Sokak Sanatı Yatırım Fırsatı Sunuyor

0
818

Çağdaş sanat piyasasının en dinamik alt bölümlerinden biri olan sokak sanatı koleksiyonerlerin ilgi alanında. 2006’dan bu yana on binlerden milyon dolarlara ulaşan eserler yeni neslin odağında. Genç bir girişimciden aldığı ilhamla Amerikalı graffiti sanatçısı ve ressam Chris DAZE Ellis’le çalışmaya başlayan Sevil Dolmacı, Daze Ellis’in ilk sergisini sanatseverlerle buluşturuyor.

ArtPrice ve benzeri uzman sitelerin raporlarına göre, sokak sanatı “çağdaş sanat piyasasının en dinamik alt bölümlerinden” biri olarak kabul ediliyor. Koleksiyonerler, bu dinamik ve yenilikçi sanat türüne yoğun bir ilgi göstermekte. Bu sanatçıların ortak bir noktası var: tüm fiyat aralıklarını kapsıyorlar ve ‘çoklu’ işler yaratmada son derece üretkenler.

Sokak sanatı, sosyal ağlar üzerinden yayılarak, bu sanat türünün daha fazla görünür olmasını sağlıyor. Bu durum, açık artırmalarda eserlerin fiyatlarının hızla artmasına neden oluyor. 2006’dan itibaren, sanatçılar Murakami, Banksy, Mr Brainwash, Kaws, Invader, Retna ve Os Gemeos’un eserleri on binlerce dolardan birkaç milyon dolara kadar yükseldi.

İnstagramda milyonlarca takipçinin takip ettiği sanatçılar, en seçici koleksiyonerlerden tişört tutkunlarına kadar her türden alıcıya ulaşıyor.

Türkiye’de de bu alana ilgi duyulmaya başladığını görüyoruz. Sevil Dolmacı Sanat Danışmanlık Şirketinin Kurucusu ve Sanat Danışmanı Sevil Dolmacı, genç bir girişimciden aldığı ilhamla Chris DAZE Ellis’in ilk sergisini sanat severlerle buluşturdu.

Sevil Dolmacı İstanbul, 24 Kasım 2023-31 Ocak 2024 tarihleri arasında Amerikalı graffiti

sanatçısı ve ressam Chris DAZE Ellis’in Türkiye’deki ilk kişisel sergisine ev sahipliği yapmaya başladı. “People and Places” isimli sergi, sanatçının kâğıt, seramik ve tuval çalışmalarından oluşuyor.

Sanatçı geçtiğimiz yıl İstanbul’a geldi veBeşiktaş’ta yaşadı. Oranın kalabalık ve kozmopolit yapısı onu çok etkiledi. Tarihi binalar, sokak kedileri ve günlük yaşamdaki kaostan beslendiğini dile getirdi. Elbette Eminönü, Sultanahmet ve Arkeoloji Müzesi, Topkapı Sarayı gibi müzelerimiz ona ayrıca ilham kaynağı oldu.

Sergide yer alan figürler arasında eşi ve çocukları da var ve eşinin çiçek merakına istinaden resimlerde yer alan güller sanatçının yaşamından izler taşıyor.

Her gün bindiği metro ve New York sokakları onun yaşamına ayna diyebiliriz. Sergide yer alan işler arasında afiş ve davetiye olarak da kullanılan Subway Bouquet isimli eser onun için ayrıca önemli çünkü hayatındaki tüm detayları içerinde toplayan bir iş.

Sevil Dolmacı ile sergi açılışında bu projeye nasıl başladığını, koleksiyoner profilini ve eserlerin fiyat aralıklarını konuştuk.

Sokak sanatı ile ilgili bir projeye nasıl karar verdiniz?

Meltem Demirören ile Kemer’deki golf klüpte çalışırken oğlu Sinan Bey, sokak sanatı ile ilgili proje yapmanın iyi bir fikir olabileceğini söylemişti. Genç isimlerin daha cesur ve farklı açılardan bakabildiklerini gördüm o zaman.


Peki, ya Daze Ellisle… onunla yolunuz nasıl kesişti?

Kendi şirketimi kurdum ve galerimiz açıldı. O vakit çalıştığımız küratör ile New York’ta Daze’in stüdyosuna gidebileceğimizi öğrendiğimde çok heyecanlandım. Atölye ziyaretinde sanatçının mütevazi kişiliği ayrıca beni çok etkiledi. Çalışmaya başladık ve Türkiye’de iki yıl içinde pek çok koleksiyoner kazandırdık. Geçtiğimiz günlerde de ilk kişisel sergisini gerçekleştirdik.

Bir yatırım aracı olarak Daze’nin eserlerine baktığımızda fiyat aralığını öğrenebilir miyiz?

Daze, Amerika’da, 80’lerde fırtınalar koparan Andy Warhol’un desteklediği ve grubunun içinde yer alan önemli bir isim. Bugün halen eserlerin bütçeleri alınabilir ölçekte. Ancak yükselmesi beklenen isimler arasında. Sergimizde yer alan işler 30-75 bin dolar arasında değişiyor.

Sergi açılışına kimler geldi, koleksiyoner profili nasıl peki?

Canberk Öztürk, Meltem Demirören, Ali Emir Kapukaya, Gülşah Noyan, Francesco Guinicelli, Hrvoje Cermak gibi isimler sergimizi ziyaret etti. Genç ve Amerika sanatına ilgi duyan bir kesim diyebiliriz.

Eserlerin değerlenme eğrisi hakkında neler söylersiniz?

Eserlerin fiyat bazında tüm dünyada tutarlılık gösteren bir grafiği mevcut. Genellikle sanatçıları seçerken buna özellikle dikkat ediyoruz. Türkiye’de de iki yıllık süreçte iyi bir satış grafiği yakaladık diyebiliriz.