Tüyap, Mevcut Portföyünü Genişleterek Farklı İş Birliklerine Hazırlanıyor.

0
1138
Tüyap İcra Kurulu Başkanı Zeynep Ünal Öztop

Tüyap, mevcut portföyünü genişleterek farklı iş birliklerine hazırlanıyor. Şirketin iş planı, sadece fuarcılık için değil farklı sektörlerde faaliyet gösteren firmalara da örnek olabilecek türden. Tüyap İcra Kurulu Başkanı Zeynep Ünal Öztop, “Küresel fuar takviminde ses getirecek yeni birkaç projeyi hayata geçiriyoruz. Yurtdışı açılımlara odaklanıyoruz” diyor.
SÖYLEŞİ ERSAN TAYLAN

Tüyap,44 yıldır var olan bir aile şirke- ti. Sağlam değerleri sayesinde varlığını sürdürüyor. 1979’da Bülent Ünal tara- fından kurulan şirketin temel faaliyet alanı fuarcılık. 2021’den bu yana Tüyap İcra Kurulu Başkanlığı görevini sürdü- ren Zeynep Ünal Öztop, aldığı önemli kararla şirketin dönüşümünü etkili bir şekilde yönetiyor. Öztop’un, değişimin yolunu açan yönetim anlayışı sayesinde şirketi, fuarcılıktaki hızlı dönüşüme ayak uyduruyor. Tüyap İcra Kurulu Başkanı Zeynep Ünal Öztop ile yenilenen iş modellerini, yurtiçi ve yurtdışı planlarını konuştuk.

Profesyonel çalışma hayatına ne zaman başladınız?
Tüyap’a katılmadan önce uzun yıllar Türkiye’nin önde gelen şirketlerine önce finansal denetim uzmanı daha sonra da stratejik yönetim danışmanı olarak hizmet verdim. Koç Üniversitesi’nde işletme ile ekonomi bölümlerinde lisans eğitimi aldım. Üniversite sonrasında, Deloitte bünyesinde finansal kuruluşların bağımsız denetim süreçlerinde görev aldım.

Bu sayede çok sağlam bir finansal okuryazarlık birikimine sahip oldum. Denetim bölümünde üç yıl çalıştıktan sonra yine Deloitte bünyesinde stratejik yönetim danışmanlığı bölümüne transfer oldum. Burada çokuluslu

şirket satınalmaları süreçlerinde görev aldım. 2009-2011 yılları arasında London Business School bünyesinde İşletme Yüksek Lisans öğrenimimi tamamladım. Bu dönem boyunca hem eğitimime devam edip hem de Londra bazlı pek çok şirkete strateji danışmanlığı yaptım. Yüksek lisans eğitimim sonrasında, stratejik yönetim danışmanlığı şirketi Boston Consulting Group’ta yönetim danışmanlığı görevini yürüttüm. Çok uluslu şirketlerin pek çok stratejik kararında danışmanlık hizmeti veren ekiplerin parçası oldum.

Tüyap’ta sorumluluk aldığınızda, nasıl bir strateji izlediniz?
2012 yılında aile şirketim olan Tüyap, dünyanın önde gelen fuarcılık kuruluşlarından Reed Exhibitions ile Reed Tüyap Fuarcılık (RX Tüyap) adıyla kurulan bir ortaklık sürecine girdi, ben de bu süreci yönetmek için Boston Consulting Group’tan ayrılarak aile şirketi bünyesine dahil oldum. Ekibe dahil olmamı takiben yabancı ortaklık sürecine paralel olarak birkaç kritik departmanın kurulmasına da önayak oldum. Bunlardan biri de tüm pazarlama süreçlerimizi yönettiğimiz Stratejik Pazarlama Departmanı idi. Öncesinde pazarlama ekiplerimizin odağı belirli fuar projelerinin ilgili hedef kitlelere konvansiyonel mecralarda tanıtımını yapmaktı. Yeni kurulan departmanımız ile merkezi bir pazarlama departmanı çatısı altında var olmayan fonksiyonları kurduk. Dijital pazarlama ve iş zekası departmanını hayata geçirdik. Kısa süre önce de müşteri deneyimi departmanını sisteme dahil ettik. Bütün bu merkezi fonksiyonlar aslında fuardaki departmanlara fonksiyonel ekspertiz sağlıyor. Onun dışında da pazarlama planlarında ve pazarlama bütçe yönetiminde onlara destek veriyoruz.

