TÜPRAŞ Datası İle Güçleniyor

    0
    199

    Geçmişi 100 yıldan fazla olan rafinerilerde bugüne kadar kimyasal ve fiziksel yöntemler kullanılarak verimlilik artışı odaklı çalışmalar yürütülüyordu. Dijital araçların kullanılması ile tesis çapında optimizasyon gerçekleştirmek, yeni rekabetçilik denkleminin merkezinde yerini alıyor. TÜPRAŞ, sektörün oluşturduğu global dijital inovasyon senaryolarının önünde yer alarak bu aracı çok iyi kullanıyor.

    Birçok Toplantıda “Ekonominin yeni petrolünü veri oluşturuyor” ifadesi ile karşılaşmışsınızdır. Bu ifade, Fortune 500 Türkiye listesinin zirvesinde yer alan Tüpraş söz konusu olduğunda iki kat önem kazanıyor. Tüpraş, petrolü işleyerek içinden değerli ürünler çıkarmanın yanında datasını işleme ve gerçek zamanlı olarak kullanma senaryoları ile de dikkat çekici işlere imza atıyor. Dünyanın en geleneksel sektörlerinden biri olan rafineri işletmeciliğindeki bu örnek, gerek Tüpraş’ın büyüklüğü gerekse sektördeki çalışmalar içinde ileri uçta yer alması nedeniyle ilgiyi hak ediyor.

    Tüpraş Bilgi Teknolojileri Direktörü Barış Düzenli, Eşyanın İnterneti (IoT) denilince hemen gündeme gelen öngörüsel bakımdaki performanslarından bahsetmekle kalmayarak sözü IoT’ye dayanan katma değer senaryolarına getirince Tüpraş’ta atılan her adımın iyi planlanmış olduğunu anlıyorsunuz. Düzenli’nin anlattıkları arasında dört maddelik vizyon kadar dijitalleşmenin merkezinde, bu kültürü insana benimsetmek ve insanı daha verimli olması için veri ile donatmanın gerektiğine yaptığı vurgu, ana çerçevenin doğruluğunu ortaya koyuyor. Ayrıntılar, Tüpraş’ın rekabet gücünü artıracak farklılıklara işaret ediyor.

    Tüpraş, dijitalleşmeyi nasıl kullanıyor? 

    Tüpraş olarak, stratejilerimiz arasında değerlendirdiğimiz veri analitiği, yüksek teknoloji ve dijitalleşme konularını iş süreçlerimizin odağına aldık. Koç Holding genelinde başlatılan Dijital Dönüşüm hareketi kapsamında bu alanlarda daima öncü olma hedefiyle ilerliyoruz.

    Dijital dönüşüme yönelik olarak ODTÜ ve İTÜ’de Veri Analitik Merkezleri açtık. Ayrıca Koç Üniversitesi ile proje bazlı çalışıyoruz. Yeni işe aldığımız pek çok arkadaşımızı buralarda istihdam ediyoruz.

    Rafinericilik ileri teknoloji gerektiren bir iş. Data analitik merkezleri veri güvenliğinden verimliliğin artırılmasına kadar çeşitli projeler üzerinde çalışmalar yapıyor. Dijital Dönüşüm kapsamında kültürün şirkete yerleştirilmesinden bu teknolojiyi kullanmaya kadar çeşitli alanlarda projeler yaptık. Bu sene de vizyonumuzu gözden geçirerek dört tane ana vizyona odaklandık. Biz bunları, İngilizcesi “connected” olan bağlı başlığı altında kullandık. Bir şeylerin internete bağlı olması ve oradaki veriden faydalanması tabii ki söz konusu ama aslen bunun ötesinde bağlı sözcüğü ile birbirine “bağlı olmayı” ifade ediyorum.

    Bu “bağlı”lık nasıl bir vizyon dahilinde şekilleniyor?

    Vizyonumuz dört maddeden oluşuyor. Bu dört noktadan ilki, bağlı çalışanlar. Bağlı çalışan derken, birbirinin yarattığından, birbirinin bilgisinden, birbirinin kullandığı datadan faydalanabilen ve dolayısıyla birinin ürettiği datanın diğer bir departman ya da kişinin direkt iş süreçlerini etkileyebileceği ve kullanabileceği bir platformdan veya bir ortamdan bahsediyorum. 

    Vizyonumuz, benzer şekilde kişilerin çalıştığı bu data gibi süreçlerde de birçok akış ve veri paylaşımı olmasına dayanıyor. Bunların o sürece özel olmadan birbiri ile konuşabileceği ve o akışı devam ettirebileceği bağlılıktan bahsediyorum.

    Üçüncüsü, bağlı rafineri. Buna optimizasyon demek daha doğru. Bu tip optimizasyon konuları, konuya özeldir. Risk optimizasyonu yaparsınız veya rafinerideki bir şeyin üretim optimizasyonunu yaparsınız. Bu buhar optimizasyonu ya da benzin üretim optimizasyonu olabilir. Tek tek bu adacıkları optimize ettiğiniz zaman bir karlılık sağlarsınız ama bunların bütününü optimize ederseniz, bunun çok daha üzerinde bir katma değer elde etmeniz olası. Tüm rafineriyi ve tüm üretimi baştan sona optimize etmek, rafineri sektörüne de yeni giren bir terminoloji. Bu yönde de adımlarımızı atıyoruz.

