IŞİD’e karşı batılı yöneticilerden güvenlik alarmı

    0
    34

    Batı dünyası kaosun pençesindeki Ortadoğu’da İŞİD’e karşı harekete geçerken, askeri operasyona katılan ülkelerde vatandaşlarıyla ilgili güvenlik kaygısı artmış durumda.  Askeri harekatta başı çeken ABD, Fransa vatandaşlarını uyararak, bölge ülkelerine yönelik turistik yolculuklar için riskli tanımlaması yapıyor. Öte yandan, Ortadoğu ve Afrika’da faaliyet gösteren Fransız şirketleri de üst düzey yöneticilerinin güvenliği için birtakım önlemler gündeme getiriyor.
     
    Fransa, özellikle de rehin alınan vatandaşı Hervé Gourdel’in İŞİD’in Cezayir kolu tarafından infaz edilmesinin ardından büyük bir şok yaşıyor; bu durum, EMEA olarak adlandırılan Avrupa, Ortadoğu ve Afrika’yı da kapsayan bölgede çalışan ya da buralara sık sık ziyaretlerde bulunan üst düzey yöneticileri de etkilemiş durumda.
     
    Fransızların bu bölgelere iş amaçlı seyahatlerinin sayısı şirketlere göre değişse de, üst düzey yöneticiler söz konusu olduğunda sıklığı artıyor. PME-PMI American Express İş Seyahatleri’nin araştırmasına göre, iş amaçlı seyahat edenlerin ortalaması yılda 6’dan fazla ve her defasında yaklaşık 2 günken, yöneticiler söz konusu olduğunda yüzde 50’sinden fazlası ayda 1 defadan fazla seyahat ediyor.
     
    Peki güvenlik riskinin had safhaya çıktığı bir süreçte global çaptaki Fransız şirketleri nasıl bir pozisyon alıyor?  Örneğin, Afrika ve Ortadoğu’da ciddi bir varlığı olan iletişim devi Orange’dan bir sözcü, bölge ülkelerindeki yöneticilerini uzun zamandır çok uzak yerlere gitmeme ve her gün aynı yolu izlememe konusunda uyardıklarını söylüyor.  Şirket yetkilileri, son gelişmelerin ardından zaten sıkı olan mevcut önlemleri daha da artırmaya gerek görmediklerini söylüyorlar.
     
    Fransız borsasına kayıtlı, adını açıklamak istemeyen bir başka büyük grup da, Mağrep ülkelerine seyahati yasaklamadıklarını zaten güvenlikle ilgili uzun zamandır hassas davrandıklarını kaydediyor. Buna göre, yöneticiler bu tür yerlerde yalnız bir yere gitmemeleri ya da daha sıkıntılı koşullarda, koruma almaları için uyarılıyor.
     
    Renault grubu ise, Fransız Dışişleri Bakanlığı’nın son uyarılarının ardından riskli ülkeler sayısını artırdı (hafta başında otuz olan rakam kırka çıktı) ve güvenlik önlemlerini bir kez daha hatırlattı.  Dışişleri Bakanlığı turizm ya da iş amaçlı yurtdışına gidecek Fransız vatandaşlarının ücretsiz olan Ariane web sitesine kaydolarak, gidecekleri ülkenin güvenli olup olmadığı konusunda SMS ya da mail yoluyla bilgilenmesini sağlıyor. Fransa’da 2004 yılında gündeme gelen bir tüzük uyarınca, işverenler iş seyahatlerinin güvenliği için her tür önlemi almakla yükümlü. Bu yasal zorunluluğa uyulmaması halinde, işveren para ya da hapis cezası alabiliyor.
     
    Çevre sorunlarıyla ilgili çözümler üreten Veolia da, iki yıl önce güvenliği öncelik haline getirdi ve bu bağlamda Fransız polisinin elit birimi olarak bilinen RAID’in eski sorumlusu Jean-Louis Fiamenghi’yle işbirliği yapmaya başladı. Buna göre, grup her ay dünyadaki risklerle ilgili bir harita yayınlıyor.  İş seyahatine çıkan her şirket çalışanı yurtdışına gitmeden önce “e-öğrenme” sürecinden geçmek zorunda.  Şirket riskli bölgelerde görevli yöneticileri için bina ve araçların güvenliği sağlayan özel güvenlik kurumlarıyla işbirliği yapıyor.


     
    Öte yandan, iş seyahatine çıkan üst düzey yöneticiler de, seyahatten önce gidecekleri ülkede kimlerin kendilerini karşılayacağıyla ilgili bir form doldurmak zorundalar. Fiamenghi, “Çalışanın yoldan geçen bir taksiye binmesine izin veremeyiz. Ülkeye varır varmaz konsolosluğa kaydını yaptırmak zorunda” diyor.
     
    Peki, şirketler çalışanlarını korumak için sigorta primlerinde büyük bir artışla karşı karşıya kalacaklar mı?  Uzmanlar, bazı şirketlerde zaten adam kaçırma, fidye gibi eylemleri önlemek üzere sivil polislerin bulunduğunu ancak bunu kimsenin hatta çalışanların bile bilmediğini çünkü sırrın ortaya çıkması halinde hayatlarının tehlikeye girebileceğini belirtiyorlar.
     
    Özellikle Irak, Suriye ve Libya gibi ülkelerde kaosun had safhada olması, buradaki yatırımlar ve projelerle ilgili olarak sigortacıları geren bir durum. Ancak her şeye rağmen iş devam ediyor ve projelerin hayata geçirilebilmesi için şirket, sigorta ve güvenlik birimlerinin aralarındaki koordinasyon her geçen gün pekişiyor.