GE SAĞLIK, dünyada var olan sağlık hizmetlerine rahat erişim, yüksek kalitede ve uygun maliyette sağlık hizmeti alabilme ihtiyacını karşılayabilmek için dönüşüm yaratan tıbbi teknolojiler ve hizmetlere odaklanarak ilerliyor. GE Sağlık, tıp alanında çalışan profesyonellere, hastalara en iyi sağlık hizmeti verebilmek için tıbbi görüntülemeden yazılım ve bilişim teknolojilerine, hasta izleme ve teşhisten ilaç keşfine, biyolojik ilaç üretim teknolojilerinden performans artırıcı çözümlere kadar birçok konudaki alt yapı ve teknolojisiyle liderlik ediyor.
GE Sağlık ve Türkiye’deki faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz?
GE, 175 ülkede 300 binden fazla çalışanıyla, dünyanın dijital endüstriyel şirketi olarak; öngörülebilir yazılımlara sahip makine ve çözümleri ile endüstriyi dönüştürüyor. İcatlarımız endüstrilerdeki inovasyon ve uygulamaları ileri taşıyor. GE, 1948 yılından beri Türkiye’de faaliyet gösteriyor. GE Sağlık olarak bünyemizde 200 çalışanımız ile Türkiye’ye olmak üzere toplamda 350 kişi ile Bölge ve Globale hizmet veriyoruz. GE Sağlık Türkiye, GE Sağlık’in Gelişen Doğu Pazarları (EGM) adını verdiğimiz Türkiye, Pakistan, Suudi Arabistan ve tüm Ortadoğu ülkelerini kapsayan geniş bir alana odaklı. Türkiye batıya yakın olması ve sağlıktaki olgunluk seviyesine yükselmiş bilgisiyle, yeni teknolojilerin ilk kurulduğu ülkelerden biri. Ayrıca teknoloji ve dijitalleşme konularına liderlik etmek, pilot çalışmaları hayata geçirmek gibi konularda da bölgemizde Türkiye başı çekiyor. Teknolojideki ilk yenilikler Türkiye’de hayata geçiyor. Kendi proje mühendislerimizle, teknik servis organizasyonumuzla tüm bu işleri yapıyoruz. Akademik işbirliklerimizi güçlü bir şekilde kuruyor ve bölgeye de destek veriyoruz. Bunların dışında GE, kamu özel ortaklığı projelerini bu büyüklük ve kapsamda ilk Türkiye’de hayata geçirdi. Bu da bize ayrı bir misyon yüklüyor.
GE Sağlık olarak sağlık teknolojisi alanında nasıl bir portfolyaya sahipsiniz?
Türkiye’de GE Sağlık, aynı dünyada olduğu gibi ürün gamındaki tüm teknolojileri ülkemizde hayata geçiriyor. GE Sağlık’ın, Tanısal görüntüleme, yaşam bilimleri, yaşam destek çözümleri, Sağlık Bilişimi, Servis ve Danışmanlık gibi çözümleri mevcut. Bu çözümler, Türkiye’de birçok üniversite hastanesi, kamu hastaneleri birliği (KHB), özel hastane ve görüntüleme merkezlerinde, radyoloji, kardiyoloji, nükleer tıp, yoğun bakım ve ameliyathane vb gibi hastanelerin kritik noktalarında, sağlık profesyonelleri ve hastalara tanı ve tedavi de hizmet veriyor. GE’nin özel olarak uyarlanan sağlık hizmeti çözümleri, iş modelleri, kamu ve özel sağlık hizmeti sağlayıcıları dahil çeşitli müşteri segmentlerinin farklı ihtiyaçlarını karşılıyor.
GE MR cihazları, hem tarama süresi hem de güvenilirlik açısından yüksek performansa sahip ve sağlık profesyonellerinin tanı koymasını kolaylaştırıyor. Bu cihazlar hastalar için sessiz tarama deneyimi, hafif koiller ve ayarlanabilir çekim yatakları sağlayarak hasta konforunu iyileştiriyor. GE Sağlık, Anadolu Kuzey Radyoloji Klinikleri Yeniden Yapılandırma ve Optimizasyon projesinin en hayati unsurlarından biri olarak Türkiye’deki en büyük kombine görüntüleme biriminin kurulmasında, Anadolu Kuzey KHB’nin çözüm ortağı oldu. Bu birimde İrlanda’nın tamamına kıyasla beş kat daha fazla görüntüleme ve girişimsel radyoloji işlemi gerçekleştiriliyor.
