“Le Figaro”da yer alan habere göre, Boston Consulting Group’un yaptığı bir araştırma satın alma sürecinde, yakın çevrenin fikirlerinin sosyal ağlara göre beş kat daha etkili olduğunu ortaya koydu; araştırmaya göre, sosyal ağlardaki yorumlar ise tüketicilerin yalnızca yüzde 10’u üzerinde etkili. Tüketiciler satın almadan önce söz konusu markayı pazarlayanların internet sitelerini (yüzde 39), blogları ve forumları (%35) incelerken, yazılı ve görsel medya yüzde 13’lük bir payla oldukça geriye düşüyor.
Boston Consulting Group’un yöneticilerinden Olivier Abtan, “geleneksel medya ve özellikle de televizyonda yayınlanan reklamlar etkisini kaybetti çünkü tüketiciler bunlara artık gittikçe daha az güveniyor” diyor. Aynı şekilde sosyal medyada da çok fazla sayıda bilgi ve yorum dolaştığından ve de sponsorlu, reklam amaçlı bağlantılar da çok fazla olduğundan, bu mecradaki bilgilerin doğruluğunu belirlemede sıkıntı yaşanıyor. Tüketiciler de bu durumda güvenilir bir tavsiyeye ulaşabilmek için doğal olarak yakın çevrelerine yöneliyorlar. İster doğrudan ister internet aracılığıyla olsun, ağızdan ağıza pazarlamanın gücü çok fazla. Yine Boston Consulting Group’un araştırmasına göre, pozitif tavsiyelerden yararlanan markalar, sık sık eleştirilen markalara göre ortalama yüzde 27’lik bir büyüme sergiliyor. Tavsiye üzerine satışta ön plana çıkanlar ise özellikle akıllı telefon üreticileri, otomobiller ya da bankalar. Gıda alışverişi, market seçiminde ise daha rasyonel beklentiler rol oynuyor. Tüketiciler bu tür alışverişlerde öncelikle kalite-fiyat ilişkisine önem veriyorlar
