Gelecek Dönüşüme Altyapı Kuruyor

By Fortune Türkiye

Otomotiv sektörü bir yandan dünya çip krizinin yarattığı etkileri aşmaya çalışırken, diğer yandan dijitalleşme ve sürdürülebilirliğin izinde kapsamlı bir dönüşüm sürecinden geçiyor. Doğuş Otomotiv, otomotivde yaşanan dönüşüme paralel olarak Türkiye’de elektrikli şarj istasyonu altyapısını oluşturmayı ve bayi ağlarını bu dönüşüme hazır hale getirmeyi hedefliyor.
BEGÜM NUR ALKIŞ

Doğuş Otomotiv YKB Ali Bilaloğlu

2021 Yılına çip krızi ve üretimde aksamalarla başlayan otomotiv sektöründe, otonom sürüş ve elektrikli motor teknolojileri her geçen gün önemini artırmaya devam ediyor. Sürdürülebilirlik sektörün önemli gündem maddelerinden birini oluştururken, hızlı dijitalleşme süreçlerinin ortaya çıkardığı siber güvenliğin ise önemi hiç olmadığı kadar arttı. Doğuş Otomotiv YKB Ali Bilaloğlu, dünya otomotiv üreticilerinin programlarında aksamalara neden olan çip ve yarı iletken maddelerdeki tedarik sorunlarının ve etkilerinin 2022 yılının ilk çeyreğinde de kendisini hissettireceğini söylüyor.

Doğuş Otomotiv olarak, sektörde yaşanan çip krizi ve tedarik sıkıntısına rağmen iyi bir yarı yılı geride bıraktıklarını söyleyen Bilaloğlu, çip krizi nedeniyle tedarikte daha büyük problemler yaşanmazsa, geçen yılın üzerinde bir performansla yılı kapatmayı öngörüyor. Çip krizinin ana nedenlerini ise pandemi ve buna bağlı olarak evden çalışma ve uzaktan eğitime talebin artışı oluşturuyor. KPMG Türkiye’nin hazırladığı Sektörel Bakış serisinin Otomotiv raporuna göre, daralması beklenen otomotiv sektörünün hızlı bir şekilde toparlanması da talepte karşılanması zor bir artışa sebep oldu.

Yılın ilk altı ayında 77 binin üzerinde otomobil satışı yapan Doğuş Otomotiv, yaklaşık yüzde 20’ye
yakın bir pazar payına ulaştı. Bu dönemde şirketin cirosu geçen yıla göre yüzde 137 artarak, 13.7 milyar TL oldu. Şirketin net konsolide kârı ise 889 milyon TL olarak gerçekleşti. Şirket yatırım tarafında ise; elektrikli araçlar için şarj istasyonu altyapısını geliştirmeye devam ediyor. Bu kapsamda Bilaloğlu, “Porsche AG’nin de destekleriyle, 2020 yılında Porsche Experience Center’da kurduğumuz üç adet 350 KW’lik Türkiye’nin en hızlı şarj istasyonu dahil, 7,8 milyon TL yatırımla Türkiye çapında 100 adet şarj istasyonunun kurulumunu tamamladık” diyor.

Yıl sonuna kadar Porsche AG’nin desteğiyle, AC şarj istasyonları ve bayilere kurmayı planladıkları 100KW ve üzeri DC şarj istasyonları ile toplam yatırım miktarının 10.1 milyon TL’yi bulması bekleniyor. 2021 yılı için hedef, 190 adet şarj cihazına ulaşmak. Bilaloğlu, önümüzdeki beş yıl içerisinde ise otomotivde yaşanan dönüşüme paralel olarak, Türkiye’de elektrikli şarj istasyonu alt yapısını oluşturmak ve bayi ağlarını bu dönüşüme hazır hale getirmeyi hedeflediklerini sözlerine ekliyor.

“DÜNYA HIBRIT BIR MODELE DOĞRU GIDIYOR”

Pandemi nedeniyle, Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) tahminlerine göre küresel otomobil satışları önceki yıla göre yüzde 15’lik azalma ile büyük düşüş yaşadı. Buna rağmen elektrikli otomobil satışları trendi yakaladı ve pazar beklentilerini aştı. KPMG’nin raporuna göre, 2021 yılının ilk çeyreğinde küresel elektrikli araç satışları, Çin’de yaklaşık 500 bin adet seviyesine, Avrupa’da ise 450 bin adet seviyesine ulaştı. Bu trend, binek araçlar dışında otobüs ve kamyon gibi ticari alanlarda da görüldü.

