Okullarda Uzaktan Eğitim Rehberi

0
126

Tüm dünyayı etkisi altına alan korona virüs tehdidi sonrasında Milli Eğitim Bakanlığı’nın aldığı karar ile eğitime ara veren okullarda, mevcut EBA yayınlarının yanında ilave olarak farklı uzaktan eğitim uygulamaları da yürütülüyor.

2010 yılında Türkiye’de tablet ile eğitime başlayan ilk eğitim kurumu olan Erkan Ulu Okulları, uzaktan eğitimde de uygulama farkını ortaya koydu.

6 günde yaklaşık 12.000 dakikalık online (interaktif) eğitim

16 – 21 Mart tarihleri arasında 142 ders, 11 etüt, 4 öğrenci toplantısı ve 4 veli toplantısı olmak üzere toplam 11.641 dakikalık bir online eğitim süreci yaşadı.

Erkan Ulu Okulları Kurucu Matematik Öğretmeni ve Teknoloji Direktörü Tunç ULU, uzaktan eğitim ile ilgili görüşlerini şöyle paylaştı:

“Toplumu besleyen iki ana damar var; biri sağlık, diğeri eğitim. Bu iki damarın açık olması, toplumu geleceğe taşıyan, ayakta tutan en önemli unsur.

Şu anda tüm dünyayı etkisi altına alan olağanüstü bir durum yaşıyoruz. Günlük yaşantımız, ilk defa bu kadar farklılaştı. Bu durumda biz yetişkinlerin ve eğitimcilerin yeni nesle rol model olarak dimdik ayakta durmamız anlamlı. Sorunla karşılaşıldığında oturup sinmeden, çaresizlik hissine kapılmadan, bıkmadan deneyerek başarana kadar mücadele etmek zorundayız.

10 yılı bulan tabletle eğitim sistemimiz sayesinde; öğrenciler, öğretmen ve velilerimiz sürece çok kolay uyum sağladılar. Geçtiğimiz haftaya dek zaten derslerimizin özetlerini, tekrarlarını, karşılıklı soru çözümlerini uzaktan erişim ile yürüttüğümüz süreçlerimiz vardı.

Bizim online eğitimle öğrencilerimize kazandırabileceğimiz her türlü içerikten daha değerlisi bu duruşu sergilemektir.

Online eğitim, önceden sanıldığının aksine, öğretim sürecini pek çok açıdan verimli kılıyor. Öğrenciler her gün İstanbul trafiğinde geçirecekleri 2 saate yakın zamanı kendilerine ayırabiliyorlar. Öğretmenler, öğrencilerin ses ve görüntülerini yönetebiliyor; canlı derslerin bağlı kalitesi denetlenebiliyor, buna göre çözüm üretilebiliyor.

Klasik sınıf ortamında öğretmenin kendisinin uyguladığı sınıf yönetimi, artık online derslerde teknolojiden büyük destek alıyor. Online derslerde ortam sesi, klasik derslere göre çok daha az ve kontrollü. Öğrencilerin de ders içeriğine, öğretmen veya arkadaşının dersle ilgili söylediklerine çok daha rahat odaklanma şansları var.

Öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz ve velilerimiz ile hızlı aldığımız aksiyonun olumlu yansımalarını görmekten memnunuz. Umutsuzluk ve belirsizlik ile ilgili bir süreç yaşamadan konunun tüm paydaşları ile 12 Mart Perşembe günü denemelerimizi yapıp 16 Mart Pazartesi günü itibariyle uygulamaya geçtik.

Canlı dersten sonra içerikler kayıt olarak da paylaşılıyor

Erkan Ulu uzaktan eğitim sisteminde derste canlı olarak yaptığımız bütün içerikleri, ayrıca offline olarak da tablet uygulamamız üzerinden öğrencilerimizle paylaşıyoruz.

Bu süreçte öğrenci ve velilerimizin de talep, kabul ve katılımları doğrultusunda, her sınıf düzeyi için rutin ders programımızı birebire yakın içerikle işlemeyi sürdürdük. Başlangıçta az da olsa gözden kaçırabileceğimiz durumların ya da fiziksel sınıf ortamı konsantrasyonunun olamayacağına dair bazı tereddütlerimiz varken, bir haftanın sonunda tüm derslerimiz gayet verimli geçti. Öğrencilerin ilgi ve istekliliği memnuniyet vericiydi. Hatta fiziksel sınıftaki ders ortamında sıkılan, zorlanan öğrenciler, online dersleri daha konsantre olarak dinlediler ve çok daha katılımcıydılar.

