İlk çeyrek büyümesi kuvvetli görünüyor

0
30

Coface aylık raporunda, sanayi üretiminin ilk çeyrekte yüzde 5,6 yükseldiği, AB’ye ihracatta artışın devam ettiği bildirildi.

EKONOMİK VE SEKTÖREL GELİŞMELER
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Mayıs ayında ihracat geçen yılın aynı dönemine göre %0,1 artarak 10,8 milyar dolar oldu. Mayısta otomotiv endüstrisi yüzde 34 yükselişle 1 milyar 983 milyon dolarlık ihracata imza atarken, bunu hazır giyim ve konfeksiyon ile kimyevi maddeler ve mamulleri sektörleri izledi. Yılın ilk beş ayında ise geçen senenin aynı dönemine göre ihracat %6,5 gerileyerek 57,5 milyar dolar oldu.

Tüketici fiyatları Mayıs ayında bir önceki aya göre %0,58, yıllık bazda %6,58 arttı. Yurt içi üretici fiyatları ise Mayıs ayında bir önceki aya göre %1,48, yıllık bazda %3,25 yükseldi.

TÜİK verilerine göre, Nisan ayında ihracat yıllık bazda %10,2 azalarak 12 milyar dolar, ithalat ise %11,9 azalarak 16,2 milyar dolar oldu. Dış ticaret açığı Nisan ayında yıllık bazda %16,3 daralarak 4,2 milyar dolar oldu.

Mart ayında mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi bir önceki aya göre %0,5 azaldı. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre %2,9 arttı. Arındırılmamış endeks, yılın ilk çeyreğinde sanayi üretimi artışının %5,6 olduğunu gösterdi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Mayıs ayında yaptığı para politikası toplantısında bir hafta vadeli repo ihale faizini %7,5’te ve gecelik borçlanma faizini %7,25’te sabit tutarken gecelik marjinal faizini %10’dan %9,5’e indirdi.

Mayıs ayında Reel Kesim Güven Endeksi, bir önceki aya göre 0,3 puan azalarak 109,8 oldu. Aynı dönemde imalat sanayi genelinde kapasite kullanım oranı 0,4 puan artarak %75,7 seviyesinde gerçekleşti. Tüketici güven endeksi Mayıs ayında bir önceki aya göre %0,4 artarak 68,75 oldu.

Tüketici güven göstergesi ile mevsim etkilerinden arındırılmış imalat sanayi (reel kesim), hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörlerine ilişkin güven göstergelerinin ağırlıklandırılarak birleştirilmesinden oluşan ekonomik güven endeksi, Mayıs ayında bir önceki aya göre %12 artarak 82,26 oldu.

Mayıs ayında otomotiv ve hafif ticari araç pazarı yıllık %15 büyüdü. Yılın ilk beş ayında ise yıllık bazda otomobil ve hafif ticari araç pazarındaki artış %0,3 oldu.

Nisan ayında Türkiye genelinde konut satışları önceki aya göre %9,3 düşerek 106.348 adet oldu. Geçen yılın aynı ayına göre de satışlar %11 geriledi. Nisan ayında ipotekli konut satışları yıllık bazda %27,4 düştü. İpotekle alımlar birinci el satışlarda %24,6, ikinci el satışlarda %29,4 düştü. Peşin satışlar ise aynı dönemde %0,5 geriledi. Yabancılara yapılan konut satışları yıllık bazda Nisan ayında %14,4 gerileyerek 1.581 adet oldu. Nisan ayında, yabancılara satılan konutların %17,3’ünü Iraklılar, %10,8’ini Kuveytliler, %10,3’ünü Suudi Arabistanlılar ve %7,2’sini Afganlar aldı.

GENEL DEĞERLENDİRME
Küresel ticaret hacmindeki sınırlı artış ve finansal belirsizliklere karşın, yurt içinde sanayi üretiminin arındırılmamış olarak yıllık bazda senenin ilk ayında %5,6 artış göstermesi, ilk çeyrek büyüme verisinin %5’e yakın açıklanabileceğine işaret ediyor. Nitekim sanayi üretimi, birebir uyuşmasa da, GSYİH’nin yaklaşık dörtte birini oluşturuyor. Bu artış büyük ölçüde, iç talebin sene başında beklenenden daha ılımlı artmasının, AB’ye yönelik ihracatın yükselmesinin ve stok üretiminin verdiği destekten kaynaklanıyor. Dolar cinsinden ihracatımız Nisan ayında düşüş gösterse bile, avro bazında AB’ye yaptığımız ihracatımız yılın ilk dört geçen senenin aynı dönemine göre %7’ye yakın arttı. Ancak Irak ve Rusya’ya yapılan ihracatın 12 aylık kümülatif bazda %20’ler seviyesinde düşmesi, Türkiye’nin genel ihracat performansını olumsuz etkiliyor. Öte yandan Mayıs ayında kapasite kullanım oranı, senenin en yükseğine ulaştı. Tüketici ve reel kesim güven endeksleri de dalgalı bir seyir izleseler de artış eğilimi taşıyorlar. AB ekonomilerindeki toparlanma sürecinin devam etmesi ve Türkiye’ye geçilen siparişlerin artması, sanayi tarafında yeni yatırımların artmasına neden olabilir. Keza %75’ler seviyesinde olan kapasite kullanım oranı, var olan üretim kapasitelerinin oldukça dolu olduğuna işaret ediyor. Yılın ilk yarısında küresel ve yurt içi risklerin daha ölçülü düzeyde nüksettiği bir dönem yaşadık. Senenin ikinci yarısında ise yurt içi siyasi gelişmelerin yanı sıra TCMB’nin ve ABD Merkez Bankası’nın faiz politikası kurlar üzerinde belirleyici olacak. Yaz aylarında FED’in faiz artırmasıyla birlikte senenin ikinci yarısında TCMB’nin faiz indirimlerinde daha az yeri olacaktır. Bu durum, faizlerdeki düşüşü yavaşlatabilir. Öte yandan, sıkı para politikasının, TL’deki volatiliteyi sınırlaması, özellikle ihracatçılar açısından olumlu olabilir. Yine de kur riski tüm firmalar açısından dikkatli bir şekilde yönetilmesi gereken bir unsur olmaya devam edecek.