    Dördüncü olarak da bağlı saha faaliyetleri geliyor. Rafineride insanlar kontrol ünitelerinde oturduğu ve bütün süreci dijital olarak izlediği için bir rafineriyi gezdiğinizde ortada çok fazla insan görmezsiniz. Bu çalışanlar bir şeyi değiştireceği zaman oturduğu yerden o değişikliği yapar veya sistem bu değişikliği otomatik olarak yapar. İnsanı rafineride iki nedenle görürsünüz: ya kontrol yapıyordur veya bir bakım ya da proje için oradadır. Bütün bu anlattığım “bağlı”ların yanında bizim sahanın içindeki bağlılığı da sağlamamız lazım ki orada oluşan değer zincirini de bizim ana değer zincirine dahil edebilelim. Dolayısıyla orada yapılan saha faaliyetlerini de –bu bir proje veya içerideki yapıların 3D taranıp online ortama getirilmiş hali olabilir- bizim oradaki dijital ortama yansıtmamız lazım.

    Bütün bu adımların üzerinde atıldığı zeminin yani rafinericiliğin özellikleri neler?

    Genelde rafinericilik 1800’lerin sonunda1900’lerin başında oluşan, çok eski bir sektör. O zamandan bu zaman hep verimliliğin artırılması için çalışılmış. Ham petrolün içinden biz benzini, jet yakıtını, LPG’yi ve motorini çıkarıyoruz. Ama en son bir katman kalıyor; işte marifet o katmanı da olabildiğince değerli ürünlere dönüştürebilmek. Rafineri bu 100 küsur yıldır ne yapmış? İlk önce kimyasal tepkimeler üzerinde çalışmış: katalistler ve farklı bileşikler kullanarak daha fazla benzin, daha fazla LPG ve daha fazla jet yakıtı çıkartabilmek için. Bir yerden sonra daha fazla basınç ve daha fazla ısı altında daha fazla değerli ürün çıkarmaya çalışmışlar.  Ama kimyasal dünyanın da fiziksel dünyanın da sınırları olduğu için bu bir yerde tıkanmış.

    Şimdi yapılan, dijital dünya ile de bu verimliliği artırmak. Nedir bu: Belirli bir sıcaklıkta gerçekleştirilmesi gereken bir işlem manuel olarak yönetildiğinde aşağı ve yukarı doğru ikişer derece dalgalandığında verimlilik kaybı ortaya çıkıyor. Oysa ki bunu analitiği de kullanarak otomatize ederseniz, o gerçekten olması gereken derecede sarsılmadan gerçekleşir. O zaman da ciddi anlamda bir verimlilik sağlarsınız; petrolün içinden çıkaracağınız benzin, jet yakıtı veya motorinin daha fazla elde edilmesini sağlarsınız. Artık rafineri bu tarafa dönüyor. 100 küsur yıldır fiziksel ve kimyasal dünyanın sınırlarını zorlayan rafineri artık dönüp dijital dünyanın sınırlarını zorlamak zorunda ki bu düşük marjlarda daha fazla değer elde edebilsin.

    Bu değer yolculuğunda size neler yön gösteriyor?

    Bunu yaparken teknoloji trendlerini takip etmek ve yükselen değerleri görmek mümkün. Bunların arasında mit olanları da var, gerçekten hayatımıza girenleri de… Ama olgunlaşarak belirli bir seviyeye gelmiş olan sektörde bu tür inisiyatiflerin sektöre veya şirkete girmesi çok kolay değil. Artı teknik emniyet rafineride en önemli konudur. Pazarlamada çok rahat yapabileceğiniz uygulamaları bizim tarafta yapamazsınız çünkü pazarlamada sadece müşteri kaybederken bizim tarafta iş kazaları ve/veya istenmeyen etkiler ortaya çıkabilir. Dolayısıyla yapılacak değişiklikten emin olmanız ve yoğurdu üfleyerek yemeniz çok önemli. Bunun bu dijital teknolojilerin rafinaj endüstrisine girmesinde bir yavaşlatıcı etkisi var. Bu iki etken nedeniyle bir yeri örnek aldığımızı söylemek doğru olmaz. Hatta yaptığımız birçok yapay zeka ve analitik çalışması, dünyada ilk olma özelliğine de sahip.

    Ülkemizin en büyük sanayi şirketi olarak bir çok alanda öncü olmanın yanı sıra gelişen teknolojiler çerçevesinde yaptığımız yatırımlar sonucu dünyanın önde gelen kompleks rafinerileri arasında üst sıralardayız. Son 10 yılda yaptığımız 6,5 milyar doları aşan yatırımlarımız sayesinde tesislerimizde en yeni teknolojiler kullanılmaktadır. Eğitim düzeyi yüksek, donanımlı insan kaynağı ile çalışıyoruz. Dolayısıyla bu konuda da dünya rafinericilik sektörünün öncü şirketlerinden biri olduğumuzu söyleyebilirim.