En önemli unsurlardan biri de rehberlik

Çocuklarımıza, -bu sürecin uzun süreceğini düşünerek- eğitim kurumlarının belli aralıklarla sadece ders değil, rehberlik hizmeti vermesini de önemsiyoruz.

Öğrencilerimizle ders işlerken, bir yandan da hayatın devam ettiğini, bir şekilde kanallar değişse bile onların yanında olduğumuzu hissettirmek, belki de uzaktan eğitimde onlara aktaracağımız her türlü içerikten daha önemli.

Ve bu; mücadele etmeye, sonuna kadar değer bir ortam. Çocuklarımızın yüzünü ekranda güler yüzlü görüyor olmak, bizi tekrar tekrar şarj ediyor. Öğretmenlerimizin en büyük enerjisi zaten, çocuklarımızın o güzel gözlerinde.

Sürekli açık kameralar

Ders esnasında öğrencilerin kameralarının sürekli açık olması da yapılamayan sorular ve anlaşılamayan konuların etüt ile tekrarı da çok büyük katkı sağladı.

Öğrencilerin ve öğretmenlerin merkezde olduğu ve öğrenme süreçlerini daha aktif yönetmeleri gereken bu süreçteki en büyük başarı da velilerimizin desteği ve işbirliği oldu. Öğretmenlerimizin gösterdiği özveri, inanç ve tutarlı duruş, öğrencilerin tutumuna da yansıdı. Öğrencilerle sürekli iletişim halinde olmaları da bu başarılı sonuçlarda önemli bir etken.

Genel olarak uzaktan eğitimine 5 ve üzeri sınıf öğrencilerinin daha kolay uyum sağladığını görsek de ilkokul çağı öğrencilerimiz de öğretmenlerinin ve sınıf arkadaşlarının birliği ile bu süreçteki yerlerini aldılar. Tüm dünyada yaşanan olağanüstü bu durumun etkilerini, okul psikologlarımızın da desteği ile online sınıf ortamında öğretmenleri ve arkadaşlarıyla tartışarak daha kolay kabullendiler.

Tüm bu süreçte en büyük yol göstericimiz ise öğrencilerimiz ve velilerimizle periyodik olarak gerçekleşen online toplantılarımız oldu. Hepimiz için yeni bir dönem olan bu deneyimi, konunun tüm paydaşlarının görüş ve yorumları ile birlikte değerlendirip daha verimli sonuçlar almak üzere uygulamalarımıza devam ediyoruz. Dayanışma ve işbirliği ile geldiğimiz bu noktanın, önümüze yepyeni bir dönem açtığını söylemek yanlış olmaz.

Milli Eğitim Bakanlığımızın da bu süreçte aldığı aksiyonlar gerçekten kıymetli oldu. Özellikle hızlı bir şekilde hem internet üzerinden hem de TV kanalı üzerinden gerçekleştirilen yapılanma; ülke genelinde eğitime verilen aranın telafisi için çok katkı sağlayacak. Öğrencilerimiz mevcut işleyişe ek olarak EBA programını da takip edecekleri için, okulların fiziksel olarak kapalı oldukları dönemdeki kayıplarını minimum seviyeye indirebilecek.

Bilişim Teknolojileri Öğretmeni Meltem ÖKSÜZ:

Eğitim felsefemiz bugüne kadar hiçbir zaman sınıflarda sonlanan ve eve verilen ödev ya da tekrar çalışmalarıyla sınırlı değildi. Bizim için eğitim her zaman yaşayan bir süreç oldu. Öğrencilerimizin ihtiyaç duydukları her an, yanlarında fiziksel olarak bulunamasak da online eğitim araçlarımızla her zaman yanlarındaydık. Sordukları sorular için online buluşmalar da yaptık, beraber yeni konuları da tartıştık. Bugün içinde olduğumuz durum bize, bugüne kadar biriktirdiğimiz tecrübelerimizi daha uzun saatlerde uygulama fırsatı sundu.

Okullarından uzak kalan öğrencilerimizle eğitimin her şartta her koşulda her yerde yapılabileceğinin en güzel örneğini yaşıyoruz. Sınıflarımızı evlerimize taşıdık. Kullandığımız farklı programlar sayesinde aynı heyecan ve özveriyle sanal bir sınıfta çalışmaya devam ediyoruz. Süreçte öğrencilerimizin katılımlarını ve heyecanlarını hissettikçe bizler de öğretmenler olarak ne kadar doğru bir yolda ilerlediğimizi hissediyoruz.