​BIST’te hızlı olan kazanıyor

0
70

“BISTECH dönüşümüyle birlikte saatte 250-300 kilometre hızla giden pervaneli bir uçaktan, saatte 2 bin 500 – 3 bin kilometre hızla giden süpersonik uçağa geçiyoruz. NASDAQ’ın teknolojik altyapısıyla işlem hızımız 10 katına, işlem kapasitemiz de 100 bin katına çıkacak.” Bu sözler altyapı dönüşümü sırasında açıklamada bulunan Eski Borsa İstanbul Genel Müdürü Tuncay Dinç tarafından dile getirildi. Yeni sistemin hayata geçirildiği 30 Kasım’dan bu yana görüldü ki BISTECH dönüşümü hız odaklı yeni bir yatırımcı kitlesini de beraberinde getiriyor. Bunu yabancılarla işlem yapan kurumların hacim değişikliklerinde de görmek mümkün. BISTECH ile birlikte işlem hacmi artan kurumlardan birisi de Yatırım Finansman. Yatırım Finansman Menkul Değerler Genel Müdürü Şeniz Yarcan, piyasalara ilişkin gözlemlerini dile getirirken yabancı yatırımcıların artan işlem hacminde 30 Kasım’da devreye giren BISTECH dönüşümünün önemli etkisi bulunduğunu hatırlatıyor. Uygulama borsaya hız ve yeni yatırımcı getirirken beraberinde yatırımcı bakış açısında ve işlem yapma tekniklerinde de değişim getiriyor. Yeni teknikler de piyasalarda sert reaksiyonlara sebep olabiliyor. Öyle ki, alımlarla yükseldiği gözlenen piyasada bir anda tersi satışlar gelebiliyor; aynı şekilde satılan fiyatın üstünde bir rakamla dönüp alımlarda bulunmak da pekala mümkün. Teknolojinin getirdiği imkanla dünya ölçeğinde daha hızlı dönen sermaye, elde ettiği kârla birlikte aynı piyasaya sattığı fiyatın üzerinde giriş yapabiliyor ve buna rağmen söz konusu işlemden dolayı kazançlı olabiliyor.

Bireysel yatırımcılardan Bülent Yılmaz, BISTECH dönüşümüyle birlikte kazanma şanslarının ortadan kalktığını düşünüyor. Yılmaz, “Yeni durumla birlikte küçükler kaybetmeye mahkum” diyor. Onu bu düşünceye götüren sebepler ise algoritmik programların çalıştırıldığı, kritik seviyelerde otomatik işlemlerin gerçekleştiği bir ortamda bireysel yatırımcıların kaplumbağa hızında kalması. Piyasa uzmanları ise Yılmaz kadar karamsar değil. Bunun geçici bir durum olduğuna vurgu yapıyorlar. Onlara göre kısa sürede piyasanın tamamı bu altyapıya uyum sağlayacak ve böylece dezavantajlı durum ortadan kalkacak. Düşüncelerini ifade eden dealerlar da piyasalardaki dalgalanmaları kanserli bir hastanın kemoterapi görmesine benzetiyor. “Kanserli hastanın kemoterapi ile ömrünün uzaması gibi algoritmik işlem dalgayı uzatıyor ama sonuç değişmiyor” diyorlar. Nastaq’ın Satış Operasyon Müdürü Jan Rondahl da ortada bir sorun olmadığını düşünüyor. Değişen altyapıyla birlikte uluslararası yatırımcıların Borsa İstanbul’a ilgisi artacağını, bu teknolojinin piyasaları geleceğe hazırladığını ve zaman içerisinde artacak hacmi karşılayabileceklerini ifade ediyor. 

Sistemin yeni olması nedeniyle yatırımcının adaptasyonunda süreye ihtiyaç hissedildiği anlaşılıyor. Global ölçekli yatırımcılar ise sisteme zaten hazırlıklı. Onlar bir piyasada satış yaparken aynı zamanda başka bir piyasada alım yapabiliyor ya da iki ülke borsası arasında hangisi öne çıkıyorsa ona yönelebiliyor. Artan hızla birlikte bu işlem döngüsü daha da artıyor. Görülen o ki bireysel yatırımcılarla kurumsal yatırımcılar arasındaki denge, sistemin yaygınlaşması ve oturmasıyla mümkün olabilecek. Değişen altyapıyla birlikte bireysel yatırımcılar da teknolojiye kendilerini adapte edebilmeleri oranında zarardan kurtulurken kârlılıklarını artırabilecek.