​İlk çeyrek büyümesi güçlü kalacak

0
39

Mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 5,8 artışla beklentileri aşarak 6 ayın zirvesine çıktı.

SANAYİ ÜRETİMİ 6 AYIN ZİRVESİNDE

Mart ayı sanayi üretimi verisini yorumlayan uzmanlar ilk çeyrek büyüme verisinin güçlü kalmasını bekliyor.

İş Yatırım Araştırma Bölüm Yönetmeni Muammer Kömürcüoğlu, öncü göstergelerin işaret ettiği ivme kaybına rağmen sanayi üretiminin bir kez daha kayda değer bir artış ile yılın ilk 2 ayında iktisadi faaliyetin güçlü kaldığını gösterdiğini kaydederek, “Mart ayında olumsuz bir sürpriz görmezsek ilk çeyrek büyümesinin önceki 
çeyreklerde olduğu gibi güçlü kalacağını anlıyoruz” diye konuştu.
 
Muammer Kömürcüoğlu Foreks’e yaptığı açıklamada, Şubat’ta takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretiminin yıllık bazda %5,8 artarak yılın ikinci ayında da güçlü artış eğilimini koruduğunu belirterek, Ocak ayında %5,5 olarak gerçekleştiğini hatırlattı ve “Geçen yıla göre çalışılan gün sayısındaki artış sayesinde arındırılmamış endeksteki yıllık artış ise %8,5 ile çok daha güçlü oldu. Takvim ve mevsim etkisinden arındırılmış endeks ise aylık %0,5 ile önceki aya göre sınırlı oranda hız kaybetse de artmaya devam etti” dedi.
 
Kömürcüoğlu, veri detaylarına bakıldığında, her zamanki gibi en büyük katkının 5,1 puan ile imalat sanayiden geldiğinin anlaşıldığını vurguladı ve şu şekilde konuştu:
 
“Endeks geneline yayılan bir iyileşme var. Geçen ayki notumuzda belirttiğimiz gibi otomotiv sektörünün katkısı yurtiçinde baz etkisi nedeniyle ekside kaldı ancak ihracattaki güçlü artış ile sınırlı da olsa bir toparlanma gördük (-0,02 puan katkı). Mart ayı otomotiv verisi iç tüketimdeki yıllık daralmanın daha da azaldığını gösteriyor, eğer ihracat tarafından da destek gelirse otomotiv üretiminin sanayiye katkısı Mart’ta sınırlı pozitife geçebilir. Son olarak ihracat ağırlıklı tekstil, gıda, kimyasal ürün vb. ürünlerin sanayi üretimine katkısı 2,4 puan ile önceki aya göre arttı (Ocak: 1,9 puan). Bu durum Avrupa kaynaklı talebin etkisi ile ihracatta canlanmanın olduğunu gösteriyor ve iyi haber. 
 
Son olarak, ana sanayi gruplarına göre sanayi üretiminde, dayanıksız tüketim malı üretiminin güçlü desteği Ocak’ta olduğu gibi öne çıkıyor (2,1 puan). Bu durum yıl başındaki asgari ücret artışı ve diğer desteklerin iç tüketimi canlı tuttuğunu açıkça ortaya koyuyor.”
 
Muammer Kömürcoğlu, sanayi üretimindeki seyirde 2 unsurun önemli olduğuna işaret ederek, bunlardan birincisinin asgari ücretteki artış ile iç talebin canlı kalması, ikincisinin ise Avrupa talebinin canlanması ile ihracatın tekrar ivme kazanması olduğunu bildirdi ve “Ancak son dönemde artan terör eylemlerinin yurtiçi talebe etkisini 2. Çeyrek itibariyle görebiliriz. Bu bağlamda PMI endeksi olmak üzere öncü göstergeleri takip etmeye devam edeceğiz” diyerek sözlerini tamamladı.  

“SANAYİ ÜRETİMİNDE ASGARİ ÜCRET ARTIŞI ETKİLİ OLDU”
Finans Yatırım’dan Baş Ekonomist Burak Kanlı, sanayi üretiminde asgari ücret artışının etkili olduğunu ifade ederek, yılın geneli için büyüme tahminlerinin yüzde 3.5 olduğunu ve son verilerle yukarı yönlü risklerin bir miktar daha belirgin hale gelmiş durumda bulunduğunu söyledi. 
 
