Tekfen Vakfı, Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) ile Toros Tarım’ın Nisan 2021’den bu yana hayata geçirdiği “Kadın Çiftçi Kredisi” projesi, sağladığı 1.6 milyon TL kredi ile 155 kadın çiftçiye destek oldu. Ege ve Akdeniz’deki dar gelirli kadın çiftçilere verilen bu destek sayesinde kadınların özgüveni artarken, atıl toprakların sürdürülebilir hale gelmesinin de önü açıldı. Her 1 TL’lik yatırımla 6,47 TL değerinde sosyal fayda yaratan bu projenin gelecek hedefi ise yeni bağışçılarla daha çok kadına ulaşmak. -ÇAĞLAR ÇAĞATAY
Tarım sektöründe kadın girişimcilerin iş sahibi olabilmesini teşvik etmek amacıyla güç birliği yapan Tekfen Vakfı ve Türkiye İsrafı Önleme Vakfı (TİSVA) ile Toros Tarım’ın “Kadın Çiftçi Kredisi” projesi Nisan 2021’den bugüne kadar 1 milyon 591 bin 375 TL’lik kredi tahsisiyle ile 155 kadının hayatına bereket kattı. Tarımda çalışma isteği olup kendi girişimini kuracak maddi imkânı olmayan kadın çiftçilere verilen destekle kadınlar kendi ayakları üzerinde güvenle durarak topraklarını işleme imkânına kavuştu. 5 bin TL’den 15 bin TL’ye kadar kullanabildikleri esnek yapılı kredi desteği sayesinde üretimde çeşitliliği ve verimi artırırken atıl toprakları da tarıma kazandırmayı başaran kadın çiftçiler, gelirleri ile birlikte özgüvenlerinde de artış yaşadı. Tekfen Vakfı Genel Müdürü Dori Kiss Kalafat ve Toros Tarım Kurumsal Sürdürülebilirlik, Risk ve Yönetişim Direktörü Burcu Türkeş katılımıyla Divan İstanbul’da düzenlenen basın toplantısında Kadın Çiftçi Kredisi projesi hakkında bilgiler verildi.
‘’Güçlü kadın güçlü toplum demek’’
Nisan 2021’de başlayan projeyle bugüne kadar sağlanan kazanımlar hakkında bilgi veren Tekfen Vakfı Genel Müdürü Dori Kiss Kalafat, ‘’Kadınlar bugün, tarımın, kırsal kalkınmanın ve gıda güvenliğinin, yeni dünya düzenindeki değişim ve dönüşümünde kilit bir role sahip. Ziraat Mühendisleri Odası’na göre, tarımda toplam 4 milyon 930 bin kişi istihdam ediliyor ve bu nüfusun %40’ı kadın. Ancak, kadınların ücreti erkeklerine oranla daha az olduğu gibi, yaptıkları iş de daha niteliksiz. Oysa güçlü kadın, güçlü toplum demek. İşte Tekfen Vakfı olarak bu anlayışla yola çıkarak, 2021 yılında kadının tarımdaki yerini güçlendirmek amacıyla fikir sahibi, finansörü ve genel yöneticisi olduğumuz Kadın Çiftçi Kredisi projesini TİSVA ve Toros Tarım iş birliğinde hayata geçirdik. Pilot bölge olarak seçtiğimiz Ege Bölgesi’nde Manisa, Aydın, Nazilli, İzmir, Denizli ve Soma’da 80 kadınımıza kredi desteği sağladık. Sonrasında Antalya’ya genişleyerek bugüne kadar, tarımda çalışma isteği olup kendi girişimini kuracak maddi imkânı olmayan toplam 155 kadına, kendi küçük tarım işletmelerini başlatmak için toplam 1 milyon 591 bin 375 TL’lik kredi desteği sağladık’’ dedi.
‘’Kayda değer değişim yaşandı’’
Projeye yapılan her 1 TL’lik yatırımın 6,47 TL değerinde sosyal fayda yarattığını vurgulayan Kalafat, “Yaptığımız araştırmada, Kadın Çiftçi Kredisi’nden faydalanan kadın çiftçilerimizin işini büyütme ve özgüven artışı konusunda kayda değer değişim yaşadığını gördük. Toros Tarım’ın ziraaat mühendisleri tarafından verilen sürdürülebilir tarım tekniklerini odağına alan temel tarım ile sağlıklı ve güvenli çalışma eğitimleri, tarla ya da bahçelerinde yapılan denetimler ve yerinde uygulamalı eğitimler, kadınların değerini vurguladıkları desteklerdir. Bu danışmanlık sonucunda 33 farklı üründe doğru tarım ve ürün yetiştirme uygulamaları ile daha kaliteli ürün ve verim artışı elde edildi. Bu sayede kadınlar daha fazla miktarda ya da çeşitte ürün üretti, atıl duran arsalarını tarıma kazandırdı ve işlerini ortalama yüzde 40 büyüttü” diye konuştu. Elde edilen verilerle kısa, orta ve uzun vadeli hedeflerin daha net bir şekilde belirlendiğini vurgulayan Kalafat, projeyi geliştirmek amacıyla öncelikle projeye ayrılan fonun 875 bin TL’den 1 milyon 875 bin TL’ye çıkarıldığını açıkladı. İki vakıf ve bir özel kurum ortaklığında başlattıkları projeyi, yeni finansörlerle geliştirmeyi planladıklarını kaydeden Kalafat, şöyle devam etti: Fon miktarını daha da artırarak kredi kullanan kadınların devamlılığını sağlamanın yanı sıra, destekten faydalanan kadınların sayısını mevcut bölgelerde artırmak da hedeflerimiz arasında. Bunu yaparken daha fazla kadınımızın çiftçiliğe başlamasını da teşvik etmek istiyoruz. Sağladığımız kredi desteği elbette mevcut bölgelerle sınırlı kalmayacak.”
