Global Ekonomideki Kara Bulutlar Dağılmadı

0
354

ABD’de borç tavanı sorununun çözümü global piyasaları rahatlatsa da, küresel ekonomiye yönelik tehditler önemini koruyor.

ABD ekonomisindeki yüksek enflasyon, faiz artırımı ve yavaşlayan büyüme gibi sorunlar hala önemini koruyor.

Analistler, borç tavanının artırılmasıyla “en kötü senaryo”nun şimdilik ertelendiğini söyleseler de, global ekonomide yavaşlama seçeneğini bertaraf etmiyorlar.

Nitekim dünyanın iki büyük ekonomisi olan ABD ve Çin’de yavaşlama sinyalleri var.

ABD ekonomisi ilk mali çeyrekte beklentilerin çok altında büyüdü; Çin’de fabrika faaliyetleri de mayıs ayında, sıfır covid politikasının sona erdiği beş ay öncesine göre en düşük seviyeye geriledi.

Öte yandan, Alman ekonomisi de, enerji fiyatlarının tüketici fiyatları üzerindeki baskısı nedeniyle ilk çeyrekte resesyona girdi.

Avrupa’nın en büyük ekonomisindeki yavaşlama, yılın başında resesyondan kıl payı kurtulan bölgenin geri kalanı için kötü bir işaret.

Pandemiden beri hızlı bir toparlanma sürecine giren Fransa’da da ekonomik büyüme ivme kaybetmeye başladı. Tüketici harcamaları nisan ayında, yılın başından beri üçüncü kez üst üste geriledi.

ING’den kıdemli ekonomist Charlotte de Montpellier, ikinci mali çeyreğin de iyi başlamadığını, Fransız ekonomisinin hızla yavaşladığını belirtiyor.

Enflasyon hala yüksek

Öte yandan, enflasyon Almanya, İspanya ve İtalya’nın ardından Fransa’da da geriledi. Nisan ayında euro bölgesinde enflasyon yüzde 7 olarak ölçüldü ancak mayıs ayı rakamının daha düşük olması bekleniyor.

Birleşik Krallık ve ABD’de enflasyon sırasıyla yüzde 8,7 ve yüzde 4,9 oldu. Ancak bu oranlar yüzde 2’yi hedefleyen merkez bankaları için fazla yüksek. Yatırımcılar, fiyat artışlarının dizginlenmesi için merkez bankası yetkililerinin faiz artırımına devam edeceğine inanıyorlar.

Bununla birlikte, yüksek borçlanma maliyeti henüz tam olarak realize edilmedi. Deutsche Bank, yeni yayımladığı raporda, son 15 yılın en sıkı para politikası yüksek borç oranlarıyla ve düşük karlılıkla birleştiğinde, ABD ve Avrupa’da şirket iflaslarının kaçınılmaz olduğunu vurguluyor.

Deutsche Bank analistleri, şirket iflas dalgasının 2024 yılı sonuna doğru pik düzeye ulaşacağını tahmin ediyorlar.

Capital Economics’in analizi de, sıkı para politikasının etkilerinin daha fazla hissedilmesiyle daha fazla gelişmiş ekonominin resesyona gireceğine, ücret ve fiyat baskılarının azalacağına dikkat çekiyor.