Kanser tedavisinde devrim: İmmünoterapi

0
50

Hematolojik Onkoloji Derneği tarafından düzenlenen, 3. Hematolojik Onkoloji ve Kemik İliği Transplantasyon Sempozyumu, 05-07 Şubat 2016 tarihleri arasında K.K.T.C. Girne Elexus Resort Otel’de yapıldı. . Sempozyuma çok kısa süre önce kanser tedavisi için yeni bir “aya yolculuk programı” başlatan ABD Başkanı Obama tarafından gündemin üst sıralarına taşınan immünoterapi yöntemi damgasını vurdu.

KANSER, KRONİK VE TEDAVİ EDİLEBİLİR HASTALIK OLACAK
Hematolojik Onkoloji ve Kemik İliği Transplantasyon Sempozyum’u kapsamında düzenlenen basın toplantısında konuşan Hematolojik Onkoloji Derneği (HOD) Kurucu Başkanı Prof. Dr. Fevzi Altuntaş, “Son dönemde kanser tedavisinde dünya genelinde baş döndüren devrim niteliğinde gelişmeler yaşanıyor. Kanıta dayalı kanser tedavisi, cerrahi, kemoterapi, radyoterapi ve bunların kombine kullanılmasından oluşuyor. Buna önümüzdeki kısa dönemde immünoterapi yöntemi de eklenecek. Hastalara damardan uyguladığımız kemoterapinin yerini alan bu akıllı ilaçlar sayesinde hem tedavide daha hızlı sonuçlar alınacak hem de sağlıklı hücreler kemoterapide olduğu gibi olumsuz yan etkilere maruz kalmayacak. Akıllı ilaçlar sayesinde bazı kanser türlerinde yüzde 90’lara varan oranlarda başarı elde edildi. Henüz yeterli klinik bulgu olmasa da kanser immünolojisi ve kanser kök hücresi hakkındaki bilgilerin artması ile kanser aşılarında da umut ve heyecan verici sonuçlar alınmaya başlandı. Bilim dünyasında yaşanan gelişmeler kanserin, çok da uzak olmayan bir gelecekte kronik ve tedavi edilebilir bir hastalık olarak kabul edileceğine işaret ediyor” dedi.

HOD Başkanı Prof. Dr. Hakan Göker ise, “2014 sonu itibarı ile gerek Sağlık Bakanlığı’nın ve gerekse Sosyal Güvenlik Kurumu’nun teşvik ve destekleyici yaklaşımları sayesinde başta kan kanseri türleri olmak üzere çok sayıda hastalığın tedavisinde kullanılan kök hücre naklinde çok büyük yol kat ettik. Yaklaşık 2 yıl önce yine Bakanlığımızın destekleri ile başlatılan ulusal kök hücre bankamız TÜRKÖK sayesinde Türkiye’de kök hücre ya da yaygın olarak bilinen adıyla kemik iliği nakli için bekleyen ne çocuk ne de yetişkin hastamız bulunmuyor. Avrupa Birliği’ne akredite nakil merkezlerine sahibiz. Ülkemiz, nakil sayısı bakımından Avrupa’da 4. sırada yer alıyor. Türkiye’de yapılan kemik iliği nakilleri ile Avrupa ülkelerindeki uygulamaların başarı oranları benzerdir. 2015 yılında 77 merkezde  yaklaşık 3.600 nakil işlemi gerçekleştirildi. 7 bölgede 21 şehirde nakil gerçekleştirebiliyoruz. Artık nakil için sıra bekleyen hastamız yok aksine, hasta bekleyen merkezlerimiz var” dedi.