Stratejik Pazarlama Birimi’nin kurulumunun yanında İnsan Kaynakları Birimi’ni özlük işleri odağından stratejik insan kaynağı yönetimine evriştiği bir süreci de geride bıraktık. 2020 yılında kurulan Strateji ve İş Geliştirme birimi çatısı altında pek çok kritik konuda önde gelen danışmanlık şirketleriyle birlikte çalışarak süreç ve yol haritalarımızı belirleyerek uygulamaya koyduk.

Bunları yaparken birincil odağım, güncel yönetişim metotlarını sahada uygulanabilir kılan kurumsallaşmayı her zaman merkezinde tutan bir şirket kültürü oluşturmaktı.

İşinizi geliştirirken karşılaştığınız zorlukları nasıl aştınız?
Ben şirkete girdiğimde 30 yaşındaydım. Çok az insanın sahip olabileceği bir kariyeri geride bırakarak aile
işime geliş kararını almıştım. Yeni kurulmuş bir departmanı yönetiyor, şirketin geleceği için kritik bir yapı taşı olan yurt dışı ortaklığını ilgilendiren tüm ilişkileri yönlendiriyor, yönetim kurulu üyesi kimliğini de taşıyordum.

Buna rağmen gerek yaşımdan, gerek aile üyesi olmamdan, gerek ise kadın olmaktan kaynaklı olsa gerek bulundu- ğum toplantılarda orda olmamın farklı eksenlerde sorgulandığını net bir şe- kilde hissettiğim bir ısınma dönemim oldu. Elbette işinize hakim olmanızla, danışmanlık kariyerinin getirdiği adaptasyon kabiliyeti ve farklı kitlelere hitabet becerisi ile bu yaklaşımı süreç içinde ekarte edebiliyorsunuz.

Yönetim anlayışınız hakkında bilgi verir misiniz?
Tüyap, 44 yıldır var olan ve sağlam değerler üzerine inşa edilmiş bir aile şirketi. Dürüstlük, ince düşünme ve çalışma barışı hem şirketimizin hem de benim yönetim anlayışımın olmaz- sa olmaz yapı taşları. Bu değerleri ise özellikle yeni nesil çalışanların aradığı çevik, çağın gerekliliğine uygun ve esnek bir yönetim ve iş yapış şekli ile harmanlamaya özen gösteriyorum. Bulunduğumuz çağda sadece fuarları başarılı bir şekilde açmak yeterli bir gösterge değil; işimizi layıkı ile yapar- ken süreçlerimizin daha çevik ve akıcı, sistemlerimizin kimseyi yıpratmayan, modern sistemler olmasını sağlamaya çalışıyor, tüm ekip arkadaşlarım için çalışmayı keyifli hale getirecek bir iş ortamı yaratmayı önemsiyorum.

Şirketinizin kurum kültürünü ve çalış- ma ortamını nasıl tanımlarsınız? Bizim için günün sonunda her şeyi ikinci sıraya atan tek bir kavram vardır: Tüyap ailesi. Bir aile şirketi olmamızın sıcaklığı çalışanlarımıza da uzun yıllardır sirayet etmiş olsa gerek, tüm süreçlerimizi tıpkı bir aile gibi tartışarak, konuşarak; fakat günün so- nunda saygı ve sevgi ile yürütüyoruz. İş barışı bizim temel ilkemizdir.

Ortak akıl ile ekonomiye sundu- ğumuz katma değerin bilincinde olarak çağdaş, etik değerlere bağlı ve memnuniyeti üst seviyede tutan bir yapı sergiliyoruz. Pandemiden beri hibrit olarak çalışıyoruz, fuar olmayan dönemlerde ise çalışanlarımız işlerini istedikleri lokasyondan yürütüyorlar.