Dünyada şu an elektrikli araçların domine olduğu bir dönemden geçildiğini söyleyen Bilaloğlu, “Devletler bu konuda ayrı bir önem veriyor. Vergi avantajı gibi önemli teşvikler sağlıyor. Maddi ve manevi teşvikler sunuyorlar” diyor ve ekliyor: “Ancak dünya geneline baktığımız zaman her ülkenin elektrikli otomobileye kolay bir şekilde geçmesi pek mümkün görünmüyor. Bu nedenle karbon emisyonlarını düşürmek için elektrikli otomobil teknolojisinin yanında ikinci bir alternatif olarak, sentetik yakıtlar üzerinde çalışmalar devam ediyor. Sentetik yakıtlar karbon salınımı düşük olan yakıtlar. Mevcut motor sistemlerinde kullanılabiliyor ve karbon salınımını düşürüyor. Şu an dünya, elektrikli otomobillerin yanında, sentetik yakıtlı otomobillerin de kullanılacağı hibrit bir modele doğru gidiyor.”

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ FİNANSAL BİR RİSK…

Otomotiv sektöründe baskı ve sorumluluğu artıran bir diğer etken ise iklim krizi ve çevresel sorunlar. Şirketlerin finans-dışı risk yönetim modellerinde artık iklim değişikliğini finansal bir risk olarak kabul etmesi gerektiğine dikkat çeken Bilaloğlu, “Doğuş Otomotiv olarak Türkiye’de bu riski kabul edip, iklim değişikliği politikalarını açıklayan Türk şirketlerinden biriyiz. 2021 yılında Şekerpınar lojistik binamızın tükettiği elektriğin yüzde 62’sini solar panellerden sağlamak üzere 12 milyon TL’lik bir yatırıma imza atacağız. Amacımız yetkili satıcılarımızı da dahil ettiğimiz bir programla tükettiğimiz enerjinin yüzde 92’sini yenilenebilir enerji kaynaklarından sağlamak” diyor.

Ayrıca geçen yıl “Plastiksiz Yaşa” programıyla Şekerpınar kampüsünde kullanılan plastik atıkları azaltmak için farkındalık çalışmaları başlatılıyor. Doğuş Otomotiv, 2021 yılında ise Volkswagen AG’nin Sürdürülebilir Değer Zinciri programında İngiltere, İrlanda, İtalya, Fransa, Danimarka arasında pilot ülke seçildi.

5G ALTYAPISI GEREKLİ

Otomobil icat edildiğinden bu yana en kapsamlı dönüşüm sürecinden geçildiğine dikkat çeken Bilaloğlu, “Artık bağlantılı ve otonom sürüş hayatımıza iyice girmeye başladı. Bugün yeni satılan birçok otomobilde üçüncü seviye otonom sürüş gerçekleştirilebiliyor. Yani şeridi takip edebiliyor, önündeki araca göre hızını artırıp azaltabiliyor. Beşinci seviye otonom sürüş sağlayan araçlar için de çalışmalar devam ediyor. Yani aracın içinde pedal ve direksiyon olmayan kendi kendine bir yerden bir yere gidebilen otomobiller. Otomobil markalarının gelecekte satış stratejilerini otomobil satmak değil, dijital servis ve uygulama satmak olarak belirleyecek. Markaların bugünden bu dijital düşünme tarzını benimsemeleri gerekiyor” diyor.

Ayrıca bu teknolojilerin gelişmesi ve yaygınlaşması için 5G altyapısına hazır yollar, işaretlendirmeler,
ona göre dizayn edilmiş şehirlerin kurulması gerektiğine de dikkat çekiyor. Öte yandan otonom araçlar konusunda önemli noktalardan biri de işin hukuksal boyutu. Otonom bir araç kaza yaptığı zaman bunun sorumluluğunun kullanıcı, marka veya yolda mı olacağı konusunun hukuksal boyutunun belirlenmesi gerekiyor.

Doğuş Otomotiv çatısı altında, makine öğrenimini ve yapay zekâ kullanımını yaygınlaştırarak veriye dayalı analitik, değişimleri hızlı algılayıp adapte olan ve dijital iş modellerini geliştirip uygulayan bir yapıya erişmek amaçlanıyor. Bu amaç doğrultusunda ise dört yıl önce Dijital Dönüşüm Departmanı kuruluyor ve dijitalleşmeye hız veriliyor. 2020 yılında tamamlanan projelerle toplam 18 milyon TL değerinde bir fayda elde eden şirketin, dijital altyapı yatırımlarının 2021 yılında da en önemli rekabet avantajlarından biri olması planlanıyor.

BENZER MAKALELER

SON MAKALELER

Loading...