylüyor. Bu sadece bir iktisadi değerlendirme değil, bu segmentte ticareti kolaylaştırma iddiası ile ortaya çıkan Octet’in ortaya çıkış nedeninin açıklaması. KOBİ’lerin bu sıkıntısının global olması ise, projenin ölçeklendirilme umutlarını besliyor.
Octet’in, bilançosu çok elle tutulur olmayan üç beş -ve hatta bazen bir- kişilik bu küçük şirketlerin birbiriyle ticaret yapmak için ihtiyaç duydukları güven zeminini sağlayan çözümü, fintek marifetiyle hayatın kolaylaştığı yeni bir örneği yaratmaya aday.
Burada bankaların görmek istediği raporlamaların yapılamaması, bankanın bu şirketlerden maddi teminatlar istemesine neden oluyor. Bu maddi teminatların KOBİ sahiplerinin elinde bulunmaması sıkıntıya neden oluyor.
Bu sistemde patronun güvenilirliği önem taşıyor. Octet bu güvenilirliği kullanarak tamamen B2B bir uygulama olarak herkesin cebinde birkaç tane bulunan kredi kartlarını devreye sokuyor. Seval, “Ben hep Ayvalık Yağ Sanayi ile Nazilli Teneke Sanayi’nin örneğini veriyorum. Ayvalık yağ üretiyor, Nazilli’den tenekeleri alıp içine koyacak ve satacak. Biz bu ilişkiyi kolaylaştırıyoruz” diyor.
Normal işleyişte Nazilli Teneke Sanayi satışı başka bir KOBİ’ye yaptığı için kredi kartı kabul etmiyor. Bu alışkanlık yok. Bir bankanın ikna etmesi sonucu POS alması durumunda bile, aradaki mesafeyi kat etmeyi göze alarak kartı POS’tan geçirmesi ya da posta siparişi yapması anlamına geliyor. Sanal POS ile ödeme yapmak da mümkün gibi görünse de bunun için bir web sitesine sahip olmanın gerekmesi, bu seçeneği de Türkiye’de gerçekçi olmaktan çıkarıyor. KOBİ’lerin çoğu bu gelişmişlikte teknoloji kullanımından uzak. Seval, “Bugün bu ticaret vadeli çeklerle ve hala bir miktar varlığını sürdüren senetlerle yapılıyor” diyor. Bu, tahsilat ve vade konusunda sorunlara neden olan bir durum yaratıyor.
Seval, “Biz diyoruz ki, patronun ticari alımlarda kullanmadığı kredi kartını kullanılabilir hale getirelim. Ayvalık Yağ Sanayii’ni buna ikna ettikten sonra Nazilli Teneke Sanayii’ne de satışı kredi kartı ile yapıp parasını ertesi gün almaya ikna ediyoruz. Her iki şirketin Octet’e üye olmasının ardından siparişlerin Octet portalı üzerinden verildiği bir süreç başlıyor” diyor. Sürecin Octet’in portalına taşınması ile KOBİ’lerin rahatça ticari ilişki kurduğu bir süreç başlatılıyor. Siparişin ardından teslimat yapıldığında fatura da Octet portalına yükleniyor. Bunun ardından iş ödemeye geldiğinde KOBİ patronu cebindeki kredi kartlarının ait olduğu bankalardan ödeme teklifleri alıyor. Seval, “Bankalar bizim sistemimizde yer alıyor ve kredi kartı müşterileri olan KOBİ patronlarına farklı vade seçenekleri için farklı maliyetlerle ödeme teklifleri sunuyorlar. Seçilen teklife göre banka gün sonu işlemiyle Octet’e ödeme yapıyor ve biz de en geç bir gün sonra KOBİ’ye ödememizi yapıyoruz” diyor.
Seval, uzun süredir üzerinden çalıştıkları ve izinlerin tamamlanmasıyla hazır hale gelen sistemi bir çırpıda anlatınca herşey çok basit görünüyor. Yurtdışında Lending Club’ın KOBİ patronunun bu güvenilirliği üzerinden KOBİ’nin güvenilirliğini derecelendirerek, bankaların oyun alanının dışında kalan bir alanda ABD’deki KOBİ’ler ile Çin’deki üreticiler arasında bağ kurmada oynadığı rol düşünüldüğünde bu iş hiç de basit değil.