‘’Kadınlarımız hakim olma konusunda istekli’’
Toros Tarım Kurumsal Sürdürülebilirlik, Risk ve Yönetişim Direktörü Burcu Türkeş ise sahadaki uygulamalarda kadınların konuya dahil ve hakim olma konusunda ne kadar istekli olduğuna bilfiil şahit olduklarını ifade ederek, “Bu istek ve ihtiyaç bize tarımda eğitimli, bilinçli kadın çiftçi nüfusunun artması ve kadının ekonomiye kazandırılması adına etkili ve uzun vadeli dönüşüm sağlayan, işbirlikleri ve ortaklıklardan güç alan toplumsal yatırım programlarına desteğimizi artırarak devam ettirmek konusunda güç veriyor. Orta vadede projeyi daha fazla bölgeye yaymak ve Anadolu’nun zengin biyoçeşitliliği içerisinde, sanayi üretimi yapılmayan ancak son derece leziz, yerel sebze ve meyve türlerinin ekimi konusunda paralel bir proje geliştirmek bir diğer amacımız. Uzun vadede ise kadınlarımızın gelir modelini güçlendirebilmek, ürünlerinin doğallığını ve lezzetini güvence altına alabilmelerini de sağlamak kaydıyla tüm süreci ‘Çiftlikten Sofralara’ iş modeli ile yönetebilmelerini sağlamak da bize heyecan veren hayallerimiz arasında” dedi.
Ödenen her kredi yeni bir girişimciye kaynak oluyor
Kadının çalışma hayatına aktif katılımını odağına alan bu uzun soluklu proje ile daha verimli, kapsayıcı, dayanıklı ve sürdürülebilir tarım-gıda sistemlerine dönüşümü destekleyen bir iş modeli geliştirmeyi hedeflediklerini belirten Türkeş, “Sürdürülebilir tarım uygulamalarının sağlıklı ve yeterli gıdaya erişim ile daha iyi beslenme güvencesini sağlamada en doğru yol olduğuna inanıyor daha iyi bir yaşam ve refahın ana unsurlarına erişiminde köprü görevi üstlenerek sürdürülebilir bir gelecek misyonuyla çalışıyoruz. Verilen her destek ve projeye dahil olan her kadın çiftçinin, yeni paydaşlar için ilham ve kaynak yaratmasını hedefliyoruz. Bunu başardık da. Kadınlara kredi yoluyla destek sağlanması, projeyi sürdürülebilir kılan esas unsur. Geri ödenen her kredi, yeni tahsislerle başka kadınlarımızın da maddi desteğe sahip olmasını sağlıyor. Yeniden krediye dönüşen her ödeme, yeni bir kadın çiftçinin hayata güvenle bakması ve tarımın kadının üretken eliyle güçlenmesi anlamına geliyor. TİSVA’nın uzmanlığı sayesinde, kredilerin geri ödenmesi sorunsuz bir şekilde yürütülüyor. Bu konuda başarı oranımız yüzde 100. Krediler geri ödendikçe, yeni tahsislerle projenin sürekliliği sağlanıyor” bilgisini verdi. Paydaşların neredeyse yarısının genç çiftçilerden oluştuğuna dikkat çeken Türkeş, “Kadın çiftçilerimizin yüzde 8’i 20-30, yüzde 37’si ise 31-40 yaş arasında bulunuyor. Dolayısıyla projmiz, ‘çiftçi olmak o kadar uğraşmaya değmez’ algısını yıkarak gençleri tarıma yöneltme konusunda taşıdığı potansiyelle öne çıkıyor” dedi.
Sürdürülebilir İş Ödülü alan proje COP27 Konferansı’na davet edildi
Kadın Çiftçi Kredisi’nin ulusal ve uluslararası alanda şimdiden dikkatleri üzerine çektiğini ifade eden Türkeş, “Projemiz önceki gün Sürdürülebilir İş Ödülleri 2022’in ‘İş birliği STK-Kurum’ kategorisinin tek finalisti olarak ödülün sahibi oldu. Kasım ayında düzenlenecek COP27 Konferansı’nda ise İklim Dayanıklılığı için Kadınların Güçlendirilmesi adlı panelde de enine boyuna tartışılacak olan projemiz, Tekfen Vakfı’nın ilk kez bir projesiyle uluslararası bir organizasyonda temsil edilecek olması açısından da büyük önem taşıyor” diye konuştu.