Bunun yanı sıra Tüyap her zaman kadın çalışanlar konusunda eşitlikçi bir şirket olmuştur. Çalışanlarımıza baktı- ğınızda neredeyse yarı yarıya kadınlardan oluşan bir kadromuz olduğunu görebilirsiniz. Hem ofis çalışanlarımız hem de sahada, operasyonda yer alan çalışanlarımızda biz bu dengeyi hep koruyoruz. Bu durumla gurur duyuyor, bizi biz yapan detaycılık ve tüm iş yapış biçimlerimize yansıyan ince düşünce- nin kaynağında kadınların dokunuşu olduğuna yürekten inaniyorum.

Durgun ekonomik süreçte, hangi zorluklara karış nasıl tedbirler aldınız?
Pandemi süreci maalesef birçok sektörde küresel ticareti durma noktasına getirdi. Ülkemizde Mart 2020 orta- sından Eylül 2020 başına kadar tüm fuarlar bakanlık kararı ile 6 ay boyunca askıya alındı. Sonrasında ise resmi olarak bir durdurma kararı olmasa da 2021 Eylül ayına kadar olan süreçte fuar takvimi ortalama bir yıla kıyasla %30 yoğunluk ile işledi. Fuarcılık tarihine baktığımızda Birinci ve İkinci Dünya Savaşı’nı hariç tutarsak dünya genelinde birçok önemli toplumsal olay yaşanmasına rağmen, bu kadar uzun bir süre fiziki fuarların gerçekleşeme- diği hiç olmamıştı. İçinden geçtiğimiz süreçte hepimiz sağlık kavramının değerini fark ettik, önceliklerimizi ye- niden tanımlama fırsatı bulduk. Tüyap Fuarcılık grubu olarak tüm paydaşları- mızın sağlığını birinci sıraya koyduk ve “Ticaret İçin Önce Sağlık” mottosuyla yola çıkarak bu sıkıntılı dönemde fu- arlarımızı yeniden açacağımız günleri kurguladık. Tüm paydaşlarımızın fuar sürecini gönül rahatlığıyla geçirmesi ve belirsizliklerle dolu bu dönemde fuarlardan aldıkları verimi en üst düzeye çıkarabilmesi için birçok yeni süreci ve uygulamayı hayata geçirdik. Tabii ki finansal anlamda bizi yıpratan zorlu bir süreçti; bu süreci en az hasar ile atlatabilmek adına pek çok tasarruf önlemini devreye soktuk. Pandemi sonrası toparlanma sinyalleriyle beraber kayıplarımızı telafi edebilmek adına yeni uzaktan satış modülünü hayata geçirerek verimliliği ön plana aldık ve alışageldiğimiz tempomuza hızla ulaşabildik.

Hangi alanlarda fark yarattığınızı düşünüyorsunuz?
Uzun yıllardır dijital dönüşüme yatırım yapıyoruz. Gerek iç süreçlerimizde gerekse müşterilerimize sunduğumuz hizmetlerde kendimizi güncel ve dijital çağa uyumlu hale getirmek için kay- naklarımızı bu doğrultuda hizalıyoruz.

MyTüyap adını verdiğimiz dijital evrenimizle paydaşlarımız için bambaşka bir fuar deneyimi sunuyoruz. MyTüyap ile katılımcı ve ziyaretçile- rimizin fuarla ilgili olan tüm işlemlerini kolaylaştırıyor, mekandan ve zamandan bağımsız olarak iş bağlantıları kurmalarına olanak tanıyoruz. Yenilikçi dijital uygulamalarımızla sağlıklı ve güvenli fiziksel fuar ortamımızın gücünü birleştirerek katılımcı ve ziyaretçilerimizin iş bağlantılarına verimlilik kazandırdık. Hibrit fuar modelimizle katılımcılar, hedef pazarlarında yer alan ziyaretçilerle dijital olarak temas kurabildi. Pandeminin en zorlu sürecinde bu modelimiz ile ticari faaliyetlerin kesintiye uğramadan sürdürülmesini olanaklı kıldık.