Baş Ekonomist Burak Kanlı Foreks’e yaptığı açıklamada, sanayi üretiminin güçlü seyretmeye devam ettiğini ve bunda temel sebebin yüzde 30’luk asgari ücret artışı olduğunu belirterek, “Çünkü dayanıksız tüketim malı üretimi çok güçlü seyretmeye ve sanayi üretiminin temel dinamiği olmaya devam ediyor. Buna ek olarak, Şubat ayında dayanıklı tüketim malı üretiminin de Ocak ayındaki zayıflığın ardından Şubat ayında güçlendiğini görüyoruz. Diğer taraftan yatırım malı üretimindeki zayıf seyir de sürmekte ve bu yatırım talebi için olumlu bir gelişme değil” diye konuştu.
 
Burak Kanlı, bu görünüm ile veriyi şu şekilde yorumladı:
 
“Asgari ücret artışı ile alt gelir grubu,  beklendiği üzere eline geçen parayı ilk olarak temel tüketim malı ihtiyaçlarını karşılamak için kullanmış. Gıda almış, giysi almış, evinin ufak tefek eksiklerini tamamlamış. Bu eğilim bir süre devam eder, eksikler tamamlanır. Bu durum önümüzdeki dönemde dayanıklı ve yarı dayanıklı tüketietim malı talebine de yansıylir.
 
Yılın geneli için ise büyüme tahminim 3.5% ve son verilerle yukarı yönlü riskler bir miktar daha belirgin hale gelmiş durumda. Asgari ücret artışının etkileri ve toparlanan Avrupa büyümeyi destekleyici unsurlar. Diğer taraftan BDT ve orta doğu bölgelerine ihracatımızda sert bir yavaşlama var. Turizm gelirlerimiz de bu yıl en az 12% düşecek. Tüm bunlar da büyüme üzerinde etkili olacak diğer unsurlar.” 

TÜRKİYE İÇİN BÜYÜME TAHMİNLERİNİ YÜKSELTTİ
Halk Yatırım Ekonomik Araştırmalar Müdürü Banu Kıvcı Tokalı, 2016 büyüme tahminlerini yüzde 3,2’den yüzde 3,8’e çektiklerini ifade etti.
   
Banu Kıvcı Tokalı Foreks’e yaptığı açıklamada, sanayi üretiminin, 2016 yılına olumlu başlangıcın ardından, Şubat ayında da, düzeltmemiş verilerde, yıllık bazda %8,5’lik beklenenin ötesinde bir artış göstererek, yılın geneline ait büyüme görünümüne yönelik olumlu sinyalleri güçlendirmiş olduğuna dikkat çekti.
   
Tokalı, bir süredir ilk çeyreğe ait tablo netleştiğinde bu yıla ait büyüme tahmninlerini yukarı çekebileceklerini belirttiklerini hatırlattı ve “Mart ayına ait ilk sinyallerin de yine yıllık bazda güçlü bir artışa işaret ettiğini görüyoruz. Bu doğrultuda, 2016 büyüme tahminimizi %3,2’den %3,8’e çekiyoruz” dedi.
   
Yılın iki ayına ait üretim gelişimine bakıldığında, takvim etkilerinden arındırılmış durumda, yıllık bazda %5,5-5,8 bandında güçlü bir gelişimin söz konusu olduğunun görüldüğüne değinen Ekonomik Araştırmalar Müdürü Banu Kıvcı Tokalı,  şu şekilde konuştu:
   
“Mevsim ve takvim etkilerinden arındırıldığında da, üretim endeksi son üç aydır yükselişte. Üretimin ana dağılımında, yılın iki ayında, dayanıksız ve ara malı üretiminin desteklediği bir tablo mevcut. Ancak, yatırım eğilimini gösteren sermaye malı üretiminin hala zayıf kaldığını izliyoruz. Bu seyir ve zayıf küresel talep, potansiyelin altında büyüme görünümüne dair görüşümüzü korumamıza neden oluyor. Dayanıklı tüketim mallarında ise mevsimsel hareketler korunuyor. Sektörel bazda ise, diğer sektörlere girdi sağlayan kimya ile inşaat ve otomotiv sektörlerinde iyileşme dikkat çekiyor.”