Yeni Nesil İşbirlikleri

    0
    187

    COVID-19 dönemi insanlar kadar şirketler için de yeni deneyimler ve yetenekler geliştirme süreçlerine sahne oldu. Kendi içlerindeki dönüşümü gerçekleştiren şirketler yavaş yavaş geleceğe dönük işbirliklerini deneyimelemeye başlıyor. Bu, gelecek için güçlü bir DNA oluşturmak anlamına geliyor. KEREM ÖZDEMİR

    COVID-19’un enfekte ettiği insanlara verdiği zarar kadar ekonominin sistemlerini de çalışamaz hale getirerek oluşturduğu hasar, birçok sistemde dönüşme ya da yeni duruma karşı bağışıklık geliştirme zorunluluğunu ortaya çıkardı. Stokin fırtınasının vücuda oksijen taşıyan sistemi çalışamaz hale getirmesine benzer biçimde tedarik zincirlerinin hammadde ve ürünlerin kullanıcıları ile buluşmasını engellemesi, ekonomilerin ve bunların oyuncularının atıl kalmasına neden oldu. Mağazaların açılamamasından ve fabrikaların çalışamamasına kadar uzanan iş sonuçları, şirketleri ihtiyaç duyulan başka ürünleri üretmek için harekete geçirdi. Bu, biraz da sembolik bir ifadeyle hayatta kalma içgüdüsüydü. Böylece dev fabrikaların fiziksel mesafeyi koruduğu koşullarda maske ya da negatif basınçlı kabin üretmesine tanık olduk.
    Günümüzde gelinen noktada, değişen iş ihtiyaçlarına bağlı olarak şirketler, birlikte sonuç alacakları projeleri gerçekleştirmeye başlıyor. Biyoloji ile benzerlik kurarsam, hücreler halinde gerçekleştirdikleri dönüşümü dokular olarak gerçekleştirmeye başladıklarını söyleyebilirim. Bunun organlar ve vücut düzeyinde gerçekleştiği, yeni normale uygun bir bütünsel dönüşümden şu anda uzaktayız ama kat edilen mesafe önemli. Bir üst aşama için, hakkında fıkralar üretilen vücudun ne şekilde yönetileceği yani siyasi ve ekonomik sistemin ne şekilde oluşturulacağı sorusuna yanıt bulmamız gerekiyor. Bu, eski normalde de krizlere yolaçan ve aşılamamış bir sorun olduğu için yeni normalde bunun hemen çözülmesini beklemek hayalcilik olur. Ancak bu durum, iş dünyasnda gelinen noktadaki heyecan verici deneyimin tadını çıkarmaya engel değil.
    Temmuz ayı içinde duyurulan üç önemli iişbirliği, iş dünyası için yeni nesil deneyimler olarak dikkat çekiyor. Müşteriye dokunan uçtaki şirketlerin iş modeline değer katarken merkezdeki büyük şirketlere platform yapısı kazandırarak aynı değeri onlar için de yaratan bu dönüşüm, ezber bozan (disruptive) nitelemesini hak ediyor.
    BiTaksi ve Fiat’ın COVID-19 sürecinde ortaya çıkan izolasyon ihtiyacını taksi ortamında karşılamak için geliştirdiği Kabinli Taksi projesi bu dönüşüm örneklerinden birini oluşturuyor. Proje, bir mobil uygulama ile otomobil markasının iş birliği olarak dünyada bir ilki oluşturmasıyla da dikkat çekiyor.
    Her iki taraf da önemli birer geliştirme sürecini gerçekleştirirken toplam sonuç, bir artı birin ikiden fazla tuttuğu bir işleme işaret ediyor. Sürücüler ve yolcuları koronavirüs bulaşması riskinden koruma amacıyla geliştirilen sistemde aracın sürücü ve yolcu bölümleri bir panelle birbirinden tamamen ayrılırken bağımsız hava filtreleriyle bu bölümler arasında havalandırma sistemi üzerinden gerçekleşebilecek temas da kesiliyor. Tek temas noktası, fiziksel para ile ödeme yapılması durumunda iki taraf arasında para ve para üstü alınabilmesini sağlayan küçük bölme ancak fiziksel para kullanıldığı sürece bu temas kaçınılmaz.
