Evden Çalışmanın Teknoloji Trendleri

By Fortune Türkiye

Pandemi ile birlikte dijitalleşme hız kazanırken uzaktan ya da evden çalışma, dijitalleşmenin merkezine konutları yerleştiriyor. Ofis olarak tasarlanmamış olan evler, hem yaşamın sürmesi hem de işlerin yapılması gereğine bağlı olarak dijital dönüşüm trendlerinin yeni sahnesi oluyor. 

Kerem Özdemir

Kimlerin evinde yemek masasının belirli saatler arasında çalışma masasına dönüşmüş olduğu ya da yatak odasının gün içinde kullanılmayan izole bir ortam olarak e-posta okumak için en uygun coğrafyaya dönüştüğü soruları, pandeminin ortaya çıkmasından önce hayatımızda çok fazla yer almıyordu. Bu sorulara yol açan gelişmeler, evlerin bir yandan teknolojiye yeni yatırımın yapılması ile birer teknolojik merkeze dönüşmesine neden olurken diğer yandan yeni teknoloji trendlerinin ortaya çıktığı yer olarak karşımıza çıkıyor. 

Pandemi sürecinde evler, sadece uzaktan çalışmanın değil uzaktan eğitim ve sağlık hizmetleri başta olmak üzere uzaktan gerçekleşen birçok işlevin merkezi haline dönüştü. Bu, kimi durumda ofislerden daha iyi teknolojik altyapıyı zorunlu kılıyor. Eşzamanlı olarak aynı yerden –yani evden– gerçekleştirilmesi gereken fonksiyonların ortaya çıkardığı koşullar, bağlantı, cihazlar ve aksesuarlar tarafında önce ihtiyaçların karşılanması için bazı ürünlerin alınmasına neden olurken sonrasında daha tatmin edici çözümlerin peşine düşülmesini getiriyor.

Bunların başında internet bağlantısı geliyor. İş tarafında –yapılan işe göre– canlı yayın, video kaydı ve video konferanslar ile aynı anda çocukların ve gençlerin katılması gereken çevrimiçi eğitim programları daha güçlü bir internet altyapısını gerektiriyor. Bunlarla aynı anda beden sağlığı için teletıp sistemlerini kullanmak ya da basit anlatımıyla video görüşme ile muayene olmak ya da beden ile birlikte ruh sağlığı için toplu meditasyon, yoga veya pilates yapmak gerekebiliyor. Bütün hane halkının evde olmasına bağlı olarak sınırsız sayıda kombinasyondan bahsetmek, biraz abartılı olsa da mümkün. İş hayatı ve özel hayatın birbirine girmesi ve çalışma saatlerinin esnekleşmesi, bu dünya ile ilgili yorumlarda abartı düzeyini giderek azaltıyor. 

ZyXEL Networks Türkiye Ülke Müdürü Tuğba Şişik

ZyXEL Networks Türkiye Ülke Müdürü Tuğba Şişik, “Teknolojik aletleriniz ne kadar gelişmiş olursa olsun, bunların internete bağlanabilmesi ve açılması noktasında bize ihtiyacınız var. Burada bilginin güvenliği de çok önemli. Dünyada sanal özel ağ (VPN) lisanslamasında patlama yaşadık çünkü kurumların içindeki bilgiler evlerin içine taşındı ve bunların güvenli olması lazım” diyor. 

Yeni teknolojileri kullanmaya daha hızlı başlayan bireyler ve regülasyonlara uyum sağlama konusunda daha dikkatli olan kurumların bu farklı özellikleri, işlerin eve taşınmasında optimum performansı yakalamak için birlikte kullanılması gereken iki önemli etken. Bu ikilinin doğru kombinasyonu ofisteki performansı ve hatta daha yükseğini yakalamayı sağlayabilirken internet hızı, güvenliği, bağlantının istikrarlı olması gibi çok sayıda ayrıntı, özellikle gerçek zamanlı olarak yürütülen veya müşteri memnuniyetinin daha belirleyici olduğu B2C işlerde daha kritik hale geliyor. Bu, bu ayrıntıların kurumlar arasındaki B2B işlerde daha önemsiz olduğu anlamına gelmiyor ancak B2C tarafındaki doğrudan ilişki ve tüketicilerin tercihlerini değiştirmede daha hızlı davranabilmesi, burada yaşanabilecek sorunların can yakıcı sonuçlarının çok daha kolay ortaya çıkmasına neden olabiliyor. Bu yorumu yaparken tabii ki güvenlik konusunu bir kenarda tutmak gerekiyor.