    Ama tabii ki etkilendiğiniz belirli trendler ve teknolojiler var. Bunları alıp içselleştirerek kendi vizyonumuzu oluşturduk. Dijitalleşmenin kültüre girmesi, en zorlu kısımlardan biri. Teknolojiyi alıp çok rahat kullanabilirsiniz; bunda bir sorun yok ama insanlara bu kültürü kabullendirmek çok zor bir şey. Vizyonumuzu da bunu destekleyecek şekilde kurduğumuzdan bu “bağlı” anahtar kelimesini kullanıyoruz.

    Siz rafinericilik sektöründe alışılmadık olmayan sensörleri ne şekilde yeni bir değer kurgusu içine yerleştirdiniz?

    Bizim dört rafinerimizde 150 bin sensörümüz var. Bunları geçen sene ya da son üç senede takmadık. Rafinecilik sektörü zaten sensörler üzerinde çalışan bir sektör. Biz ne yaptık? Biz, farklı ünitelerde daha önce sadece o an kullanılmak üzere üretilen sensör datalarını gerçek zamanlı olarak, merkezi bir platformda topladık. Dolayısıyla tüm üretim datasını bir havuzda toparlayabilmiş olduk. Bundan değer üretmeye çalıştık. Daha önce o prosese özel olan veriyi, değeri biz aslında Tüpraş’ın tamamına yaymaya çalıştık. 150 bin sensörden günlük ortalama 600-650 milyon satır veri alıyoruz. Bu büyüklüğün eşdeğeri telekomünikasyon ve finans sektörlerinde vardır ama sanayide bu rakamlar çok yoktur açıkçası. Bu da bizim ciddi bir avantajımız.

    Bu veri üzerinden yaptığımız çalışmanın çok farklı alanları var. Bu alanlar, üretimi izlemekten, KPI’ları tutturmaktan veya belirli parametreleri mühendislik hesaplarında kullanmaktan diğer tarafta çok daha ileri analitik, yapay zeka ve makine öğrenmesi senaryolarına kadar uzanıyor. Birçok senaryoda IoT datasını piyasa datalarıyla, finansal datalarla ve insan kaynakları datası ile de zenginleştirip farklı farklı senaryoları çıkarmaya kadar çok çeşitli projelerimiz bulunuyor.

    Birçok alandakinin aksine öngörüsel bakımın ötesine geçen bir değer kurgusundan mı bahsediyorsunuz?

    Öngörüsel bakım (predictive maintenance) en önemli konularımızdan biri çünkü bakım maliyetinden öte rafinerilerde üretimin sürekliliğinin sağlanması teknik bir gerekliliktir. Bir tesiste bir ünitedeki sıkıntı hem ciddi maddi kayıplara neden olur, hem teknik emniyet açısından sıkıntılara sebep olur, hem de anlık düzeltmelerle çalışmaz. Bir üretim bandı bozulduğu zaman tamir edersiniz, bir iki saat sonra hayatına devam eder. Bizde bir ünitede, bir üretim tesisinde sorun olduğu zaman en iyi ihtimalle günler kaybedilir; kötü ihtimalle haftalara ve aylara gidebilir. Burada maddi kazanç veya maddi verimlilik olarak çok büyük miktarlardan bahsettiğimizden bunun etkisi de çok yüksek olur. Dolayısıyla öngörüsel bakım bizim için çok önemli ama bunun yanında karlılık optimizasyonu veya biraz önce bahsettiğim üretim optimizasyonu – daha fazla değerli ürün- için yaptığımız çalışmalar veya bizim en önemli gündemimiz olan teknik emniyet konusunda yapay zeka veya bu tip veriden faydalandığımız senaryolar da önde gelen çalışmalarımızdan veya projelerimizden. Dolayısıyla tek bir açıdan takip etmiyoruz. Böyle bir yaklaşımımız da yok. Farklı inisiyatifleri farklı alanlarda farklı bakış açıları ile yönetiyoruz.

    Dijital araçların kullanımının sınırı yatırım karalarına kadar uzanıyor mu? Bizim yaptığımız analitiğin, üretim ve teknolojinin gittiği noktalarda faydası var ama piyasa verilerinden tam bir içgörü oluşturup yapay zeka ile yatırımları etkileyecek bir sonuç çıkarmak şu an için biraz daha ütopik olabilir. Ama şunu yapıyoruz: önümüzdeki dönemde benzin fiyatları ne durumda olacak, ham petrol fiyatları nereye gidecek veya hedge politikamızı nasıl daha optimumda yönetebiliriz. Bunlarla ilgili projelerimiz var ve bunları yaparken doğal dil işleme ile Twitter analizi yapmaktan tutun; belirli rafinerilerdeki kaza ve saldırılara ya da önemli rafineri bölgelerinde hava koşullarının etkisine kadar –ki bu da bizim marjlarımızı etkiliyor- çeşitli alanlarda tahmin yapmamızı sağlayacak çalışmalarımız var.

    Veri, Yenilenebilir Petrol Mü?

    Cevabı için tıklayın