Kamu Özel Ortaklığı Projesi kapsamında yapılan çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
GE Sağlık olarak, Türkiye’nin sağlık sektörü dönüşüm ajandasını Kamu-Özel sektör ortaklıklarına odaklı stratejilerle ilerliyoruz. Kamu Özel ortaklığı projelerinde farklı iş modelleri ile birlikte uluslararası bilgi birikimi ve deneyimimizi sunuyoruz. Bu doğrultuda belirlenen bölgelerdeki sağlık kalitesini artırmak amacıyla genel hastane, onkoloji hastanesi, kadın ve çocuk hastanesi,
kardiyovasküler hastalıklar merkezi, fizik tedavi ve rehabilitasyon üniteleri kuruluyor. Bunun yanı sıra GE Sağlık, Ar-Ge faaliyetleri sayesinde ürettiği ileri teknolojili sağlık ekipmanlarını bu kampüslerde kurarak Türkiye sağlık sisteminin hizmetine kazandırıyor. Şehir hastanesi projelerinin bu ekipmanlarla donatılması sağlanıyor. Kamu-özel ortaklığı projeleri GE’nin en önemli gündem maddelerinden biri. Son iki yılda Türkiye’de GE Sağlık tarafından üstlenilen kamu özel ortaklığı projelerinin toplam değeri 223 milyon dolardı. Bu anlaşmalarla, GE Sağlık teknolojileri Mersin, Ankara Bilkent, İzmir, Kocaeli projelerinde tüm ürün ve hizmet portföyü ile, diğer açılmış olan şehir hastanelerinde ise bazı teknoloji ve çözümleri ile yer almaktadır. İlk açılan Şehir Hastanesi olan Mersin kampüsünde ilk bir yılı geride bıraktık ve ilk bir yılın çıktıları sağlık sistemine olumlu geri dönüşler olarak karşımıza çıktı.
GE, Türkiye pazarında hangi teknolojileri öne çıkarıyor?
Hastane ve kliniklere, temel hasta bakım yollarının tamamında hizmet ve çözümler sunmak üzere gerekli donanıma sahibiz. Radyoloji, yoğun bakım üniteleri, ameliyathaneler, kardiyoloji, nükleer tıp bunlara iyi birer örnek. Bu alanlarda ürünler ve çözümlere yönelik giderek artan bir taleple karşı karşıyayız. Yeni trendler ve teknolojiler açısından PETMR sistemleri, Sentetik MR teknolojisine sahip ileri düzey Manyetik Rezonans cihazları, Tek kalp atımında çekim yapabilen Çok kesitli Tomografi Sistemleri, PETCT’ler, biyolojik ilaç üretimine alt yapı sağlayan tek kullanımlık sarf malzemelerinin kullanımına dayalı FlexFactory teknolojisi, envanter yönetim sistemleri, doz yönetimi sistemleri, görüntü arşiv ve transfer sistemleri, dijital kardiyoloji IT sistemleri, hasta başı monitörler, ventilatör, anestezi cihazları, dijital röntgen ve anjiyo cihazları, dijital mamografiler ve küvözleri sayabilirim.
Tüm bu saydığım teknolojilerle hızlı ve doğru tanı koymayı destekliyoruz.
Yeni açılan hastanelere verdiğiniz ürün ve hizmetler açısından GE Sağlık nasıl farklı konumlanıyor?
Toplum sağlığını iyileştirmede üzerimize düşen sosyal sorumluluk bilinci ile çeşitli çalışmalarla farklılaşıyoruz. Örneğin Doz Verimliliği programımız: X-ışınlı cihazların hasta ve kullanıcı için en optimum düşük dozu vermesini sağlıyacak teknoloji, yazılım, sertifikasyon ve birleşik eğitim programları ile Doz Yönetiminde öne çıkıyoruz.
Bahsettiğiniz teknolojilerin getirileri neler?
