İK’nın katma değerli mizahı

0
58

Sahne performansıyla yıldızı parlayan fenomen isim Kaan Sekban, kurumsal hayatın sıkıcı yönlerini eleştiriyor. Buna rağmen en çok kurumsal firmalar ve çalışanları tarafından rağbet görüyor. Sekban’ın ikinci kitap hazırlığının dışında en önemli hamlesi iş dünyasında “mobinge” uğrayanların çare arayacakları bir dernek kurmak var.

Kaan Sekban. Ömrünün baharında bir beyaz yakalı. Plaza hayatının tam göbeğinde bir bankacı. Dost mu düşman mı olduğu belli olmayan ‘dostman’larla çevrili hayatını, yönetici adı verilen ama ne yönettiği asla bilinmeyen insanların elinden kurtarıp hayallerinin peşinden gitmeye cesaret eden bir ofis kahramanı…Bir hayal uğruna Amerika’da oyunculuk eğitimi alan; odasında, perdesinin önünde Türkiye’nin ilk ‘ev yapımı talk show’unu başlatan, nihayet kendi stand up gösterisine çıkmayı başaran, koşullar her ne olursa olsun asla pes etmeyen biri de aynı zamanda…İş dünyasına yönelik yaptığı hiciv oranı yüksek showuyla dikkat çeken Sekban, Fortune için bir araya geldiğimizde iş dünyası ve İK süreçleriyle ilgili görüşlerini bu kez mizahi değil, ciddi bir bakış açısıyla paylaştı.

 

“Oyunculuk hayalimi gerçekleştirmek için zam istedim, blöf yaptım ama zammı alamadım. Ve direkt istifa ettim” diyerek anlattığı güldüren öyküsünün devamında tam KSS projesine doğru giden bir süreçten bahsedebiliriz. Uzun yıllar bir bankada beyaz yakalı olarak çalışmış ve gözlem yapmayı hayatının odağına yerleştirmiş Sekban. Yurt içinde ve yurt dışında birçok oyunculuk eğitimine katılmış ve beyaz yakalı olmaya daha fazla devam etmek istemediğine karar vermiş. Evinden yaptığı facebook canlı yayınları etkisini gösterince instagram hesabından “Kaan Sekban Saçmalar” adı altında kısa videolar paylaşmış ve videolarına beyaz yakalı olduğu dönemde gözüne çarpanları kendine has bir üslupla konu etmiş. Takipçi sayısının da artmasıyla kendisine önce kitap yazması için, sonra da bu anekdotları gösteri olarak sunması için teklifler aldı ve “Trebrikler Kovuldunuz” kitabıyla sahnede anlattıklarını yazıya döktü.

 

Performans ölçme kriterlerini bilmiyorlar diyen Sekban, kurumların  İK departmanlarındaki en büyük problemi işaret ediyor. Sekban, “İK departmanı önce başkalarını düşünmeli. Patrondan çok patronculuk oynayan kişilerden seçilmemeli” diyor. Her dilde komedi yapmak istiyorum diyen Sekban’ın özellikle insan kaynakları videoları gerçek bir fenomene dönüşmüş durumda. En büyük hayranları ise insan kaynakları ekipleri.. Bu konuda “Aslında kibarca sarkastik bakış, kabaca laf sokma diyebileceğimiz bir tarafım var Ama sevimsiz ve antipatik bir adam olmadığım için insanlara da hep cazip geldi bu tavrım” diyor. İşten çıkarma skeci yaptıktan sonra sahnede kendisini izleyen işadamlarının oyun sonrası gelerek “Sahnede anlattığınız yönetici bendim” geri bildirimlerinde bulunduğunu söylüyor.

 

Aradan geçen sürede Sekban’n aklında gelişen proje ise iş hayatında mobinge uğradığını düşünenlere bir dernek aracılığıyla yardım etmek. Bu dernekte psikologlar, danışmanlar olacağını söylüyor ve şöyle devam ediyor: “İş hayatında psikolojik anlamda problemleri olanlar ya da mobing gördüğünü düşünen ancak hangi yolu izleyeceğini bilmeyenlere destek olmak istiyorum. Bir mail adresimiz olacak. İnsanlar buradan bize yazacaklar, iletişim kanalı kuracağız. Bugüne kadar anlattığım ve hicvettiğim konularla karşı karşıya kalanlara yardım edeceğiz” diyor.

 

Sekban gelecek dönem projeleriyle ilgili bilgi verirken hedeflerini anlatıyor ve şöyle devam ediyor: “İngilizce standup yaparak Amerika’da ve Avrupa’da sesimi duyurmak istiyorum. Piyano dersleri almaya başladım. Müziği seviyorum. Dans dersleri de alıyorum. Standup gösterilerimde kullanacağım.”  Bir başka hedefini ise şöyle açıklıyor: “Mizah yapmak isteyenler için bir mekan açmak istiyorum. İki katlı bu mekanda çıkan kişiler o gecenin cirosunu alabilecekler. Bu isteğini yerine getirmek isteyenlere imkan sağlayacağız.”Sekban sahne sanatlarındaki işlerini TV boyutuna da taşımak istiyor. Bu alanda global bir film yapmak istiyor. Dünya insanının derdi bir film yapmak için çalışıyor. TV’ye ise sıcak bakıyor ve bir talk show programı yapmak istiyor. Talk show’un da para kazandırdığını reklamverene anlatmak gerektiğine dikkat çekerken; “Ancak bu şekilde Late- Night Talk Show gibi programlar bizde de olacaktır diyor. Bu kadar gelişmeyi tahmin ediyor muydunuz sorusuna bugün için değil ama bir gün evet diyebilirim diyerek cevap veriyor ve ekliyor: “Nisan’da Zorlu Center’da 2 bin 500 kişiye sahne gösterisi yapacağım. Bu benim hayal bile etmediğim bir seyirci kitlesi ve Show programı. Çok heyecanlıyım” diyor.