    Her iki taraf da kendi üretim modeli anlamında önemli başarılara imza atıyor. Tofaş Ar-Ge Merkezi çevik metodolojiyi kullanarak bu ürünün prototiplenmesini bir buçuk ay gibi çok kısa bir sürede gerçekleştiriyor. Bu basit bir süreç değil. Fiat Marka Direktörü Altan Aytaç, “Tofaş Ar-Ge Merkezi’nde geliştirilen kabin izolasyon sistemimiz,  titiz bir güvenlik anlayışı ile piyasadaki uygulamalardan farklı olarak sürücü ve yolcuyu koruyacak, teması en aza indirecek çözümler içeriyor. Örneğin, izolasyonu sağlayan panelin üst kısmında kullanılan PETG malzeme sürücü ve yolcu güvenliği düşünülerek ve gerekli testlerden geçirilerek tercih edildi. Panelin alt ve üst kısımları, araç tasarımına göre formlara sahip. Bu formlar parçaların araç ile uyumunu sağlamak amacıyla tasarlandı ve özel olarak üretilen kalıplarda oluşturuldu. Ergonomik tasarımımız bu formlar sayesinde sürücünün ve arka koltuktaki yolcunun rahat seyahat edebilmesi için optimum oturma ve diz mesafesini sunuyor” şeklinde konuşuyor.
    Bu, alışıldık bir durum değil ancak bundan sonraki süreçle birlikte çok daha anlamlı hala geliyor. Taksi şoförlerinin üye olduğu bir platform olan BiTaksi, kendisine üye olan bu şoförlere prototipi deneterek ürünün mükemmelleştirilmesi sürecini hayata geçiriyor. Şoförlerin geri bildirimleri doğrultusunda ürüne son hali verilirken Fiat’ın üretim ve ülke genelinde yaygın servis ağı ile hızla ölçeklendirilebilecek bir ürün ortaya çıkmış oldu. Proje kapsamında panel montajı BiTaksi tarafından gerçekleştirilen ilk 100 araç, projenin tanıtımının yapıldığı gün hizmete girdi. KDV ve montaj işçiliği dahil 2 bin 500 liraya satılacak kabin sistemi, ilk olarak İstanbul ve Ankara’da taksilerde en fazla tercih edilen Egea modelleri için üretilerek piyasaya sürülse de ürünün çeşitlendirilme ve yaygınlık olanakları da düşünülüyor. Fiat’ın yaygın bayi ve yetkili servis ağı bunlardan ilkine hizmet ederken, Tofaş Ar-Ge’nin taksilerde kullanılan diğer modeller için de geliştirme yapma gücü bulunuyor. Benzer biçimde BiTaksi’nin ağında saha testleri için yeterince taksi şoförü bulunuyor. Ancak burada, yeni normalde daha önemli bir iş modeli olarak çıkacak olan, ortaya çıkan ihtiyacı hızla ve doğru ürünle karşılama devreye giriyor. En yaygın kullanılan model olması ve yıl sonunda taksilerin yenilenmesi, kabinli taksiye geçişte Egea tercihinin felsefesini ortaya koyuyor.
    BiTaksi platformunun verisi ile bu felsefe ile yeni değer zinciri daha iyi entegre oluyor. BiTaksi, uygulamasının ana ekranına Kabinli taksi simgesini yerleştirerek hem bu yeni ürünün bilinirliğinin artmasına ve talep edilmesine katkı sunuyor hem de Kabinli Taksi’nin ne kadar talep edilldiğini ölçecek bir mekanizma sunuyor. Verinin diliyle konuşan BiTaksi Genel Müdürü Kaan Sancaklı, projenin başarısı için veri tarafında çok önemli bir değer yaratacaklarının işaretini veriyor. BiTaksi’nin 2013’ten beri süren operasyonunda taksi sürücüleri ve yolcuları dijital dünyada bir araya getirerek 35 milyon yolculuğa ev sahipliği yaptığını söyleyen Sancaklı, yeni koronavirüsün yarattığı endişenin insanları taksiden uzaklaştırmasının yeni çözümleri gerektirdiğini söylüyor. Günde yaklaşık 800 bin yolculuğa ev sahipliği yapan taksi sektörünün hem yolculuk sayısında hem de ekonomik olarak büyük bir durgunluğa girmesi ve bu sektörde çalışan pek çok kişinin bu durgunluktan büyük ölçüde etkilenmesi ise, inovasyon zorunluluğunu ortaya çıkaran daha çarpıcı bir gösterge.