“TÜRKÖK HASTALARIN UMUDU OLDU”
HOD Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Seçkin Çağırgan ise kök hücre naklinde ülkemizin Avrupa Birliği ve OECD ülkeleri ile aynı seviyede olduğuna dikkat çekti ve şöyle devam etti: “ Hastalarımızın tedavisinde süreç ve yüksek maliyetler çok önemli. Türk bilim insanlarının büyük başarısı olan ulusal doku bankamız TÜRKÖK, kök hücre naklinde maliyeti 7 kat, süreci ise yarı yarıya düşürmeyi başardı. Uluslararası doku bankalarından yararlanma maliyeti ortalama 35.000 Euro ve süreç ortalama 6-8 ay iken TÜRKÖK ile Türkiye’den hastaların doku bulma maliyeti 5.000 Euro süreci ise ortalama 3 aya indi. Artık Türkiye’den hiç kimse ilik nakli olmak için yurt dışına gönderilmiyor. Hatta artık yurt dışından ciddi sayıda hasta nakil olmak için Türkiye’ye geliyor.
TÜRKÖK Projesi için gönüllü kök hücre vericisi bulan Kızılay sayesinde 12 merkezde 2015 yılı sonu itibariyle yaklaşık 109 bin kişiden kök hücre numunesi alındı. Ancak, Dünya genelinde kök hücre bağışı ortalaması yüzde 1,7 iken, bu oran ülkemizde sadece 10 binde 3.

KÖKTEN DEĞİŞEN HAYATLAR ÖYKÜ YARIŞMASI ÖDÜLLERİ SAHİPLERİNİ BULDU
Hematolojik Onkoloji Derneği’nin, kök hücre vericisi olmanın önemine dair farkındalık oluşturmak amacıyla düzenlediği ‘Kökten Değişen Hayatlar’ öykü yarışmasına kök hücre nakli yaşayan hastalar,  hasta yakınları ve sağlık çalışanları, yaklaşık 70 öyküyle katıldı. Yarışmada, ‘Umuda Yolculuk’ isimli öyküsüyle Filiz Taşdemir ve ‘Lepiska Saçlı Kız’ öyküsüyle Mehmet Can Şaşmaz birincilik ödülünü paylaştılar. Kevser Akın ‘Ben Bir Mucizeyim’, İbrahim Şaşma ‘Belki Annem de Gelir’ isimli öyküleriyle ikinci olurken, Dursaliye Şahin de ‘Hatice’nin Canı’ öyküsüyle üçüncülüğe layık bulundu.

Ödül töreninde konuşan HOD Genel Sekreteri Doç. Dr. İsmail Sarı, “Önemi giderek artan sosyal sorumluluk olgusuna katkı vermeye çalışıyoruz. Geçen sene düzenlediğimiz ‘Hayata Tutunma Öyküleri’ isimli öykü yarışması ile kanser ve kanser hastalarının yaşadıkları üzerine bir farkındalık gerçekleştirdik. Bu sene ise kök hücre vericisi olmanın önemine dair bir farkındalık oluşturmak üzere ‘Kökten Değişen Hayatlar’ isimli bir öykü yarışması düzenledik. Yarışma ve kitaptan oluşan bu sosyal sorumluluk projesiyle hem kemik iliği ve kök hücre bağışına dikkat çekmek hem de bu bağışı yapmış, tedavi görmüş ya da tanıklık etmiş insanların sesini duyurmayı amaçlıyoruz” dedi.

İMMÜNOTERAPİ NEDİR?
“Kanıta dayalı kanser tedavisi” başlıca cerrahi, kemoterapi, radyoterapi ve bunların kombine kullanılmasından oluşuyor. Ancak buna önümüzdeki kısa sürede immünoterapi yöntemi de eklenecek. Kanser; aynı tip ve evreye sahip hastalar arasında bile belirgin farklılıkların görüldüğü heterojen bir hastalık. Doğru hasta için doğru tedaviyi, doğru dozda ve doğru zamanda vermek en önemli hedef. Bu bağlamda “bireyselleştirilmiş tedavi” daha güvenli, daha etkin ilaç veya tedavilerin hastanın genotipi ve bireysel gereksinimine göre düzenlenerek verilmesini sağlayan bir tedavi yöntemi. Tümör aşıları, kanser hücrelerinin yüzeylerindeki antijenik yapıların immün sisteme tanıtılması ve bu sayede immün sistemin uyarılması esasına dayanır. Bu şekilde bağışıklık sisteminin kanser hücrelerini öldürmesi kolaylaşabiliyor.