Kadınlarda mutluluk oranı 60.4’e geriledi

0
28

Türkiye İstatistik Kurumu, kadınlara ilişkin 2014 istatistiklerini açıkladı.

Buna göre, Türkiye nüfusunun yüzde 50,2’sini erkek, yüzde 49,8’ini kadın nüfus oluşturuyor. Türkiye’nin 38 milyon 984 bin 302 kişilik erkek nüfusuna karşılık, 38 milyon 711 bin 602 kişilik kadın nüfusu bulunuyor.

Türkiye’de 2014’te toplam kadın nüfusun yüzde 71,3’ü 18 ve daha yukarı yaşta iken, bu oran erkek nüfusta yüzde 69,9’a karşılık geliyor. Kadın nüfus oranı, 65 ve daha yukarı yaşlarda erkek nüfus oranını geçti. 

Doğuşta beklenen yaşam süresi, 2013’te Türkiye geneli için toplamda 76,3, erkeklerde 73,7 ve kadınlarda 79,4 yıl olarak hesaplanıyor. Genel olarak kadınlar erkeklerden daha uzun süre yaşarken, doğuşta beklenen yaşam süresi farkı 5,7 yılı buluyor. Buna göre, kadınlarda doğuşta beklenen yaşam süresinin en fazla olduğu il 82,2 yıl ile Giresun iken erkeklerde 76,3 yıl ile Karaman. Doğuşta beklenen yaşam süresinin en az olduğu il ise kadınlarda 74 yıl ve erkeklerde 70,2 yıl ile Erzurum. 

Türkiye’de 2013’te 25 ve daha yukarı yaşta olan ve okuma yazma bilmeyen toplam nüfus oranı yüzde 5,7 iken bu oran erkeklerde yüzde 1,9, kadınlarda yüzde 9,4 seviyesinde bulunuyor.

Lise ve dengi okul mezunu olan 25 ve daha yukarı yaştakilerin toplam nüfus içindeki oranı yüzde 18,2 iken bu oran erkeklerde yüzde 22,2, kadınlarda yüzde 14,4. Yüksekokul veya fakülte mezunu olan toplam nüfus oranı yüzde 12,9 iken bu oran erkeklerde yüzde 15,1, kadınlarda ise yüzde 10,7’ye karşılık geliyor.

Evliliklerde damadın yaşı büyük
Evli çiftlerin yaş farkı incelendiğinde, Türkiye genelinde 2012’de resmi nikahla evlenen çiftlerin yüzde 75,2’sinde gelinin yaşı damadın yaşından küçük iken, bu oran 2013’te yüzde 74,9 oldu. Evliliğini 2013’te yapan çiftlerin yüzde 13,8’inde gelinin yaşı damadın yaşından büyük, yüzde 8,2’sinde gelin ve damadın yaşları eşit seviyede. 
Evlenen çiftler arasında damadın yaşının gelinin yaşından 11 yaş ve daha büyük olduğu evliliklerin oranının en yüksek olduğu il, 2013’te yüzde 12,8 ile Hatay. Damat ve gelinin yaşlarının eşit olduğu evliliklerin en yüksek oranda olduğu il 11,3 ile Karabük, gelinin yaşının büyük olduğu evliliklerin oranının en yüksek olduğu il ise yüzde 21,8 ile Hakkari oldu.

Resmi olarak ilk evliliğini 2013’te yapmış olan kadınların ortalama evlenme yaşı 23,6 iken, bu yaş erkeklerde 26,8 olarak tespit edildi. İlk evlenme yaşının en yüksek olduğu il, erkeklerde 29,1 ve kadınlarda 26,4’le Tunceli oldu. İlk evlenme yaşının en düşük olduğu il ise erkeklerde 25’le Afyonkarahisar, kadınlarda 21,5’le Ağrı ve Yozgat. 

Evlilik kararını kim veriyor?
Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması kapsamında, 2013’te evli kadınlara evliliğe kimin karar verdiği sorusu yöneltildi. Kadınların yüzde 48,8’i evliliğe eşleriyle birlikte karar verdiklerini, yüzde 39,6’sı kadının onayı ile ailelerin kararıyla, yüzde 6,9’u ise kadının onayı olmadan ailelerin kararı ile evlilik kararı aldıklarını belirtti.
Sağlık Bakanlığı verilerine göre; 2002’de doğum öncesi bakım alan kadın nüfus oranı yüzde 70 iken 2013’te bu oran yüzde 98’e yükseldi. Benzer şekilde sağlık kuruluşlarında gerçekleşen doğumların tüm doğumlar içindeki oranı da artış göstererek 2013’te yüzde 98 oldu. İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması 1. Düzey’e göre bu oranın en düşük olduğu bölgenin 2013’te yüzde 89 ile Kuzeydoğu Anadolu (Erzurum, Erzincan, Bayburt, Ağrı, Kars, Iğdır, Ardahan) olduğu görüldü. 

İstihdam oranları
Erkeklerin istihdam oranı kadınların istihdam oranının 2,4 katı oldu. Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre, 2013’te Türkiye’de 15 ve daha yukarı yaştaki nüfus içerisinde istihdam oranı yüzde 45,9 oldu, bu oran erkeklerde yüzde 65,2, kadınlarda ise yüzde 27,1 seviyesinde gerçekleşti.

