‘Diğer ihtimalleri de gözardı etmemek gerekiyor’

0
47

Seçim maratonunu değerlendiren Babacan, bu seçimin son 12 yıldaki en kritik seçim olduğunu belirterek, “Kararsız kitle seçimde belirleyici olacak” dedi.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Bloomberg HT televizyonunda Cüneyt Başaran’ın soruları yanıtladı.
 
Tek parti hükümetinin piyasalarda en iyi sonuç olarak gösterildiğini, sonucu kestirmenin zor olduğu bir seçim olacağının altını çizen Babacan, “Kararsız kitle ve katılım oranı belirleyici olacak. Tek parti en büyük ihtimal ancak diğer ihtimalleri de gözardı etmemek gerekiyor” dedi.
 
İyi işleyen bir demokrasinin Türkiye’nin selameti için önemli olduğuna işaret eden Babacan, başkanlık sisteminin şu an yazılı bir dökümanı olmadığını, Anayasaya değişikliğinin referanduma gideceğini ve konunun tartışılacağını söyledi.
 
Babacan, “Anketlere koalisyon çıkarsa piyasa negatif tepki veriyor. Piyasalarda tek parti iktidarı en iyi sonuç olarak gösteriliyor ” dedi.
 
Gelir dağılımının en hızlı iyileştiği ülkenin Türkiye olduğunu kaydeden Babacan, OECD üyeleri arasından örnekler verdi.
 
Seçimlerdeki maaş artışlarına yönelik vaatlere değinen Babacan, “Gerçekçi olmayan maaş artışları zaman içinde erir, yok olur” dedi.
 
Babacan, ekonomik kalkınma gücünün ne yetip yetmediğinin hesabı yapılmadan atılan adımların sonrasında daha kötü sonuçlar doğurabileceğini söyledi. Babacan, “Dengeler bozulduğunda suni refah yok olur. Böyle bir refah anlayışını biz getirmeyiz” dedi.
 
Altın ihracatını değerlendiren Babacan, altın ihracatının artışında birçok etken olabileceğine dikkat çekerek, “Ticaret istatistiklerinde altın ticaretine bakarken külçe altın dışarıda bırakılıp, öyle bakmak lazım. Külçe altın ticaretini döviz gibi görmemiz lazım” dedi.
 
İhracatta reel düşüşün bu kadar fazla olmadığını, kurun etkisi oldukça yüksek olduğuna işaret eden Babacan, “İhracatımız euro, dış ticaret verilerimiz ise dolar bazında. Burada parite etkisi söz konusu. Pazar çeşitlendirmesinin çok önemli olduğu bir dönemdeyiz. Almanya’ya ihracatın zayıflamasında önemli unsurlardan birisi de kur. İhracatın rekabet gücünde kur, tek unsur değil” diye konuştu.
 
Babacan Bank Asya konusunda ise şunları söyledi: “Teknik değerlendirmeler ve üzerine oluşan kurul kararına göre adım atıldı. Sözlü açıklamalardan çok yazılı açıklamalara daha fazla itibar edilmesi gerekir. Bank Asya’da kararlar BDDK ve TMSF tarafından bağımsız şekilde verildi.”
 
“Bankacılık sektörünün Türkiye’den vazgeçtiği söylenemez” diyen Babacan, şöyle devam etti: “Tüm dünyada bankacılık sektörü üzerine kartlar yeniden dağılıyor. Türkiye’de perakende bankacılıkta ölçek ekonomisi önemli. Bankacılık sektöründe çok hızlı büyümeyi dengeleyecek regülasyonları uyguladık.  Bankacılık sektöründe büyümede ve karlılıkta sınırlardayız. Bankacılıkta krediler yüzde 120’lerde, daha fazla büyümesi ileride risk yaratabilir. Herkesin daha çok borçlu olduğu bir ülke görmek istemiyoruz. Sermaye piyasasında ürün genişlemesi Türkiye ekonomisinde dengeli büyümeyi sağlar. Borçlanma ile bilançoların şişmesi riskleri artırır. Piyasayı borçlandıracak para politikaları büyüme sağlamıyor. Dünya merkez bankalarının varlık alımlarını sorgulaması gerekiyor.”
 
BABACAN BUNDAN SONRA NE YAPACAK?
Babacan bundan sonra ne yapacağı konusunda ise şunları paylaştı: “Belli görev ve sürelerde görev alındıktan sonra makul sürede rotasyon doğru bir kural. Ben bunu destekliyorum. Üç dönem ardından değişimin olması yerindedir. Kurumlar kalıcı, kurallar ve politikalar çok açık olmalı. Türkiye’nin politikaları kişilere bağlı olmaz.”