GE olarak tüm sağlık teknolojilerini tek bir üretici olarak sunuyor, ayrıca servis hizmetleri ile süreklilik sağlayarak verimlilik, kullanıcı kolaylığı sağlıyoruz. Sağlık bilişimi ile de tüm teknolojilerimizi birbiri ile haberleştiriyoruz.
İleri teknoloji örnekleri ve getirilerinden bahsetmek gerekirse; bildiğiniz gibi kardiyak CT artık oldukça yaygın.. Fakat, Kalp hareketli bir organ ve diagnostik görüntü alabilmek için hızlı çekim yapmak ama görüntü kalitesinden de feragat etmemek durumundasınız. GE nin en son teknolojisi olan Revolution CT ile artık tek kalp atımında bunu yapabilmeniz mümkün. Ve her türlü hastaya has kısıtlamadan bağımsız, örneğin aritmiden bağımsız, tek kalp atımında yani saniyeler içinde kardiyak çekim yapabiliyor ve diagnostik sonuçlar alıyoruz.
Sentetik MR teknolojisi ile artık hastaların çekim sürelerini en aza indirgiyor ve devrimsel adımlar atıyoruz. Örneğin inme şüphesi ile gelen bir hastada MR incelemesi sağlıklı ve hasar görmüş beyin dokularının ayrımında teşhis amaçlı kullanılabilir fakat süre bu tür hastalarda çok önemli olduğundan GE ye has teknolojilerle örneğin HyperSense ve HyperBand aracılığı ile hızlı nörolojik protokoller kullanılarak MR incelemeleri çok kısa sürede sağlanabilmektedir. Zaten, Sentetik MR, Magic teknolojisi ile Manyetik Rezonans’ da farklı bir sayfa açtığımızı düşünüyoruz.
Bu ilgi neden kaynaklanıyor?
Öncelikle Türkiye’de teknolojiyi doktorlar ve yatırımcılar çok yakından takip ediyorlar. En ileri teknolojiye erişmede ve hasta kullanımına sunma konusunda çok ilgiliyiz. Hastalar da keza aynı şekilde bilinçli ve sorgulayıcı. Örnek vermek gerekirse, hasta konforunu ve dolayısı ile tercihini öne çıkaran en yeni mamografi teknolojimiz olan Senographe Pristina cihazı mamografi çekimi sırasında kadınların çekindikleri meme sıkıştırma işlemini, bir kumanda cihazı ile hastanın kendisine vererek hastanın kendi memesini çekim için sıkıştırmasını sağlıyor. Bu yeni teknolojiyi kullanarak yapılan çekimlerde ortaya çıkıyor ki kadın kendisi bu sıkıştırma işlemini yapınca daha kaliteli ve verimli sonuçlar alınıyor. Aynı zamanda hasta çok rahat ediyor. Hasta konforu ve diagnostik farkı ile öne çıkan bu yeni teknoloji cihazımız Türkiye’de Acıbadem Hastanelerinde 3 adet kurulu sistemimiz mevcut.
GE’nin Türkiye pazarında sunduğu teknolojiler, cari açığın kapatılmasıyla ilgili hangi tedbirleri gündeme getiriyor?
İleri Görüntüleme Teknolojileri açısından baktığımızda, ülkemiz teknoloji geliştirme konusunda dışa bağımlı. Bunun ülke sağlık sistemine olan ekonomik yükünü azaltmak, yerli üretime geçmek ve teknoloji transferini sağlayabilmek için, Sağlık Bakanlığı 4 Temmuz’da gerçekleşecek tıbbi cihaz yerel üretim ihalesini duyurdu. Artık sağlıkta da teknoloji transferini sağlamak gerektiğinin altını çizdi. GE bu konuda çok ciddi çalışmalar gerçekleştiriyor Türkiye’de. Mesela Bergama’da GE Yenilenebilir Enerji bünyesinde faaliyet gösteren ve rüzgar türbini kanadı alanında üretici olan LM Wind Power yatırımını gerçekleştirdi. Bergama Organize Sanayi Bölgesi’nde (BOSBİ) bulunan tesisin yılda 500 megavat (MW) üretim kapasitesi mevcut. Gebze’de güç transformatörleri (trafo), Eskişehir’de TEI ile birlikte Türkiye’deki sivil ve askeri uçakların çoğunluğuna motor üretimi yapıyor. Türkiye yerel üretimde GE ile önemli çalışmalar gerçekleştiriyor.
