Yeni Vergi Kanunu Tasarısı

0
76

Değerli Fortune okuyucuları bu yazımda daha çok Motorlu Taşıtlar Vergisi düzenlemesi ile kamuoyunda gündeme gelen ve genelde vergi gelirlerinin artırılmasını hedefleyen yeni vergi kanunu tasarısının iş dünyasına etkileri konusundaki değerlendirmelerimi sizinle paylaşmak istiyorum.

Bir süredir üretim ve istihdamın arttırılması ve dış ülke yatırımcılarının vergi oranlarını cazip bularak yatırım yapmak üzere ülkemizi tercih etmelerini sağlamak amacıyla değişik platformlarda gündeme getirilen vergi indirimleri yerine tam tersi bir düzenlemeyi içeren tasarı, kamuoyunda şaşkınlıkla karşılanmıştır. Tasarının TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’ndaki görüşmelerinde verilen bir önerge ile kurum kazancı üzerinden %20 oranında alınan kurumlar vergisi oranının, 2018, 2019 ve 2020 yılı vergilendirme dönemlerinde uygulanmak üzere %22’ye çıkarılması önerilmiştir. Ayrıca Bakanlar Kurulu’na söz konusu %22 oranını %20’ye kadar indirme yetkisi de verilmiştir. Böylece tasarının ilk halinde sadece finans sektöründe yapılması planlanan vergi artışının Anayasa Mahkemesi’nde iptal edilme olasılığına karşı tüm kurumlar için %20’den %22’ye çıkartılması yönünde düzenleme yapılmıştır. Bu köşede yayınlanan daha önceki yazılarımda da belirttiğim üzere birçok ülkede kurumlar vergisi oranlarının düşülmesi yönünde eğilimler ve uygulamalar bulunurken, geçici bir dönem için de olsa, kurumlar vergisi oranlarının arttırılıyor olması uluslararası yatırımcıların yatırım kararlarını olumsuz etkileyebilecektir. Ülkesi dışına açılmayı planlayan yabancı sermaye, yatırım yapılacak ülkeyi seçerken, bu seçimi etkileyen birçok faktörün yanı sıra o ülkede uygulanan vergi oranlarını da hesaba katmaktadır.

Taslakta yer alan diğer bir düzenleme de Kurumlar Vergi Kanunu’nun 5. maddesi gereğince uygulanmakta olan ve kurumların en az iki tam yıl boyunca aktiflerinde bulundurdukları taşınmazların satılması halinde faydalanılabilecek istisna oranının %75’ten %50’ye düşürülmesidir. Hem taşınmaz hem de iştirak hisse satış kazancına istisna tanıyan maddede sadece taşınmazlar ile ilgili istisna oranının düşürülmesi önerilmektedir. Aynı oranda istisna uygulanırken, taşınmazlarla iştirak hisselerinin değişik oranda istisnaya tabi tutulmuş olmasına özellikle dikkatinizi çekmek isterim. Yapılması planlanan yeni düzenleme de kanunun yayımı tarihi itibarı ile geçerli olacaktır. Böylece yeni istisna oranının tasarının yasalaşmasından sonra yapılacak taşınmaz satışlarına uygulanması söz konusudur.

Ayrıca tasarı ile Türkiye’de ikametgâhı, işyeri, kanuni merkezi ve iş merkezi bulunmayanlar tarafından katma değer vergisi mükellefi olmayan gerçek kişilere elektronik ortamda sunulan hizmetlere ilişkin katma değer vergisinin, bu hizmeti sunanlar tarafından beyan edilip ödeneceğine dair bir düzenlemenin yapılmış olması da özellikle internet yolu ile satış yapan ancak Türkiye’de mükellef olmayan e-ticaret şirketlerinin vergi kapsamına alınmasını da diğer bir gelişme olarak sizlere aktarmak isterim.

Tasarı ile yapılması beklenen vergi kanunlarındaki değişikliklerin devlet bütçesine önemli katkı sağlayacağını ümit etmekteyiz. Aksi takdirde düzenlemelerin geneli dikkate alındığında, sonuç olarak, ilave vergi yükünün iş dünyası açısından ek maliyetler yaratacağı, yatırım ve istihdamı da olumsuz yönde etkileyebileceği unutulmamalıdır.