Bu girişimimiz bizi yakın coğrafyadaki tüm rakiplerimizden ayrıştırdı, AMR International tarafından hazırlanan dünyanın bir numaralı fuarcılık sektör analiz raporunda dijital platformlarımız ile vaka çalışması olarak ele alındık.

2023 büyüme planlarınız arasında öncelik verilen konular nelerdir?
2023’te de tüm süreçlerde dijitalleşme ve iş geliştirme bu yıl da temel önceliklerimiz arasında. Ek olarak bu yıl Belgrad’da iki fuar düzenleyerek yurt dışı operasyonlarımızı arttırdık. Temel stratejimiz sektörümüzdeki öncü konu- mumuzu koruyarak değişken ekonomik koşullarda bile daha da ilerleyecek adımları atabilmek üzerine kurulu. Bunun yanı sıra her zaman uzun vade planlarımızla uyumlu bir şekilde fuarcılık mesleğini gelecekte daha da iyi bir noktaya taşımak istiyoruz.

Önümüzdeki 1-2 yıl içinde mevcut portföyümüzün genişletecek farklı iş birlikleri ile küresel fuar takviminde ses getirecek yeni birkaç projeyi hayata geçireceğiz. Bunun dışında 2022 itibari ile yoğun ilgimizi yurt dışı açılımlara kaydırdık ve bunun geri dönüşlerini 2023-2024 yıllarında alacağız. Şu an için değişik sektörlere açılım planımız bulunmuyor.

Sürdürülebilirlik yaklaşımınızı nasıl özetlersiniz?

Sürdürülebilirlik fuarcılık sektörünün gündeminde önemli bir yer tutuyor. 2021 yılında dünyanın farklı coğrafya- larında faaliyet gösteren fuarcılık ku- ruluşları Net Zero Carbon Inisiyatifi’ni imzalamak için bir araya geldi. Biz de UFI (Dünya Fuarcılık Örgütü) üyesi olarak fuar organizatörü ve fuar alanı işletmecisi kimliğimiz ile Net Zero Carbon Events inisiyatifini destekleyicileri arasında yer aldık. Bu inisiyatif 2050 yılı itibariyle fuarcılık endüstrisinin net-sıfır karbon ayak izine ulaşmasını hedefliyor. Bu kapsamda UFI fuarcılık sektörünün sürdürülebilirlik yol haritası üzerinde çalışıyor, biz de ülkemiz adına hem içerik hem de uygulama desteği sağlıyoruz. Ülkemizde henüz sürdürülebilirlik adına sektörümüzü kapsayan bir kural seti bulunmuyor. Fakat biz tüm süreçlerimize küresel ölçütler ışığında iyileştirme gözlüğüyle yaklaşıyoruz. Fuarların sökümünden sonra alanlarımızda oluşan atıkları katılımcı firmalarımızın da desteğiyle geri dönüştürerek bilinçli bir yaklaşım izliyoruz. Yine tüm ofislerimizde ve fuar alanımızda geri dönüşüm için ayrıştırılan atık kutuları bulunuyor. Fuar alanında kullandığımız enerjiyi yenilenebilir kaynaklardan sağlamak için konunun uzmanları ile çalışıyoruz.

Bunun dışında bizim kurumumuz için vazgeçilmez başlıklar olan Nitelikli Eğitim ve Fırsat Eşitliği konularında Türkiye’nin bu konudaki öncü kuruluşları olan Darüşşafaka Cemiyeti ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ile uzun yıllara dayanan yol arkadaşlığımız her zaman olduğu gibi devam ediyor. Ayrıca Türkiye’nin farklı illerinde düzenlediğimiz Kitap Fuarları ile genç neslin kitap ve kültürle buluşmasının en önemli aktörlerinden biri olmaya devam ediyoruz.