Türkiye’nin ilk medya planlama ve satın alma etkinliği Media Summit 2015 için İstanbul’a gelen Havas Media Stratejisti ve İnovasyon Başkan Yardımcısı Tom Goodwin, medya iletişimiyle ilgili mobil araçların, her şeyin çıkış noktası olacağını ve ekranların hayatın her yerinde olacağına dikkat çekiyor. Aynı zamanda medya fütüristi olarak da bilinen Goodwin, gelecekteki medya teknolojisinin alacağı şekli teknoloji ve reklam dünyası açısından değerlendiriyor.
Media Summit 2015’te “Yaygın Web” konusunu anlattınız. Yeni medyanın dijital dünyadaki gelişimiyle ilgili neler söylersiniz?
Dijital alanlar ve fiziksel alanların iç içe geçtiği bir dönemde yaşıyoruz. İnternet, her yerde neredeyse “hava gibi bir hal” aldı. Artık kişiselleştirme, otomatikleştirme ve kişiselleştirilmiş internet her şeyden daha önemli. Dijital dünyayı analiz ederken, zamanla gelişen yeni ekranların analizini yapmak fikir verecektir. İlk olarak, 1900’lü yıllarda sinema, dev bir ekranın çok uzağından, izlenen şey üzerinde hiçbir kontrol sağlamadan elde bulunan sınırlı içeriklerle, yüzlerce insanı aynı anda bir araya topladı. Aynı filmi izletme imkanı sundu ve meşhur oldu.1950’lerde ise televizyon, bir odanın içerisinde orta boyutta bir ekranın karşısında tüm aileyi bir araya getirdi ve birçok seçeneğin arasından tercih yapma imkanı sağladı. Çok popüler oldu. 1980’lerde, masaüstü ekranlar standart oluşturdu. Tek başımıza veya arkadaşlarımızla, daha küçük ekranın daha yakınına oturup, birçok oyundan veya programdan birini seçip, internette gezindik. 2006’dan itibaren tek kişilik yeni ekranlar, telefonlarımız oldu. Küçücük bir ekranın, yalnızca birkaç santimetre uzağında ancak, hız ölçerden konum bilgisine kadar her türlü bilgiyi sunan, şimdiye kadar icat edilen her şeye bağlanabilen bir ekran vardı artık karşımızda. Şimdi ise 2014’ten bu yana, kişiye özel veriler aldığımız ve en yakın olduğumuz en küçük, en kişisel ve şimdiye kadar internete en çok bağlı olan ekranlara sahip giyilebilir teknolojiler görüyoruz. Bu basit ilerleme, yeni medya ortamını basit şekilde açıklamanın ilginç yollarından biri.
Yeni dünyaya nasıl hazırlanmalıyız?
Zamanımızı cep telefonları veya giyilebilir teknolojiler üzerine harcamaktansa, yeni kişisel ekran ekosistemleri üzerine ve saatlerden tabletlere, akıllı aynalara veya internet bağlantılı otomobillere nasıl geçeceğimiz üzerine düşünmeliyiz. Geleceği görmek için geçmişe bakmak berbat bir yol, ancak bu doğrusal ilerleme, en azından, aniden değişmeyecek bazı net trendleri göstermeye yardımcı olabilecek detaylardan biri.
Türkiye’deki dijital teknolojinin kullanımını nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bence, Türkiye oldukça heyecan verici bir piyasaya sahip. Amerika’daki birçok insanın yaptığı hata, yeni icatlar konusunda çok ileride olduklarını ve bir şekilde gündemi belirlediklerini sanmaları. Türkiye’ye baktığınızda William Gibson’ın sözünün ne kadar doğru olduğunu görüyorsunuz: “Gelecek zaten burada, sadece eşit biçimde dağıtılmış değil.” Benim heyecan verici bulduğum şey ise, yeni teknolojilerin ve yeni davranış biçimlerinin nasıl oluşmaya başladığı, piyasanın atikliği ve büyüklüğü sebebiyle, şirketlerin, nasıl çok hızlı şekilde yeni imkanların büyük çoğunluğunu oluşturmaya başladığı üzerine.
Dijitalin gelecekteki rolü için neleri hayal etmeliyiz?
Dijital dünyanın ve teknolojinin rolünü yeniden düşünmeliyiz. Dijitali merkeze almalıyız. Her zaman yaptığımız şeyi yapmaktansa ve bir kenarda işin içine biraz teknoloji katmaktansa, insanların yaptıkları şeyi daha farklı bir biçimde yapmayı ve teknolojinin çok daha ilginç şeyleri mümkün kıldığı bir dünya için pazarlama konusunu yeniden hayal etmemiz gerekiyor.