GE Sağlık olarak pazar payımızı son dört yılda çok ciddi dikkat çekici şekilde artırdık. Devlet ve özel sektörde GE Sağlık teknolojileri Türkiye’nin her yanında kullanılıyor… Farklılaştığımız bir diğer konu da biyolojik ilaç üretimine olanak sağlayacak teknoloji alt yapısını kurabilecek teknolojiye sahip olmamız. Ve kişiselleştirilmiş tedavilere olanak sağlayacak alt yapı ve teknoloji sunabilmemiz. Türkiye’de ilk adımları Arven ile attık, Toksöz Grup bünyesindeki Arven İlaç, Türkiye’de Kırklareli’nde bulunan tesisinin üretim kapasitesini genişletmek üzere GE Sağlık’ın FlexFactory üretim platformunu seçti. Genişleyen üretim kapasitesi ile Arven, biyolojik ilaçları Türkiye ve çevresindeki pazarlara daha hızlı biçimde sağlayacak.
Son olarak dünya dijitalleşmede nereye gidiyor?
Büyük Veri (Big Data) önem kazanıyor. Sağlıkta dijitalleşme, Sanal Gerçeklik, Dijital İkizler, büyük veri, artık her alanda olduğu gibi Sağlığında olmazsa olmazlarından. Bunların yanısıra bu gelişmeler neticesinde artık Sağlıkta farklı meslekler ortaya çıkacak. Bilgisayar uzmanı doktorlar, teknisyen hemşireler, hukukçu doktorlar geleceğin dünyasında sıkça göreceğimiz meslekler olacak.
GE Sağlık hastane kumada merkezlerini hayata geçiriyor, örneğin Amerika Birleşik Devletlerinde Johns Hpkins’de, Kanada Toronto’da Humber River Hastanesinde GE nin geliştirdiği dijital kumanda merkezleri kullanılıyor. Yapay zeka doktorların daha hızlı ve doğru karar vermesi için kullanılacak. GE Sağlık ve California Üniversitesi, yapay zeka ve makine öğreniminin doktorların daha hızlı ve daha akıllı klinik kararlar vermesini nasıl sağlayabileceği üzerine bir çalışma yapmaktadır. Binlerce akciğer grafisini kullanarak geliştirilecek YZ algoritmaları GE Health Cloud ve akıllı GE Sağlık görüntüleme cihazlarında kullanılabilecek X ışını hacimlerini analiz etme yeteneğine sahip olacak.
Bir başka örnek; GE Sağlık, onkolojik tedaviler ve yoğun bakım tedavilerini geliştirmeye yönelik entegre bir dijital tanı platformu oluşturmak üzere Roche ile işbirliği oluşturdu. Tıbbi görüntüleme ve izleme ekipmanları ile biomarker, doku patolojisi ve genom ve sekans portfoyünü içeren veriler birlikte analiz edilecek. GE gelişmiş analizler sayesinde hekimlerin daha hızlı karar vermelerini ve hastalar için kişiselleştirilmiş tedaviler uygulayabilmelerini sağlayan ilk sektör yazılımını geliştirmeyi planlıyor.
Tüm bunların yanı sıra, mikrosensörler, nanosensörler, giyilebilir teknolojiler,mobil uygulamalar, hologramlar, robotlar gelecekte sağlığın bir parçası olacaklar, olmaya başladılar bile..
Özetlemek gerekirse; gelişen tüm bu teknolojiler, kişisel farkındalığımızın daha da artmasına, kendi tanı ve tedavilerimizde daha etkin rol almamıza neden olacak. Hasta tecrübesi ve konforu, gün geçtikçe daha önemli hale gelecek. Biyoteknoloji, kök hücre ve genomik ilaçların yaygınlaşması kişiye özel tedavi yöntemlerinin geliştirilmesini sağlayacak, ve insan zekasının kullanabilme oranı artacak. İnsanlar sağlıklarını koruyacağını bildiği DNA’larına uygun besinler ve kişileştirilmiş ilaçlar tüketecek. Artık 100 yaşın ortalama yaşam süresi olması sanırım çok da uzak değil…
