Sağlıkta Dijital Dönüşüm

0
180
Roche Diagnostik Türkiye & Orta Asya ve Kafkas Ülkeleri Yönetim Merkezi Başkanı Burçak Çelik

Dijital çözümler son 10 yıllık süre içerisinde gündelik yaşamlarımızı, sorunlarla baş etme şeklimizi ve yeni fikirleri hayata geçirme yöntemlerimizi kökten değiştirdi. Bilim dünyası ile yeni nesil teknolojilerin sürüklediği dönüşümün insan yaşamı üzerindeki en çarpıcı etkisi ise sağlık hizmetleri alanında yaşanıyor. Bu sıçramanın en temel sebebi ise verilerden bilgi elde etme kabiliyetimizin gelişmesi.

Günümüzde tüm dünyada hastalıkların üçte ikisi ya tedavi edilemiyor ya da az tedavi edilebiliyor. Bunun sebebi ise her insanın kendine özgü genetik yapısı, yaşam tarzı, bireysel ihtiyaçları ve deneyimlerinin farklılık göstermesi. Sağlıkta dijital dönüşümün en çok heyecan veren potansiyeli ise işte bu alanda yaşanıyor. Günümüzde her bireyin kendi yaşamlarına özgü veriler analiz edilebiliyor. Böylece kişiye özel tedaviler planlanabiliyor.

Roche Diagnostik Türkiye Genel Müdürü, Türkiye & Orta Asya ve Kafkas Ülkeleri Yönetim Merkezi Başkanı Burçak Çelik, “Roche olarak amacımız tarama, tanı, tedavi ve hastalıkların önlenmesinde daha hızlı hareket edebilmek ve hastalara doğru zamanda, doğru tanı ile birlikte en doğru tedavinin sunulmasını sağlamak. Bu dönüşümün ‘tanı’ alanında; bir diğer deyişle sağlık planlamasının temelinde yer alıyoruz. ‘Tanı’, yapay zekâ tabanlı algoritmalarla basit bir kan şekeri ölçümünden, karmaşık bir gen analizine kadar değişen hastalık verilerini analiz ederek, tedavilere karar veren uzmanların ve klinisyenlerin kişiye özel tedavileri planlamalarına rehberlik ediyor ve bu yönüyle dönüşümde kilit bir rol oynuyor” diyor.

Roche Diagnostik, önümüzdeki 10 yılı içeren bir stratejik planlama ile tanı çözümlerinin hastalara sunduğu faydayı artırmaya odaklanıyor. Bu doğrultuda hastaların yenilikçi ve medikal değeri yüksek tanı çözümlerine erişimini iki katına çıkarmayı, sağlık hizmeti karar destek çözümleri aracılığıyla içgörülerin oluşturulmasına liderlik etmeyi, “kişiye özel tanı ve tedavi yaklaşımıyla” ve hastalık yönetimi çözümlerinde hastaların yaşamlarını iyileştirmeyi hedefliyor.
Çelik, “Tüm bu hedefleri gerçekleştirmemiz için en önemli gücün sürdürülebilir bir Ar-Ge ve inovasyon yapılanması olduğunu çok iyi biliyoruz. Bu nedenle tanı ve tedavi alanında en yenilikçi çözümleri hastalara ve sağlık profesyonellerine ulaştırmak için Ar-Ge çalışmaları en önemli önceliklerimiz arasında yer alıyor. Dijital çözümlerimizi de kapsayan Ar-Ge çalışmalarımız için sadece 2020 yılında toplam 12,2 milyar İsviçre Frangı yatırım yaptık. Dönüşümün şekillenmesinde Ar-Ge çalışmaları kadar önemli bir diğer önemli konu ise bilim ve teknoloji dünyasında yer alan paydaşların güçlü işbirliğidir” diyor.

Sağlık alanında yaşanan bu dönüşümle birlikte tüm paydaşların ihtiyaçları da değişiyor. Laboratuvarlar operasyonel verimlilik ve tıbbi değer sunmayı, klinisyenler güvenli verilere dayalı hızlı ve en doğru kararı verebilmeyi, hastalar ise hastalıklarına ait önleyici çözümlere ulaşmayı ve en iyi sonuçları almayı bekliyor. Devletler ise bütünsel olarak sürdürülebilir bir sağlık hizmeti sunmayı istiyor.

