“Koronavirüs Çin Ekonomisini Sarsmayacak”

    0
    35

    Çin’de ve ardından dünyada büyük bir paniğe yol açan koronavirüs 2003 yılında yaşanan SARS krizinin en şiddetli dönemlerine benzer korku ve belirsizlikleri çağrıştırıyor.

    Çin borsası aylarca yükseldikten sonra son günlerde tersine bir yön izlemeye başladı ve küresel piyasalar da aynı şekilde düşüşe geçti. Peki bu endişeler haklı gerekçelere mi dayanıyor?

    Benim projeksiyonuma göre koronavirüs salgını iyice kötüleştikten sonra etkisini yitirmeye başlayacak; enfeksiyonlar ve ölümler muhtemelen şubatın ikinci ya da üçüncü haftasında zirveye ulaştıktan sonra inişe geçecek.  Hem Çin hem de DSÖ yetkililerinin nisan ayı başlarında salgını kontrol altına aldıklarını duyuracaklarını tahmin ediyorum.

    Az etki

    En temel senaryoya göre, virüsün ekonomi üzerindeki etkisi sınırlı olacak. 2020 yılında Çin ekonomisi üzerindeki etkisi muhtemelen düşük olacak; belki de GSYİH’nin yüzde 0,1’i kadar bir azalma meydana gelecek.

    Ancak 2020’nin birinci mali çeyreğinde yıllık bazda yüzde 1’lik bir daralma meydana gelebilir; bununla birlikte, bu gerileme yılın geri kalanındaki büyüme rakamlarıyla telafi edilebilecek düzeyde. Dünya GSYİH’si üzerindeki etkisi ise daha da az olacak.

    Bu tür bir öngörü 2003 yılı SARS krizi deneyimini çağrıştırıyor: Çin’in ikinci mali çeyrek GSYİH’sinde büyük bir küçülme yaşanmış ancak daha sonraki iki mali çeyrekte yaşanan güçlü büyümeler bu zararı telafi etmişti. 2003 yılında Çin ekonomisindeki büyüme yüzde 10 civarı olurken, pek çok yatırım bankasının ekonomisti salgının ekonomik büyüme üzerindeki etkisiyle ilgili abartılı tahminlerde bulunmuştu.

    Bazıları salgının tam da bir hafta sürecek Çin’in Yılbaşı kutlamaları ve geleneksel okul ara tatili dönemine denk gelmesinin pek çok insanı mağazalar, restoranlar ve seyahatlerden uzak tutarak ekonomiye ciddi bir darbe indireceğine inanıyor.

    Üç faktör

    Ancak üç önemli faktör virüsün etkisini sınırlayabilir.

    Birincisi, SARS salgınının tersine Çin şimdi e-ticaret çağında; tüketicilerin çoğu artık alışverişlerini online ortamda gerçekleştiriyor. Dolayısıyla virüs nedeniyle fiziki mağazalarda azalan satışlar muhtemelen online satışlardaki artışla telafi edilecek.

    Ayrıca bugünlerde iptal edilen seyahat programlarının yerini de gelecekteki seyahatler alacak; durumu iyi olan ailelerin zaten seyahat için bir bütçe ayırmış olduklarını tahmin etmek zor değil.

    Pek çok fabrika Çin Yeni Yılı tatillerinde üretimi durduruyor; bundan dolayı da salgının zamanlaması iş yerlerinin özel olarak kapatılmasını gerektirmiyor. Aynı şekilde pek çok devlet kurumu ve okullar da zaten virüs salgınından bağımsız olarak tatil için kapalı olacaktı.

    Çin hükümeti tatil döneminin uzatıldığını açıkladı ama pek çok şirket yılın geri kalanında bu kaybedilen zamanı telafi edebilecek. Bundan dolayı kısa vadeli olumsuz etkinin muhtemelen restoran, otel ve havayollarıyla sınırlı kalacağı söylenebilir.

    İkincisi, bütün raporlar koronavirüsün SARS’a göre daha az ölümcül olduğunu gösteriyor (her ne kadar ilk baştaki bulaşma hızı daha yüksek olsa da). Ayrıca Çinli yetkililer de SARS’ın ortaya çıktığı zamanlara göre bu salgında bilgi akışını kontrolden virüsün yayılmasını kontrole kadar çok hızlı ve etkin bir şekilde harekete geçmeyi başardılar.

    Üçüncüsü, Çin 15 Ocak’ta ABD’yle ticaret anlaşmasının “birinci evresi”ni imzalamıştı. Bu anlaşmanın zamanlaması da olumlu. Çin ABD’den (ve diğer yerlerden) satın aldığı yüz maskeleri ve tıbbi malzemeleri artırmak suretiyle hem anlaşma gereği daha fazla mal ithal etme yükümlülüğünü yerine getirecek hem de bu virüs kriziyle mücadele edebilecek.

    Küresel büyüme

    Virüsün diğer ekonomiler üzerindeki etkisi ise daha sınırlı olacak.

    Örneğin, mevcut koronavirüs salgını Çin’in ekonomik büyümesini yüzde 0,1 oranında düşürürse, ABD ve Avrupa’daki ekonomik büyüme muhtemelen yüzde 0,2 oranında gerileyecek.

    Ancak şunu da unutmamak gerekir ki, bu tür hesaplamalar koronavirüs salgınının bu temel senaryonun öngördüğünden daha uzun sürmemesi olasılığına dayanıyor. Aksi takdirde Çin ve diğer ekonomiler üzerindeki etki daha ciddi olabilir. Yine de en kötü senaryoda bile, Çin’in bankacılık rezerv oranının görece yüksek ve kamu borcunun GSYİH’e oranının da diğer ülkelere kıyasla yönetilebilir olduğunu belirtmekte yarar var.

    Koronavirüs salgınının Çin’de ve başka yerlerde alarm zillerini çaldırması anlaşılabilir bir durum. Bununla bilrikte, ekonomi açısında bakıldığında paniğe kapılmak için erken.  

    SHANG  JIN WEI – Asya Kalkınma Bankası eski baş ekonomisti