İki firma arasındaki tedarik anlaşmasının video konferansta görüntü kısa bir süre dondu diye iptal edilmesi çok kolay olmazken e-ticaret tarafında bütün müşteri deneyiminin herhangi bir noktasında yaşanan sorunun sipariş iptaline ya da siparişin hiç verilmemesine ve başka bir e-ticaret oyuncusuna yönelmeye kolayca neden olabildiğini biliyoruz. Pandemi sürecinde, sadece internet bağlantısının değil, lojistik ya da kargo şirketlerinde yaşanan sorunların da satın alma sürecini durdurduğuna çok fazla örnekte tanık olduk.

B2B taraf ise, biraz daha fazla oranda iş akışlarının sürtünmesizleşmesi ve çalışan performansının maksimize edilmesine odaklı gidiyor. Bu doğru yapıldığında iş modeli tarafında ileriye doğru atılmış önemli bir adımı oluşturuyor. Aynı zamanda şirketlerin her zaman en önemli sermayeleri veya değerleri  olarak ifade ettikleri ancak uygulamada bu sözlerinin hakkını vermedikleri insan kaynağının yeni normalde gerçekten en önemli kaynak–ve hatta asıl üretim aracı – haline gelmesiyle oluşan tabloda en önemli sürdürülebilirlik etkeni haline geliyor. 

ViewSonic Orta ve Doğu Avrupa Yöneticisi Hasan Koçyiğit

Evdeki dijitalleşme ve teknolojik araçlar, hem iş verimliliği ve performansı hem de yeni normalde üretimin temel unsuru haline gelen insanı desteklemeye odaklanmak zorunda. Monitör pazarındaki değişim bunun en açık göstergesi. ViewSonic Orta ve Doğu Avrupa Yöneticisi Hasan Koçyiğit, “Bizim ViewSonic olarak uzmanlığımız görüntü teknolojileri. Pandemiye kadar insanlar görüntü teknolojilerini sadece bir monitör, sadece bir ekran, sadece bir projeksiyon diye bakıyordu. Pandemi döneminde insanların gerçekten neye ihtiyaçları olduğunu veya şirketlerin çalışanlarının gerçekten neye ihtiyacı olduğunu daha iyi irdelemeye başlamasıyla iş değişti. Siz dizüstü bilgisayarda çalışırken de bir ekrana bakıyordunuz ama evinizi bir ofis ortamına çevirdiğinizde ya da bir çalışma ortamına uzaktan bağlandığınızda sizin aynı anda birçok şeyi görmeniz gerekiyor. Bunun için daha konforlu bir görüş alanına sahip olmanız lazım” diyor. 

Bu yorum, Koçyiğit’in pandemi öncesinde de sahip olduğu bir birikime dayanıyor. İstanbul’dan bu bölgeyi yöneten Viewsonic ekibi zaten daha önce hiç ofis ortamında çalışmamış olduğu için Koçyiğit evden çalışma ortamının yerlisi olarak karşımıza çıkıyor. Özellikle toplantı yönetimi konusunda söyledikleri dikkat çekici olan Koçyiğit, “Ekibimle ya da müşterimiz ile toplantıda sunum yaparken, diğer tarafta bir dokümandan toplantı ile ilgili olarak hazırladığım notlara bakmak istiyorum. Diğer tarafa bir beyaz tahta koyuyorum. Biliyorsunuz, her toplantıda bir beyaz tahta vardır” şeklinde konuşuyor. Bu sistem, toplantı odasının sanal olarak yeniden üretilmesine benziyor ve iş performansı açısından bakıldığında insanların alışık oldukları ortamı sürdürmenin işe katkısını anlamak çok zor değil.

Koçyiğit’in başka öncelikleri de var. Yazılımlar ile bu ortamın daha iyi sonuçlar yaratmasını sağlamak bunların başında geliyor. Yazılım odağı pandemi sürecinde daha da yükselmiş durumda. Eğitime odaklı çözümler, ülkenin ve dünyanın ihtiyaçları doğrultusunda yine daha önemli bir öncelik haline gelmiş. Görüntü teknolojilerinin daha kolay hissedilir bir boyutu ise, insan sağlığı noktasında karşımıza çıkıyor. Monitörün yüksekliğinin ve açısının yanlış olmasından kaynaklanan duruş bozuklukları bel, sırt ve boyun ağrıları ile çalışanı iş göremez hale getirebiliyor. Bu, verimlilik artışından ve performanstan bu kadar bahsedilen yeni normal için kabul edilemez bir durum ve Koçyiğit bunun etkisini, ergonomik ürünlere ilginin artmasında gördüklerini ifade ediyor.

