USO Center’daki salonda kurulan SheLab ekosistemi, kadın liderliğini bir ilham başlığından çıkarıp ekonomik dönüşüm tartışmasına yöneltiyor. Peki bu dayanışma, eşitlik için öngörülen 123 yılı kısaltabilir mi?
Boyner Grup ile Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye ortaklığında yürütülen SheLab buluşması için Maslak’tayım.
USO Center’ın gri ve kahverengi karışımı dokusunun arasından geçip buluşmanın olduğu salona giriyorum.
Karşımda, kocaman beyaz bir afiş, mesaj oldukça açık: She Talks
Sahnede bir araya gelmiş onlarca gülümseyen yüz…
Salondaki enerji, endüstriyel tavanın soğukluğunu kıran, renkli logoların sıcaklığıyla harmanlanmış bir hareketliliği barındırıyor. Genç kadınlar neşeyle el sallıyor.
Karşımdakiler bir kutlama anı gibi görünse de salondaki hava daha çok bir kırılma anı hissi veriyor.
Birazdan konuşulacaklar sadece motivasyon cümlelerinden ibaret olmayacak. Burada asıl konu, kadınların ekonomiyle kurduğu ilişkinin nereye yöneldiği.
Boyner Grup Yönetim Kurulu Üyesi Ümit Boyner’i dinliyorum:
“Genç kadınlar kendi yolculuklarında güçlenirken başkalarının yoluna da ışık tutuyor.”
Vurgu, SheLab projesinin neden sadece bir eğitim programı olmadığını özetliyor.
Bense bir tek şeyi merak ediyorum:
Bu ekosistem yüzyıllardır süregelen eşitsizlik zincirini kırabilecek güce ulaşabilir mi?
Kadın liderliğini güçlendiren ekosistem
Ümit Boyner, 120’nin üzerinde mezun verdiklerini ve yeni dönem için 1000’in üzerinde başvuru aldıklarını söylüyor.
“SheLab’i tam da bu nedenle hayata geçirdik. Kadınların cam tavanların ötesine geçmeleri için cesaret vermek hedefimizdi.”
Kurulan sistemin derinleşen etkisine dikkat çekiyor.
Ümit Boyner’e göre, kadınlar hikayelerini yüksek sesle anlatmadıkça ve cesur adımlar atmadıkça yapısal bir değişimin gerçekleşmesi mümkün görünmüyor.
UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Monica Merino, SheLab projesinin genç kadınlara hayal kurma ve deneme alanı açtığını söylüyor:
“Genç kadınlar liderlik ettiğinde toplumlar güçlenir, ülkeler ilerler.”
Merino, liderliğin sadece bir kavram olmadığını hatırlatıyor. Yaratıcılık ve topluma katkıyla bütünleşen bir vizyon olduğunun altını çiziyor.
Küresel eşitliğin 123 yıllık bilmecesi
İş Dünyası ve Sürdürülebilir Kalkınma Derneği (SKD Türkiye) Yönetim Kurulu Başkanı Ediz Günsel çarpıcı bir gerçekliği hatırlatıyor:
“Mevcut hızla küresel ölçekte cinsiyet eşitliğine ulaşmak 123 yıl alacak.”
Dünya Ekonomik Forumu verilerine atıf yapıyor.
Türkiye’nin 148 ülke arasında 135. sırada yer alması, kurulan bu dayanışma ağının ne denli önemli olduğunu hissettiriyor.
“Gerçek değişim, kadınların üst yönetimde söz sahibi olduğu gün başlayacak.”
Ediz Günsel’in analizi, kadının sadece iş gücünde yer almasının yeterli olmadığını, karar alma mekanizmalarındaki eksikliğin ekonominin önündeki en büyük engel olduğunu söylüyor.
Sürdürülebilirlik hedeflerine ulaşmak için kadınların stratejik pozisyonlarda olması, artık tercih olmanın ötesinde, kalkınma için temel şart olarak kabul ediliyor.
Podyumdan sahneye kolektif ilham
Milli tekvandocu Nafia Kuş Aydın, Adana’dan olimpiyat kürsüsüne uzanan azim dolu hikayesini anlatıyor:
“Sakatlıklar ve ‘başaramazsın’ denilen anlardan güçlenerek çıktım.”
Liderliğin zorluklar karşısındaki direncine vurgu yapıyor.
UNDP İyi Niyet Elçisi Mert Fırat, genç kadınlara hayallerinin peşinden gitmeleri konusunda ilham veriyor.
“Kendi yolunu cesaretle inşa etmek bir özgüven meselesidir.”
Müzisyen Nova Norda ve Beyza Doğuç, teknoloji ile sanatı buluşturdukları söyleşilerinde, yaratıcılığın genç kadınların kariyer yolculuklarındaki dönüştürücü gücünü tartışıyorlar.
Etkinlik boyunca paylaşılan farklı disiplinlerden gelen başarı hikayeleri, SheLab ekosisteminin, önemli bir vizyon sunduğunu gösteriyor.
Buluşma genç kadınların verdikleri toplu fotoğrafla sona eriyor.
Maslak’ın kalabalığına geri dönüyorum.
İçerideki konuşmaları düşünüyorum.
Aklımda ise tek bir soru var:
Acaba bu dayanışma, bizi bekleyen 123 yılı kısaltabilir mi?