Avrupa Birliği üye ülkelerinin istihdam oranı incelendiğinde 2013’te kadın istihdam oranının en yüksek olduğu ülke yüzde 72,5 ile İsveç iken en düşük olduğu ülke yüzde 39,9 ile Yunanistan. Avrupa Birliği üye ülkelerinin ortalama kadın istihdam oranı ise yüzde 58,8 düzeyinde bulunuyor.

İşgücünün önemli bir göstergesi olan işgücüne katılma oranı, 2013 Hanehalkı İşgücü Araştırması sonuçlarına göre Türkiye genelinde yüzde 50,8, kadınlarda yüzde 30,8, erkeklerde ise yüzde 71,5 oldu.

Eğitim durumuna göre işgücüne katılım oranı incelendiğinde, kadınların eğitim seviyesi yükseldikçe işgücüne daha fazla katıldıkları görüldü. Okur-yazar olmayan kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 17,4, lise altı eğitimli kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 26,3, lise mezunu kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 32,1, mesleki veya teknik lise mezunu kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 39,3 iken yükseköğretim mezunu kadınların işgücüne katılım oranı yüzde 72,2 seviyesinde bulunuyor.

Üst düzey kadın yönetici oranı
Türkiye’de 2014’te kamusal alanda üst düzey kadın yönetici oranı 2013’e göre önemli bir değişiklik göstermeyerek yüzde 9,4 oldu. Kadın hakim oranı yüzde 36,9, kadın profesörlerin oranı ise 2013-2014 öğretim yılı için yüzde 28,7 seviyesinde gerçekleşti. Kadın polis oranı daha önceki yıllara göre önemli bir değişiklik göstermeyerek 2014’te 5,5’te kaldı.

Kadın milletvekili oranı 1935’te yüzde 4,5 iken, 79 yıl sonra bu oran yüzde 14,4’e yükseldi. Türkiye’de 25 bakandan biri kadın iken 2013 yılında kadın bakan oranının en yüksek bulunduğu ülkeler yüzde 54,2 ile İsveç ve yüzde 50 ile Norveç oldu.

Kadınların yüzde 75’i siyasette kadınların daha fazla yer alması gerektiğini belirtti.

Mutluluk oranı geriledi
Yaşam Memnuniyeti Araştırması sonuçlarına göre, mutlu olduğunu beyan eden bireylerin oranı 2013’te yüzde 59 iken 2014’te bu oran yüzde 56,3’e düştü. Kadınlarda mutluluk oranı 2013’te yüzde 61,9 iken bu oran 2014’te yüzde 60,4, erkeklerde ise 2013’te yüzde 56,1 iken 2014’te yüzde 52 oldu. 

Kendi geleceklerinden umutlu olduğunu beyan eden bireylerin oranı yüzde 73,8 olarak hesaplandı. Kendi geleceklerinden umutlu olan kadınların oranı yüzde 74,7 iken erkeklerde bu oran yüzde 72,9’a geriledi.

Kendilerini en çok ailelerinin mutlu ettiğini ifade edenlerin oranı yüzde 73,3 olurken, bu oran kadınlarda yüzde 69,3 erkeklerde yüzde 77,3 seviyesinde gerçekleşti. Kadınları ailelerinden sonra en fazla, sırasıyla; yüzde 18,5 ile çocukları, yüzde 5,3 ile eşleri ve yüzde 2,2 ile anne/babaları; erkekleri ise ailelerinden sonra en fazla, sırasıyla; yüzde 8 ile çocukları, yüzde 4,5 ile eşleri ve yüzde 4 ile anne/babaları mutlu etti.

Mutluluğun kaynağı sağlık
Kadınları ve erkekleri 2014’te en çok sağlıklı olmak mutlu etti. Kendisini en çok sağlıklı olmanın mutlu ettiğini ifade eden kadınların oranı yüzde 73,4 iken bu oran erkeklerde yüzde 63,9 oldu. Kadınları sağlıktan sonra en fazla yüzde 16,8 ile sevgi, yüzde 5 ile başarı ve yüzde 2,8 ile para mutlu etti. Erkekleri ise sağlıktan sonra en fazla yüzde 13,9 ile sevgi, yüzde 12,2 ile başarı ve yüzde 5,8 ile para mutlu etti.

Türkiye Nüfus ve Sağlık Araştırması 2013 yılı sonuçlarına göre, kadınların toplumsal cinsiyet rollerine yönelik tutumları incelendiğinde, kadınların yüzde 75,2’si “yemek, bulaşık, çamaşır, ütü ve temizlik gibi ev işlerini erkekler de yapmalıdır” ifadesine, yüzde 75’i “kadınlar siyasette daha çok yer almalıdır” ifadesine, yüzde 52’si “küçük çocuğu olan kadınlar çalışmamalıdır” ifadesine katıldıklarını belirtti.

Kadınların yüzde 10,1’i “ailede önemli kararlar sadece ailenin erkekleri tarafından alınmalıdır” ifadesine katıldıklarını belirtirken yüzde 9,7’si ise “erkek çocuğun eğitimli olması kız çocuğun eğitimli olmasından her zaman daha iyidir” ifadesine katıldıklarını bildirdi.