Logitech Türkiye ve Orta Asya Ülkeleri Müdürü Mustafa Uyar

Benzer bir etki, aksesuarlar konusunda karşımıza çıkıyor. Pandemi öncesinde de bilgisayar faresi ya da mouse kullanımındaki hataların ciddi kol ve sırt ağrılarına neden olabildiği biliniyordu. Evden çalışma döneminde video konferans uygulamalarının kullanımındaki artışa bağlı olarak klavye ve fare ile daha uygun çalışma ortamı yaratma çabası sarf edildiğini belirten Logitech Türkiye ve Orta Asya Ülkeleri Müdürü Mustafa Uyar, asıl patlamanın webcam ve kulaklık pazarında yaşandığını belirtiyor. Bunun nedeni, video konferans şeklindeki iş görüşmelerinde görüntü kalitesinin çok önemli bir rol oynaması ancak Uyar, evdeki dijital dönüşümün çok daha kapsamlı olduğunu ortaya koyuyor. 

Uyar, bu dönüşüm hakkında “Herkesin şöyle ya da böyle uzaktan çalışma deneyimi vardı ama çocuk sayısına göre üç ila beş kişinin aynı evden uzaktan çalışmaya başlaması evlerde dijitalleşme zorunluluğunu yarattı. Bu zorunluluk da hepimize farklı farklı şeyler getirdi. Bunun bilgisayar sektörü için milat niteliği var: bir kriz olduğunda bilgisayar sektörü ilk kez bundan kazançlı çıkıyor. Aksesuar işine gelirsek; hepimiz laptop kameralarını kullanıyoruz ama müzik ve ses işinin realiteleri dönüşümü yaratıyor. Normal bir webcam’in kamerasından çok net görüntü almak mümkün değil ama harici bir webcam ile oyun alanınızı büyütebiliyor. Bu sayede yerine göre görüntünüzü 4K’ya çıkarabiliyor, sesinizi uzaktan alıp verebilmeye başlayabiliyorsunuz” diyor. Bu olanaklar tek başına da etkileyici olsa da, kalitesini artırarak yayın yapma ya da eğitimde konsantrasyonu artırma gibi sonuçlara bağlandığına etki daha net görülebiliyor.

Penta Satış Pazarlama Müdürü Gamze Okay

Bu etkiyi anlamak için Penta Satış Pazarlama Müdürü Gamze Okay’a kulak vermekte yarar var. Penta’nın da Mart 2020 ortasından itibaren uzaktan çalışmaya başladığını ve ekosistemini dijital araçlarla desteklediğini belirten Okay, “Bu dönemde PC ve bileşenleri, aksesuarlar, ağ teknolojileri ve görüntü teknolojilerinden kaynaklanan bir büyüme ile karşılaştık. Bu büyümenin aslında, uzaktan çalışma ve uzaktan öğrenmeyi destekleyen çözümler etrafında gerçekleştiğini görüyoruz. Bu büyümenin önümüzdeki yıl da özellikle bu çözümler özelinde devam edeceğini öngörüyoruz” diyor.

Kurumsal tarafta ise daha sabit bir tablo ile karşılaştıklarını söyleyen Okay, büyük projelerin ertelenmesinin ve zaruri ihtiyaçların karşılanmasına öncelik verilmesinin bu duruma neden olduğunu söylüyor. Bu tablo, yeni normalin bilişim trendlerinin de yeni normali belirleyen pandeminin diğer önceliklerde yarattığı hiyerarşiye uyacağını gösteriyor. Böylece insanın dijital dönüşüme uyum sağlaması değil, dijitalleşmenin asıl üretim aracı haline gelen insana hizmet ettiği bir dünya ortaya çıkacak. iPhone’un akıllı telefon dünyasını nasıl değiştirdiğini düşünün ve bunu hayatın bütün alanlara uyarlayın; yeni normalin teknoloji trendlerini göreceksiniz. 

BENZER MAKALELER

SON MAKALELER

Loading...