Fitch Türkiye’yle ilgili olarak çok önemli açıklamalarda bulundu. Türkiye’nin kredi notunu geçen Cuma günü BBB- olarak teyit eden kredi derecelendirme kuruluşu, “Seçimler sonrası ekonomi yönetiminde değişim olursa, bu ekibin ne kadar ekonomik büyüme yanlısı olacağı önemli, yüksek büyüme yanlısı bir ekip risk yaratabilir” açıklamasını yaptı.
Fitch Ratings Kıdemli Direktörü Paul Rawkins, Türkiye’nin uzun vadeli yabancı para cinsinden “BBB-” olan kredi notu ve “durağan” not görümü üzerindeki temel riskleri; “jeopolitik riskler”, “haziran ayında gerçekleştirilecek seçimlerin oluşturacağı politik riskler” ve “dış finansmana ihtiyaç duyan yüksek cari açık” olarak sıraladı.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings, Türkiye’ye ilişkin bir telekonferans düzenledi. Fitch Ratings Ülke Notları Bölümü Yöneticisi James McCormack moderatörlüğünde gerçekleştirilen konferansa Fitch Ratings Kıdemli Direktörleri Paul Rawkins ve Janine Dow katıldı.
Konferansta konuşan Rawkins, haziran ayında yapılacak seçimlerin ardından belirlenecek ekonomi politikasının Türkiye’nin kredi notu üzerindeki temel riskler arasında bulunduğunu ifade ederek, dış finansmana ihtiyaç duyan cari açığın ve jeopolitik risklerin de kredi notu için önem taşıdığına dikkati çekti.
Türkiye’de ekonomik büyümenin halen Ukrayna ve Rusya gibi büyük gelişmekte olan birçok ülkeden daha iyi durumda olduğunun altını çizen Rawkins, kamu finansmanı ve bankacılık sisteminin güçlü yapısını halen sürdürdüğünü ifade etti.
Geçen yıl yüzde 8,17 olarak gerçekleşen enflasyonun Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın hedeflerinin çok üzerinde bulunduğuna işaret eden Rawkins, petrol fiyatlarındaki düşüşle birlikte enflasyonun gerileyebileceğini dile getirdi.
“Türk bankalarının sermaye yeterlilikleri makul düzeyde”
Fitch Ratings Kıdemli Direktörü Janine Dow ise Türk bankalarının, karlılıkları sebebiyle uluslararası yatırımcılar için pozitif görünüme sahip olduğunu belirterek, “Türk bankalarının sermaye yeterlilikleri makul düzeyde. Ekonomik büyüme eğilimleri Türkiye’nin bankacılık sektörü açısından oldukça pozitif. Buna rağmen faiz ve kurdaki oynaklık, bankaların karlılığı ve yabancı para cinsinden kredilerin geri ödenebilmesini etkileyebilir. Döviz cinsinden borcun hızlı bir şekilde artması finansman risklerini yeniden artırabilir” diye konuştu.
Dow, Türk bankacılık sektörünün uluslararası pazarda etkin olmasını beklediklerini dile getirerek, Türkiye’de bankacılık sektörünün yapısının değiştiğini kaydetti.
Faiz ve kurdaki oynaklığın bankaların karlılığı ve yabancı para cinsinden kredilerin geri ödenebilmesini etkileyebileceğini anlatan Dow, döviz cinsinden borcun hızlı bir şekilde yükselmesinin finansman risklerini yeniden artırabileceğini vurguladı.
Türkiye’de 2015 yılında kredilerde yüzde 15-20 arası büyüme beklediklerini dile getiren Dow, sektördeki kısa vadeli yabancı para fonlamasındaki artışın dikkati çektiğini söyledi.