Roche Diagnostik olarak paydaşlarının tüm bu ihtiyaçlarını en hızlı şekilde karşılamak ve dönüşüme hızla adapte olabilmek için yapılarını da bu doğrultuda yenilediklerini söyleyen Çelik şöyle devam ediyor: “Tanı cihazları, tanı testleri, otomasyon çözümleri ve danışmanlık hizmetlerimizi Diagnostik Çözümlerimiz, laboratuvar karar destek, klinik karar destek, laboratuvar içgörü ve verimlilik çözümlerimiz ile hastalara yönelik uygulamalarımızı ise Bilgi Teknolojileri Çözümlerimiz altında geliştiriyoruz. Dijital dönüşüm tüm bu çözümleri geliştirirken bizlere yeni sorumluluklar yüklüyor. Örneğin Alzheimer hastalığını bilim dünyası olarak halen öğrenmeye çalışıyoruz. Milyonlarca hastanın klinik verisi arşivlerde yer alıyor. Bunları analiz edip anlamlı içgörülere dönüştürmemiz gerekiyor. Moleküler bilim ve yeni diagnostik çözümleri uygulandıkça hastalıkların sebeplerini ve hasta tecrübelerini daha iyi anlamaya başlıyoruz. Buna yönelik çalışmalarımızı ve işbirliğimizi artırmamız gerekiyor. Roche olarak şu anda paydaşlarımızla işbirliği yaptığımız projeler de dahil olmak üzere, 150’den fazla dijital çözüm projesini aktif olarak yürütüyoruz.”
Bilim ve teknoloji bir arada kullanıldıkça ve veriler aksiyon alınabilir içgörülere dönüştükçe de sağlık hizmetleri kişiye özel bir hal almaya başlıyor. Uzman ve klinisyenlerin daha güçlü verilere dayalı tedavi kararları vermesi sağlanıyor, değer temelli bakım, tedavi ve kaynakların daha etkin kullanımı ile verimlilik artırıyor. Sunulan bakım deneyimi iyileşiyor, bu da hastaların yaşam kalitesini artırıyor.

Roche Diagnostik’te amaç hastalığın vücuttaki lokasyonuna odaklanmak değil moleküler seviyede hastalığa neyin sebep olduğunu anlamak. Deneme ve yanılma yerine hastaların tanı ve tecrübelerinden öğrenerek içgörüler oluşturmak. Tüm hastalara verilen aynı ilaçtan ziyade hastaların değişen ihtiyaçlarına uygun tedaviye geçmek. Bu yenilikçi yaklaşımların hayata geçirilmesi ve yaygınlaştırılarak hastalara sağlanan faydanın artırılması için klinik verilerin sonucunda oluşan içgörülere, kişisel verilerin paylaşımına ilişkin hassasiyetler de dikkate alınarak, erişimin sağlanması büyük önem taşıyor.

Tüm bunları tek bir şirketin, kurumun veya ülkenin yapmasının mümkün olmadığını söyleyen Çelik, “ Ortaklıklar ve hep beraber çözüme ulaşmak başarılı olmak için kritik önem taşıyor. Yürüttüğümüz tüm bu çalışmalar, sağlık hizmetlerinin hasta ve veri odaklı geleceği için bugünden attığımız adımları oluşturuyor. Erken tanı ile daha uzun sağkalım sağlayan tedaviler ve artan yaşam kalitesinin şekilleneceği bir geleceğe bizi taşıyacak olan şey ise giyilebilir teknolojiler, mobil uygulamalar ve klinik çalışmaların sağlayacağı veriler ile dijital işbirlikleri olacak. Roche Diagnostik Türkiye olarak tüm bu gelişmelerin gerçekleşmesi için tanıya yenilik katmaya, sağlık hizmetlerini şekillendirmeye ve yaşamları iyileştirmeye kararlılıkla devam edeceğiz.”