    Ürün geliştirme ve mobil uygulama tarafında oynadığı rolün ötesinde BiTaksi’nin ürünün yaygınlaştırılması konusunda da rol üstlenmesi, kendisinin de hitap ettiği sektörün sorununun bu kadar yakıcı olmasından kaynaklanıyor. BiTaksi’nin Ataşehir ve Kağıthane’de bulunan sürücü ofislerinden saha ve operasyon ekipleri, sürücülerle proje ile ilgili detaylı bilgileri paylaşmanın yanında sürücü uygulaması üzerinden bildirimler göndererek projeyi anlatıp dileyenleri Fiat tarafından belirlenen yetkili servislere yönlendiriyor. Yetkili servislerle montajın tamamlanmasının ardından, BiTaksi’ye araç plakası ve Fiat tarafından verilen sertifika ile birlikte bilgi verilmesi gerekiyor. BiTaksi ekipleri ilgili araçları ‘Klasik Taksi’ kategorisinden ‘Kabinli Taksi’ kategorisine taşıyarak işlemi tamamlıyor. Bu da iş modeli tarafında önemli bir inovasyon olarak karşımıza çıkıyor ve hem BiTaksi’ye hem Fiat’a katkı sağlıyor.
    Bu uygulama sayesinde bir sonraki aşamada, taksi ekosisteminde özellikle taksi sürücülerinin güvenliği için talep edilen kabin modelinin test edilmesi mümkün olacak. Bu test süreci deneyimin iyileştirilmesi konusunda önemli bir zemin de sağlamış olacak. En basitinden, fiziksel para ile ödemede temas gerekirken BiTaksi’nin teması sıfıra indiren kartla ödeme seçeneğinin bu yeni normalde ne ölçüde tercih edileceğini görmek mümkün olacak. Burada toplanan veri, ürünün geliştirilmesi için önemli bir rehber oluştururken doğru iş kararlarını almaya da hizmet edecek. Taksilerde şoförün yanındaki koltukla ilgili bir soruya Sancaklı’nın verdiği “İstanbul’daki taksi yolculuklarının yüzde 90’ında bir veya iki yolcu oluyor” yanıtını vererek bunun bir öncelik olmadığına işaret etmesi, verinin toplam deneyimin iyileştirilmesine yapacağı katkı konusunda bir fikir veriyor.
    BiTaksi ile Fiat’ın işbirliği, bir mobil uygulama ile otomobil markasının iş birliği olarak dünyada bir ilki oluştursa da başka sektörlerde benzer özellikte işbirlikleri de yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Bulutistan ve Nutanix’in ofislerin yapısının değişmesi ile birlikte her yerin ofis olarak kullanılmasına olanak tanıyan yenilikçi bulut platformu, yeni normalde çalışanların yeni ihtiyaçlarını karşılamayı hedefliyor. Bulutistan’ın Nutanix’in Frame uygulamasını kullandığı yeni masaüstü sanallaştırma çözümü, performanstan ödün vermeden internete bağlı herhangi bir cihaz üzerinden istenilen yerden ofisteki gibi çalışmayı sağlıyor. Müşteriye dokunan Bulutistan’ın, işletmelere dağıtık yapılarını merkezi yerleşim performansı ile çalıştırabilecekleri hyper-converged çözümlerin ardından bütün bir dijitalleşme sürecine yönelik çözümler sunmaya başlayan Nutanix ile işbirliği, aynı sektörde görünmeleri nedeniyle ilk örnek kadar çarpıcı görünmeyebilir. Ancak işlerin doğasına bakıldığında bunun da yeni nesil bir işbirliği olduğu görülüyor. Altyapı tarafında yer alan Nutanix ile servis tarafında yer alan Bulutistan, birbirini ilk örnekteki kadar güçlü bir biçimde tamamlıyor. COVID-19 süreci ile birlikte işlerin dijitalleşme hızının artması ve evden çalışmanın bir iş modeli olarak hayatlarımıza girmesinin, ilk yatırım maliyeti gerektirmeyen, ölçeklenebilen ve kullandığın kadar öde modeli ile sunulan bulut çözümlerine ilgiyi artırması, bu işbirliği için gereken ölçeği sağlıyor.
