Erdemli, ekim ayına kadar kötü bir yıl geçirdiklerine inanırlarken 2016’nın son aylarındaki performansları ile tarihlerinin en iyi yıl kapanışını yaptıklarını söylüyor. Bir analitik şirketinin profil sayfası için puan kazandırmayacak bir ifade ancak günümüzün dijital çevrimleri ile birlikte değişimi kucaklayan sağlıklı bir noktada bulunmanın işareti. Gelecek beş ila 10 yılda büyük şirketlerin tarihe karışma veya liderlik pozisyonlarını yitirmesine ilişkin kehanetleri düşünürsek SAS doğru yerde duruyor. 3,2 milyar dolara yükselen cirosu ile dünyanın en büyük halka açık olmayan yazılım şirketi için işlerin iyi gitmesi de görünümü pozitif olarak vermeme neden oluyor. Türkiye için bakarsak, yılın son dönemi bekleyen yatırımların hayata geçtiği bir zamana işaret ediyor. Kişisel Verilerin Korunması Kanunu ile birlikte veri yönetimi çözümlerine yer açılması, yılın iyi kapanmasının nedenlerinden biri. Burada 1 milyon liraya ulaşan para ve üç yıla kadar hapis cezaları, SAS yazılımlarının önünü açmış görünüyor. Verilerin yönetilmesinin yanında, şirketin iş süreçlerinin ceza ihtimalini gündeme getirmesi durumunda oluşturulan uyarılar da cazibe kaynağı.
Geleneksel sektörleri olan bankacılık ve telekomünikasyonda neredeyse çalışmadığı şirket bulunmayan SAS’ın genel müdürünü en çok heyecanlandıran iki yeni “alışılmadık” alan sağlık ve perakende. Geçen sene Las Vegas’ta gerçekleşen SAS Global Forum’da analitiği buluta taşımayı sağlayan SAS Viya’nın demosunu yapan yöneticinin oyuncak kamyonu çeke çeke gitmesi –bulut üzerinden analitik deyince tırların analitiği önemli bir kullanım örneği oluşturuyoryeni dönemin çocuk heyecanına da yer açan yeni özelliklerine ışık tutuyor.
Aynı heyecan Erdemli’de de var. Çekecek bir kamyonu olmasa da, sağlık alanında göze takılan bir lens ile göz tansiyonunun ölçülmesi ve bununla bir Nesnelerin Analitiği (SAS, kendisini Nesnelerin Analitiği uzmanı olarak tanımlıyor) çözümü ortaya çıkarılmasından heyecan duyuyor. İlaç almayı unutan yaşlılara yardımcı olmak için sensörlerle desteklenen bir çözümü destekleyen SAS, böylece birisi ilaç almayı unuttuğunda akrabalarının fiziksel olarak kişinin evine gidip ilacı almasını sağlayacak uyarıya kadar hayatın akışına uygun süreçler tasarlıyor.
Ancak Erdemli’yi en çok heyecanlandıran, ShopDirect’in (www. shopdirect.com) diyet ürünlerine ilgi gösteren bir kullanıcıya bir beden küçük pantolon önermesini sağlamadaki zeka. Bunun için tarihsel veri kadar gerçekzamanlı veriyi kullanmak da gerekiyor ve bunu yapmak Erdemli için “zevk”. Veriyi nota ve kendilerini bundan senfoni çıkaran besteci olarak gören Erdemli, veriyi iyi kullanmayı bilmeyenlerin senfoni yerine sirenlerin şarkısının peşine düşüp gemisini batırma ihtimalini de kabul ediyor.
Sirenler ya da şarkı söyleyen deniz kızları, gemileri kayalıklara çekip batırma ustaları. Erdemli “Bir iki gün önce kendi aramızda bunu konuşuyorduk. Her fırsatta bunu vurgulamamız gerekir dediğim bir şey. Analitik bir teknolojik alan ve herhangi bir projenin disiplininde de bu vardır; teknoloji, insan, süreç ve kültür (people, process, culture) dediğimiz dörtlünün içinde yer almalıdır. Eğer şirket kültürel olarak analitik temelli çözümler ve yaklaşımları bir departman ya da grupla sınırlı değil de tüme yayılmış iş modelinin vazgeçilmez bir parçası olarak düşünür ve ona göre hareket ederse analitiği kullanan şirketlerin hayatta kalma olasılıkları kesinlikle daha yüksek olacaktır” diyor.
Altına imzamı atarım. Verinin demokratikleşmesi olarak da yorumlanan bu yaklaşım kilit önem taşıyor. Gemiyi çarpmazsak gelecek 10 yıl boyunca bunu konuşuruz diyorum.
