​OECD, Türkiye için 2016 büyüme beklentisini yükseltti

0
31

Asgari ücretteki keskin artış ve sosyal transferlerin artırdığı özel sektör tüketiminin etkisiyle 2016 yılında Türkiye ekonomisinin yüzde 4’e yakın büyüyeceğini öngören OECD, 2017 yılında ise büyümenin bir miktar yavaşlamasını beklediğini bildirdi. 2016 yılında GSYH büyüme oranının yüzde 3,9 olacağını tahmin eden OECD’nin 2017 için beklentisi ise yüzde 3,7.
 
OECD bugün yayınladığı Global Ekonomik Görünüm raporunda Türkiye’ye ilişkin değerlendirmelere de yer verdi. Türkiye’de güçlü büyümenin iç talep tarafından yönlendirildiğini, kısa vadede makroekonomik politikaların destekleyici olduğunu belirtirken, her iki yönlü olarak ciddi riskler olduğunu da vurguladı.
 
OECD’nin Türkiye için değerlendirmeleri şöyle 
 
“GSYH büyümesinin 2016 ve 2017’de yüzde 4’e yakın olmaya devam etmesi öngörülüyor. Asgari ücrette ve sosyal harcamalarda 2016 yılı başlarında yapılan güçlü artış özel sektör tüketimini artıracak. Bununla birlikte, istihdam maliyetinin artması rekabet gücüne ve ihracatazarar verecek. Kısa vadede hanehalkı gelirlerinde artış ortadan kaybolmasına bağlı olarak 2017’de büyümenin bir miktar gerileyeceği öngörülüyor.
 
İşletmeler ve hanehalkı güveni, ağır bölgesel jeopolitik gerilimler ve zorlu bir iç siyasi iklime bağlı olarak kırılgan olmaya devam ediyor. Hükümetin 2016 Eylem Planı’ndaki önemli maddelerin uygulanması, hem yurt içi hem de uluslararası güveni iyileştirir veyatırımı, büyümeyi destekler. 
 
Verimlilik iş dünyasındaki parçalanmlışlık tarafından baltalanıyor. Düzenleyici çerçevedeki eksiklikler nedeniyle verimli şirketler tam potansiyelleriyle büyüyemiyorlar. Aynı zamanda, düşük verimlilikteki şirketler, kurallar ve düzenlemelerin tam olarak uygulanmamasısayesinde ayakta kalmaya devam ediyorlar. Bu durum, kaynakların düşük verimli şirketlerden yüksek verimli şirketlere kaymasının desteklemesi yönündeki çağrıların çıkmaza girmesine yol açıyor.” 

“HAREKETE GEÇİLMELİ”
OECD Baş Ekonomisti Catherine L.Mann, politika yapıcıların bir dönüm noktasında olduklarını, geniş kapsamlı, uyumlı ve kollektik bir eyleme geçmedikleri takdirde hayal kırıklığı yaratan ve cansız büyümenin kalıcı şekilde devam edeceğini söyledi.
   
OECD’nin bugün yayınladığı Ekonomik Görünüm Raporu’na ön söz yazan L.Mann, politika yapıcıların şimdi harekete geçmemeleri halinde şimdiki ve gelecek nesiller için verilmiş sözlerin yerine getirilmesiningiderek zorlaşacağını vurguladı.
 
“Uzun süreli düşük büyüme kendi kendini besleşen düşük büyüme tuzağını hızlandırdı” ifadelerini kullanan L. Mann, yurt içi ve global ekonomideki yetersiz talep, devam eden belirsizlikle ve yapısal reformların yavaş hızla ilerlemelerinin işletmelerin yatırım yapma iştahlarını azalttığını vurguladı. 
 
Ülkelerin içinde bulundukları bu düşük büyüme tuzağından çıkarak yüksek büyüme patikasına dönmek için kullanabilecekleri ana aracın para politikası olduğunu, ancak bunun çok uzun süre tek başına kullanıldığını belirten L.Mann, para politikasına mali veya yapısal politikalarla destek verilmesi gerektiğini ifade etti. “Para politikasının yarattığı ortamın avantajları kullanılarak mali politika daha geniş 
ölçüde kululanılmalı” ifadelerini kullanan L.Mann, “Öncelilendirilmiş ve yüksek kaliteli harcamalar, bugün büyümeyi desteklerken uzun vadede de yükümlülükleri geri ödemek için kapasite yaratır” dedi. 
   
Yüksek büyüme paikasının yapısal politikalar olmadan başarılamayacağını savunan L.Mann, piyasada rekabeti, innovasyonu ve dinamizmi güçlendirecek politikalara, iş gücünün niteliklerinin artırılmasın ve mobilizasyonuna ihtiyaç olduğunu vurguladı. 
 
L.Mann, “Bunların acil olarak yapılması gerekli. Global ekonomik ne kadar uzun süre düşük büyüme tuzağında kalır ise, negatif geribeslemedöngüsünü kırmak, piyasa güçleini canlandırmak ve ekonomileri büyütmek o kadar zorlaşır. Global ekononiminin vatandaşları daha iyi bir sonucu hak ediyorlar. Eğer politika yapıcılar harekete geçerler isegenç insanlar için istihdam yaratılmasının, kariyer geliştirme patikalarının, yaşlıyar için sağlık ve emeklilik ödeme taahhütmlerinin ödenmesinin, yatırımcılar için yeterli getirinin yolunu açabilirler” dedi.