    Nutanix Ülke Müdürü Tarık Ertuğrul, sözlerine şöyle devam etti: “Bulutistan’ın Nutanix ile birlikte sergilediği büyüme trendi, Nutanix’in Kurumsal Hibrit Bulut Platformu olarak müşterilerine kattığı değerin en güzel örneklerinden birini teşkil ediyor. Nutanix olarak Bulutistan’ın başarısında rolümüz olduğunu ve şirketin gelişimine katkı sunabildiğimizi bilmek mutluluk verici” şeklinde konuşuyor.
    Bulutistan Kurucusu Begim Başlıgil ise, “Bulut çözümlerimiz müşterilerimizin daha az kaynakla daha fazla iş yapmalarına, bakım konusunda zamandan ve paradan tasarruf etmelerini sağlıyor. Aynı zamanda kesintisiz ve her zaman ulaşılabilir hizmetler aracılığıyla müşteri memnuniyetini en üst düzeye çıkarmalarını sağlıyor. Ancak burada dikkat edilmesi gereken en önemli nokta hibrit BT ve yönetilen hizmetlerin tek elden alınması. Böylece şirketler hizmetleri çok daha verimli bir şekilde kullanabiliyor ve karşılaştıkları sorunları tek noktadan hızla çözebiliyorlar” diyor. Ölçek, bu işbirliğindeki kilit sözcük ve çalışanların evden üzerinde çalıştığı sistemlerin ihtiyaçları istenenin çok üzerindeki ölçeği sağlıyor.
    Bu dinamiğin ortaya çıkardığı bir diğer işbirliği de, siber güvenlik alanındaki yeni ihtiyaçları adreslemek için Palo Alto Networks ve Adeo arasında gerçekleşti. Dünya genelinde 150’den fazla ülkede 70 binin üzerinde firmaya yeni nesil kurumsal güvenlik çözümleri sunan Palo Alto Networks ve yönetilen güvenlik hizmetleri (MDR) alanında Türkiye’nin lider markası ADEO’nun güç birliği, ADEO MxDR servisini şirketlerin siber güvenlik doktoru haline getirmeyi hedefliyor. Çalışanların evlerinden çalışamaya başlamasıyla bu uç noktaları kapsıyan siber güvenlik sisteminin merkezi olarak yönetimi daah önemli bir ihtiyaç haline geliyor.
    Dünyada Fortune 100 listesindeki firmaların yüzde 85’i tarafından tercih edilen, her müşteri segmentine özel gelişmiş güvenlik çözümleri sunan Palo Alto Networks’ün CORTEX XDR ürünü ile Türkiye’de sadece ADEO tarafından sunulan MDR hizmeti, siber güvenlik alanında artık bir arada. Palo Alto Networks ve ADEO’nun yönetilen güvenlik servislerine yönelik Türkiye’de bir ilk olan iş birliği ve ADEO tarafından satışa sunulacak MxDR katma değerli servis ile siber güvenlik alanına ‘akıllı’ bir boyut kazandırılacak.
    COVID-19’un yarattığı yeni normal bu tür yeni nesil işbirliklerinin yeni örneklerini hızla ortaya çıkarmaya aday.