Kusursuz Yaşama Sanat Bakışı

0
121

Siemens Ev Aletleri’nin 2017 yılından bu yana desteğini sürdürdüğü Contemporary Istanbul Çağdaş Sanat Fuarı kapsamında yer alan Plugin Yeni Medya Bölümü, Eylül ayında RW. [material] teması altında ziyaretçileriyle buluşacak. Kerem Özdemir

Siemens Ev Aletleri’nin 2017 yılından bu yana desteğini sürdürdüğü Contemporary Istanbul Çağdaş Sanat Fuarı kapsamında yer alan Plugin Yeni Medya Bölümü, Eylül ayında RW. [material] teması altında ziyaretçileriyle buluşacak. Esra Özkan küratörlüğünde teknoloji, bilim ve sanatın kesişimi üzerinden dünyayı algılama ve hissetme şekillerini ele alan birçok deneyime ev sahipliği yapacak Plugin bölümünde bu yıl Siemens Ev Aletleri’nin vizyoner duruşuna vurgu yapan özel bir sanat eseri sergilenecek. Nohlab ve DECOL ekipleri tarafından Siemens Ev Aletleri için tasarlanan interaktif eser “Arkhe”, mutfak deneyiminin hammaddesini oluşturan su, ateş gibi doğa elementlerinin formları arasındaki değişim ve dönüşümü soyut bir görsel dil ile izleyiciye sunacak. Contemporary Istanbul, 11 Eylül’de davetlilere özel ön izlemesi ile 12-15 Eylül tarihlerinde 14’üncü kez kapılarını açacak.

Siemens Ev Aletleri Pazarlama Müdürü Ekin Sarfati; “Ankastre, teknoloji ve tasarımla özdeşleşmiş vizyoner bir marka olarak odağımız, kullanıcılarımızı hayat kalitelerini artıracak, farklı deneyimlerle uğraşmalarına fırsat yaratacak teknolojilerle buluşturmak. Siemens Ev Aletleri olarak bu günlük hayatı baştan yazacak ve akışında yaşamamızı sağlayacak yeniliklerimizi çatı söylemimiz ‘Seamless Life’ (Kusursuz Yaşam) altında birleştiriyoruz. Seamless Life; Flow, Mastery, Resilience, Augmentation ve Serendipity gibi kavramları içerisinde barındırıyor” sözleriyle ifade ediyor.

Bu beş maddeden öne çıkan Flow (Akış), birbiri ile bağlantılı teknolojik ürün ve cihazlar, kesintisiz bir yaşama ulaşma ve hayatı akışkan olarak yaşamanın en önemli bileşenlerinden biri. Siemens Ev Aletleri’nin sunduğu ileri teknolojiye sahip ürünler, tasarımlarıyla da gün içinde küçük, kişiselleştirilmiş ve optimize edilmiş anlar ve deneyimler yaşanmasına olanak tanıyor. Hayatı pürüzsüz ve akışında yaşamayı sağlarken günlük hayata da esneklik kazandırıyor. Mastery konsepti her geçen gün daha karmaşıklaşan ve teknolojinin öne çıktığı dünyada kendi zamanının sahibi olma olgusundan yola çıkarak Siemens’in sunduğu Home Connect, iSensoric gibi teknolojilerle de hayatın kontrolünü kullanıcısının kendi ellerine almasını mümkün kılıyor.

Sarfati, “Siemens Ev Aletleri olarak Türkiye’de satış ve pazarlama faaliyetlerine başladığımız 1992 yılından itibaren mutfakları yaşam alanına dönüştüren ve fonksiyonellik katan ankastre ürünlerini pazarda bilinir kılan bir marka olduk. Siemens Ankastre ürünleri; şıklığı net ve açık bir biçimde gösteren, sade ancak zamana meydan okuyan bir tasarım diline sahip. Kısaca, ‘karmaşık teknolojileri kullanımı kolay hale getirme sanatı’ ile yaşamı sadeleştiriyor diyebiliriz. Bunun yanı sıra son yıllarda tüketicilerimize sunduğumuz, hayatlarına değer yaratan bağlantılı çözümler ile “connectivity” konusunda akla ilk gelen markalardanız. Siemens Ev Aletleri’nin Home Connect teknolojisi ile kullanıcılarımız, iOS ve Android cihazlarla uyumlu, tek bir ortak uygulama üzerinden ev aletlerini kontrol etme olanağına sahip oluyor. Yaşamın dinamizmine kolayca ayak uydurabilen bu akıllı teknoloji sayesinde kullanıcılarımız buzdolabından bulaşık ve çamaşır makinesine, fırından kahve makinesine kadar ev aletlerinin fonksiyonlarına diledikleri yerden kolayca erişebiliyorlar. Kullanıcılarımız Home Connect uygulaması ile evin içinde veya dışında, ev aletleriyle rahatça bağlantı kurabildikleri için ev aletlerinin durumunu her yerden takip edebiliyor, fonksiyonlarına erişim sağlıyor ve anlık bildirimler sayesinde hayatlarını akışında planlayabiliyorlar” diyor.

