Piyasa yeni Merkez Bankası Başkanı’ndan ne bekliyor?

0
28

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkan Yardımcısı Murat Çetinkaya’nın yeni Merkez Bankası Başkanı olmasını öngören kararnamenin imzaya açılmasıyla piyasalarda olumlu havanın hakim olduğu görüldü.

19 Nisan’da koltuğu devredecek Erdem Başçı’nın yerine gelecek ismin netleşmesinin piyasaları rahatlattığı belirtilirken, uzmanlar piyasanın Çetinkaya’dan beklentilerini aktardı.

Destek Menkul Değerler Analisti Aysun Göksu, “Hükümetin faiz indirme çağrısında bulunduğu, bankanın 
bağımsızlığının sorgulandığı, yüksek enflasyonla mücadelede para politikalarının öne çıktığı bir dönemi sonlandıran Erdem Başçı, 19 Nisan’da bayrağı yeni başkana devredecek. Türk Lirası’nın istikrarını sağlamak konusunda yeni başkana büyük görev düşüyor. Ayrıca yeni başkanın piyasalara da kendini sevdirmesi gerekiyor. Çünkü iç piyasada istikrarlı bir görünüm bankanın izleyeceği politikalara ve en başta da bağımsızlığına güvenmesi gerekiyor.
   
Hükümet yetkililerince Çetinkaya’nın isminin telaffuz edilmesi ilk olarak iç piyasada olumlu olarak algılandı. Gösterge faiz yaklaşık beş ay önceki seviyelerine dönerken Dolar/TL hem iç piyasada olumlu gelen cari açık verisi hem de yeni başkan haberleriyle 2.82 seviyesinin altını gördü. Küresel borsalara paralel pozitif seyreden BİST-100 endeksi ise, iç taraftaki olumlu verilerin yanı sıra başkanlık için Çetinkaya’nın isminin telaffuz edilmesiyle yüzde 2’ye yakın değer kazandı. Öyle ki banka kökenli ve 29 Haziran 2012 yılından beri TCMB başkanlık yardımcılığı görevini sürdüren Murat Çetinkaya’nın mevcut politikaya hakim olması ve TCMB için en zorlu sürecin içinde bulunması piyasaları memnun etmişe benziyor.
   
Yeni başkan adayının isminin telaffuz edilmesiyle büyük bir belirsizlik ortadan kalkmış ve iç piyasalar bu gelişmeyle birlikte nefes aldı diyebiliriz. Yeni başkanın bundan sonra uygulayacağı politikalar piyasalar için önem taşıyor. Dünyada majör merkez bankalarının uyguladıkları genişlemeci politikalar, içeride olumlu 
büyüme, düşen enflasyon ve cari açık mevcutken bankanın sadeleştirme politikalarına devam ederek faiz koridorunu daraltmaya devam etmesi beklenebilir. Ancak belirtelim ki, bankanın faiz koridorunda agresif bir daraltmaya gitmesi ya da politika faizini aşağı çekmesi Lira’nın gelişmekte olan ülke para birimlerinden negatif ayrışmasına neden olabilir. Bankanın faiz politikasını belirlerken bu önemli ayrıntıyı göz ardı etmeyeceğini düşünüyoruz. Yeni başkanın göreve atanmasının ardından ilk toplantının 20 Nisan’da yapılacağını da hatırlatalım.” yorumunu yaptı.

Burgan Yatırım yayınladığı analizinde, “Murat Çetinkaya, her ne kadar TCMB içinden bir atama olsa da asıl olarak bankacılık ve özellikle de katılım bankacılığı kökenli bir TCMB Başkanı olacak. Son 15 yıldaki TCMB Başkanları ile kıyaslandığında, Çetinkaya’nın kurum içinde geçirdiği süre görece kısa  ve tamamladığı akademik eğitimi ekonomi alanından farklı. Bu açılardan bakıldığında, hükümetin son dönemdeki TCMB Başkanlarından farklı bir profil tercihi açıkça görülüyor.   
   
5 Nisan’da yayınladığımız “TCMB Başkan Ataması ve Beklentiler” raporumuzda, bu seçeneğin en yüksek ve piyasa tarafından en hızlı uyum sağlanacak olasılık olduğunu belirtmiştik. Murat Çetinkaya’nın bankacılık alanında bilinirliğine ek olarak, TCMB Başkanı yardımcısı olarak kazandığı deneyimin, bu atamanın piyasa tarafından görece olumlu algılanmasına neden olduğunu düşünüyoruz. Ama asıl olumlu algılanma kıstası, seçenekler arasından “en kötüsü”nün, yani para politikasında tümden bir paradigma değişikliğini açıkça temsil eden bir ismin atanma ihtimalinin masadan kalkmış olması gibi görünüyor.
   
Tüm bu sebeplerden, Murat Çetinkaya’nın TCMB Başkanı olarak atanmasının önümüzdeki dönemde para politikasına ilişkin endişeleri tümüyle gidermeye yetmediğini inanıyoruz. Enflasyonu hedefe yaklaştırma kriteri açısından bakıldığında, görev süresi boyunca Erdem Başçı’nın para politika duruşunun “şahin” olduğunu söylemek ne kadar zor ise, politik baskıların iyice belirginleştiği bir ortamda, Murat Çetinkaya’nın görev süresinde bu sıkılığı bile korumakta zorlanması bir o kadar olası. 
   
5 Nisan tarihli raporumuzda da, 2006 ve 2011 yılarına bakarak, TCMB atamaları sonrasında piyasa tepkilerini de kısaca analiz etmiş  ve iki dönemde de, yerel ve küresel şartlar farklı olmakla beraber, finansal piyasaların yeni TCMB Başkanını test etmek için, hemen olmasa da ilerleyen aylar içinde, fırsatları kullandığını belirtmiştik. Küresel oynaklıkların devam ettiği, iç politikanın hareketli kaldığı, 
enflasyon görünümüne ilişkin belirsizliklerin olduğu ve para politikasının politik platformda çokça tartışıldığı bir ortamda, benzer bir test edilme sürecinin – daha önceki deneyimlerden (2006 ve 2011) farklı ölçülerde ve farklı zamanlama ile olsa da – 2016 yılında da yaşanacağını düşünüyoruz. 
   
Bir not olarak: Toplam 7 PPK üyesinden, beş PPK üyesinin göre süresi Nisan-Haziran döneminde doluyor. Murat Çetinkaya’nın da Başkan olarak atanması ile, önümüzdeki 2-3 aylık süre içinde, bir üye hariç, PPK’nın tamamı yenilenmesi olası görünüyor. Asıl olan TCMB Başkanı olmakla birlikte, yeni atanacak PPK üyelerinin de, hem para politikası duruşu hem de bir sonraki TCMB Başkanı profiline ilişkin sinyal içermesi açısından önemli olduğunu düşünüyoruz” ifadelerine yer verdi.

Merkez Bankası eski başkanı Durmuş Yılmaz Murat Çetinkaya atamasıyla ilgili yorum yaptı. İçeriden birinin atanmasının önemli olduğunu söyledi. Yılmaz, atamada birikim ve liyakata da önem verilmesi gerektiğini, bu durumun altının doldurulmasının ümit ettiğini söyledi. Yılmaz, mevcut, standart para politikasından çok büyük sapma beklemediğini ifade etti.