TCMB’den Ölçülü Faiz İndirimi, Mesaj Dezenflasyonun Korunması

By Fortune Türkiye

Zeynep Aktaş – TCMB faizi %39,5’e indirirken mesajlarını yumuşatmadı. Karar metninde hem “ihtiyatlı gevşeme” hem de “gerekirse yeniden sıkılaştırma” vurgusu yan yana duruyor. Dezenflasyonun yavaşladığına işaret edilirken yeni indirimler şartlı olacak. Merkez Bankası ekim ayında politika faizini 100 baz puan indirerek %39,5’e çekti. Eylül’de başlattığı ölçülü indirim sürecini sürdüren TCMB, mesajlarında “ihtiyatlı ama veri odaklı” tutumunu korudu. Enflasyonun ana eğiliminde yeniden yükseliş dikkat çekerken, politika metninde “gerekirse sıkılaştırma” vurgusu öne çıktı.

Dezenflasyon Süreci Yavaşladı

Eylül ve ekim ayı Para Politikası Kurulu (PPK) kararları yan yana konup birlikte incelendiğinde, TCMB’nin tonunda dikkat çekici bir değişim öne çıkıyor. Eylül kararında “enflasyonun ana eğilimi yavaşladı” ifadesi yer alırken, ekim ayı toplantısında bu ifade “enflasyonun ana eğilimi yükselmiştir” şeklinde değişti. Yani Merkez Bankası, fiyat baskılarında yeniden yukarı yönlü riskler gördüğünü açık biçimde dile getiriyor. Özellikle gıda fiyatlarının ve hizmet enflasyonunun fiyatlama davranışlarını bozduğu vurgulandı. Bu değişim, eylül ayında başlayan gevşeme sürecinin temkinli şekilde devam edeceğini, ancak yeni indirimlerin rutin olarak gelmeyeceği anlamını taşıyor. Merkez Bankası, dezenflasyonun “yavaşladığına” dikkat çekerek, gerektiğinde politika duruşunun “yeniden sıkılaştırılabileceğini” belirtiyor. İfade, indirim serisinin sınırsız olmadığı, her adımın veriyle belirleneceği yönünde güçlü bir mesaj içermekte.

İletişim Dili Yumuşamadı

Her iki metinde de “ara hedeflerle uyumlu sıkılık” ifadesi korunurken, ekim kararında en belirgin fark iletişim tonundaki sıkılaşma oldu. Eylül kararında “talep koşulları dezenflasyonist düzeyde” denilerek fiyat baskılarında çözülme beklentisi taşınırken, ekim metninde bu ifadeye rağmen “fiyat gelişmelerinin enflasyon üzerindeki riskleri belirginleşmiştir” cümlesi eklendi. Bu değişim, TCMB’nin kısa vadede yeni bir indirim döngüsüne girmekten çok, geçici bir “duruş ayarlaması” yaptığı şeklinde değerlendirilmeli. Kurul ayrıca likidite yönetimi ve makroihtiyati araçların gerektiğinde devreye alınacağını belirterek, parasal aktarımın güçlendirileceğini belirtti.

Yatırımcı Ne Yapmalı?

Mevcut karar, faiz indiriminin koşulsuz devam edeceği algısından çok, faizlerin zirvede olduğu ve enflasyondaki düşüşle bağlantılı olarak gevşeyeceği sinyali olarak görülmeli. Yatırımcılar açısından kısa vadede mevduat faizlerinde sınırlı bir gerileme yaşanabilir. Ancak Merkez Bankası’nın “gerekirse sıkılaştırma” vurgusu, TL varlıklarda kalmanın hâlâ korunma amacı taşıdığını gösteriyor. Bu ortamda yatırımcıların; Kısa vadeli mevduat ve para piyasası fonlarında esnek kalması, Faiz düşüşlerinden fayda sağlayabilecek borçlanma araçlarını kademeli olarak izlemeye başlaması, Enflasyonun yeniden hızlanma riskine karşı altın ve katılım fonu gibi reel varlıklara sınırlı pay ayırması, Döviz riskini sınırlı tutarak portföy çeşitliliğini koruması, önemli. TCMB’nin mesajı açık, gevşeme süreci korunuyor ama “otomatik pilotta” değil. Her yeni adım, fiyat istikrarının kalıcılığına bağlı olacak. Bu da piyasalar için kısa vadeli fırsatlar kadar temkinli bekleyiş dönemini de beraberinde getiriyor.

BENZER MAKALELER

SON MAKALELER

Loading...