Siemens’in son dönemde öne çıkan ve ürünün özelliklerine göre farklı fayda sağlayan yenilikçi iSensoric sensor teknolojisi, kullanım şekilleri ve içeriği analiz edip hangi ev aleti olursa olsun otomatik şekilde program seçimini, kaynak kullanımını ayarlıyor, tüm potansiyelinin kullanılmasını sağlıyor. Örneğin i-Dos özelliğine sahip çamaşır makinelerinde sensörler çamaşırları analiz ediyor, bu yük için doğru deterjan miktarını otomatik olarak tespit ederek doğru şekilde kaynak kullanımı sağlıyor. brilliantShine özelliğine sahip Siemens bulaşık makinelerinde ise yüksek hassasiyetli sensörler su tüketimini, sıcaklık seviyelerini ve kirlilik derecesini otomatik olarak ölçüyor. Sensör teknolojisi yemek pişirmeye de esneklik ve keyif katıyor. Sensor teknolojisi sayesinde ankastre fırınımız hamur işinden, et yemeklerine her lezzete uygun pişirme yöntemi sunuyor. roastingSensor, bakingSensor, fryingSensor plus gibi fırın teknolojileri sayesinde pişirilen yemeğin türüne göre en doğru ayarlar tek dokunuşla fırına yükleniyor, yemekler tam kıvamında pişiyor. Sarfati, “Bu noktada tüm Seamless Life bileşenleri Siemens Ev Aletleri için Contemporary Istanbul’da sponsoru olduğumuz ve bu yıl RW. [material], hammadde teması altında gerçekleşen Plugin Yeni Medya’da özel bir eser yaratmamız için ilham verdi” diyor.

Yaşam alanına dönüşen mutfaklarda element formları ve madde ile iç içeyiz. Teknoloji sayesinde bu hammaddeler etkileşimimiz sonucunda bambaşka formlar elde ediyor, değişiyor, dönüşüyor. “Arkhe”, Yunanca’da “başlangıç maddesi ve ilk” anlamına gelen ve aynı zamanda değişimlerin temelinde yatan bir ilke. Eserimiz “Arkhe” Siemens’in sektörde ilkleri ortaya koyan öncü marka kimliğine ve yenilikçiliğine vurgu yaparken, hammadde ilişkisiyle kullanıcılarımızın hafızalarında iz bırakacak, evlerinin dışında bir deneyim yaratıyor. Hikayesini Siemens Ev Aletleri’nin öncülüğünün yanı sıra buzdolabı, fırın ve bulaşık makinesi gibi ürünlerinin doğa ile ilişkisinden alan eser, mutfağın temelini oluşturan bu ev aletlerinin doğadaki karşılıklarıyla birlikte etkileşime girerek soyut bir görsel dil içerisinde izleyiciye sunuyor. DECOL ve Nohlab ekiplerinin ortak çalışmasıyla tasarlanan ‘Arkhe’ ile izleyiciler ev aletlerini simgeleyen su, ateş gibi doğa elementleri ile bağ kuran bir enstalasyon deneyimleyecekler. Eseri deneyimleyenler, tıpkı bizim teknolojilerimizin mutfakta ve günlük hayatımızda yarattığı gibi maddelerin özü olan elementleri kontrol edecek. Sarfati, “Bugüne kadar marka olarak gözlemimiz, tüketicilerin alışık olmadıkları teknolojilere çekinerek yaklaştığı yönünde. Ancak konu dijital sanat olduğunda, eserlere tereddüt etmeden yaklaşılıyor. Teknolojinin insan dokunuşu ile yeni olasılıklar yarattığını gösteriyor ve insanların teknolojiden çekinmeden günlük hayatlarında etkileşim içerisinde olmasına fırsat sağlıyoruz” yorumunu yapıyor.

Küratör Esra Özkan

Küratör Esra Özkan da Arkhe hakkında, “Arkhe eseri temellerini insanlığın-tarih boyunca doğaya hükmetmek için- doğanın temel elementlerinin çalışma şeklini ve arasındaki ilişkiyi anlamaya ve kendi yararına kullanmak için “elementleri yönlendirmeye (arcana)” çalışmasından alıyor. Eseri deneyimleyen kişi, maddelerin özü olan elementleri kontrol ediyor, maddenin özüne hakim oldukça kabuğundan çıkartıp, diğer maddelerle kesiştiğinde ortaya çıkabilecek dönüşümü, devinimi ve ahengi deneyimliyor. Bu noktada, Flow eserin görselleri arasındaki akışı, Mastery ana elementleri ve onu kontrol etmekte ustalık kazanmayı, Resilience görsel dünyanın içerisindeki akış esnekliğini ve elementlerin geçişkenliğini, Augmentation bir elementin etkileşim ile yaratacağı büyümeyi, son olarak Serendipity de izleyicinin esere dokunduğunda oluşacak tesadüfi etkileşimin oluşturacağı ahengi gösteriyor olacak” şeklinde konuşuyor.