Ekonomistler Merkez’in kararını yorumladı

0
25

Merkez Bankası bugün gerçekleştirdiği PPK toplantısında değişikliğe gitmedi. Ekonomistler Merkez’in kararını ve açıklamasını yorumladı.

MERKEZ BANKASI FAİZLERİ DEĞİŞTİRMEDİ

‘TCMB FAİZ POLİTİKASINDA NORMALLEŞMEDEN UZAK’
Alternatifbank Ekonomisti Serdar Şenol, Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası’nın (TCMB) faiz politikasında normalleşmeden uzak kalmaya devam ettiğini belirtti.
  
Serdar Şenol yaptığı açıklamada, TCMB’nin piyasa beklentilerine paralel olarak  bu toplantısında da faizleri değiştirmediğini kaydederek, “PPK duyurusundaki açıklama bir önceki açıklamayla kelimesi kelimesine aynı” diye konuştu.     

Şenol, jeopolitik risklerdeki artışa ve ücret gelişmelere dikkat çekilmeye devam edildiğini belirterek, “TCMB’nin enflasyon görünümüne dair daha ılımlı bir söyleme geçmemesi risklerin devamına dair görüşe işaret ediyor. TCMB faiz politikasında normalleşmeden uzak kalmaya devam ederken, piyasa üzerinde etkili olabilecek bir yorum değişimine de gitmiyor. Bu nedenle, hem kur hem de faiz cephesinde bir etki beklemiyoruz” diye konuştu.

Ekonomist Şenol, sözlerini şu şekilde sürdürdü:

“TCMB, büyümedeki güçsüz seyri de dikkate alarak, piyasa koşulları elverdiği sürece faiz politikasında değişim yapmaktan kaçınacaktır. Erdem Başçı’nın görev süresi Nisan ayında dolarken, küresel volatilitenin de izin vermesi halinde, Nisan ayından itibaren piyasada para politikasında genişlemeci yönde hamleler beklenmeye başlanabilir.”
 
‘TCMB DURUŞUNU KORUDU’

Halk Yatırım yaptığı açıklamada; “Küresel düşük faiz ortamında, enflasyon risklerinde azalış, faizlerde düşüş eğilimini  destekleyecektir
 
TCMB bugünkü PPK toplantısında, beklendiği gibi, politika faiz göstergelerinde ve döviz enstrümanlarında herhangi bir değişikliğe gitmedi. Böylece, politika faizi olarak öne çıkan bir haftalık repo ihale faiz oranı %7,50’de  faiz koridoru ise %7,25-10,75’te aynı bırakılmış oldu.
   
Hatırlanacağı üzere, küresel ekonomide artan aşağı yönlü riskler ve finansal piyasalardaki sıkılaşma karşısında, TCMB’nin geçen ayki toplantısında normalleşme sürecini geri plana çektiğini izlemiştik. Petrol ve emtia fiyatlarında artan dalgalanma ve Çin ekonomisine ilişkin endişelerin ABD ekonomisinde yarattığı riskler nedeniyle FED’in faiz artırım senaryosunu yumuşatma eğilimi göstermesinin, gelişen ülkelerle birlikte, TCMB’nin de sadeleştirme adımlarını ötelemesi ve araç çeşitliliği politikasını sürdürmesine neden olduğunu söyleyebiliriz.

Bu ayki toplantısında da, bu genel duruşun ana hatlarıyla korunduğunu  enflasyon görünümünde kalıcı bir iyileşme olana kadar para politikasında sıkı duruşun korunması konusundaki kararlılığın sürdüğünü görüyoruz.
Faiz notunun detaylarında, büyüme görünümüyle ilgili olarak, artan jeopolitik riskleri göz önünde tutmaya devam ederken  Avrupa bölgesinin ihracatımız üzerindeki katkısında, önceki notlara göre daha güvenli bir yaklaşım dikkat çekiyor. Ancak, bölge ekonomisinde son dönemde artan zayıflıklar karşısında, net dış talebin büyümeye katkısıyla ilgili temkinli tutumumuzu sürdürüyoruz.

Enflasyon görünümüyle ilgili olarak, çekirdek enflasyonun gelişiminde ihtiyatlı duruş korunuyor. Bu ayın enflasyonuna ilişkin ilk tahminlerimiz, manşet enflasyonun geçen ay tepe yapmış olabileceğine  çekirdek enflasyondaki yükselişin de hız kesebileceğine işaret ediyor.

Petrol fiyatlarında son dönemde yükseliş eğilimi ön plana çıksa da, orta vadede ılımlı seviyelerin korunmasını, dolayısıyla enflasyon görünümünü destekleyen önemli bir unsur olmaya devam etmesini bekliyoruz. Gıda fiyatlarıyla ilgili son düzenlemeleri de, ancak genele yayılmasının sağlanması durumunda daha etkili bir unsur olacaktır. Ücretlere yapılan zammın enflasyon üzerindeki yukarı yönlü baskısı da talep koşullarına bağlı olacaktır.

Sonuç olarak, küresel düşük faiz ortamı, içeride makroihtiyati tedbirler ve likidite yönetimiyle sıkı duruşu devam ettirme politikasını devam ettirecektir. Enflasyonda bu ay ılımlılığın gözlenmesi, destekleyici küresel koşulların iç piyasa faiz oranları üzerinde aşağı yönlü baskısının belirginleşmesini sağlayacaktır.”

ENFLASYON HEDEFİ İLE GERÇEK ARASINDAKİ MAKAS AÇILIYOR’ 
Egeli&Co Portföy Yönetimi Araştırma Müdürü Güldem Atabay, Merkez Bankası’nın enflasyon hedefi ile gerçek arasındaki makas açılmaya devam ettiğini vurguladı.
   
Güldem Atabay Foreks’e yaptığı açıklamada, Merkez Bankası’nın mevcut ortamda faiz politikasında bir değişiklik yapmasının kimse tarafından beklenmediğini hatırlatarak, “Bu tabi değişiklik olmaması gerektiği için değil, Banka üzerindeki faiz indirme baskısı nedeniyle.  Keza, Banka’nın enflasyon hedefi %5 ama sene sonu enflasyon beklentisi %7,5  diğer yandan beklenti anketine göre piyasanın 2016 sonu enflasyon öngörüsü %8,5. Enflasyon şu anda %9,6’da.  Fonlama faizi %9 civarında  iki yıllık tahvil faizi %11,15’te. Kısaca, Merkez’in enflasyon hedefi ile gerçek arasındaki makas açılmaya devam ediyor” diye konuştu.

Araştırma Müdürü Atabay, şimdi üç önemli dönemeç bulunduğunu vurguladı ve şunları söyledi:

“Bankanın kendi yarattığı kavram olan “sadeleştirme” için ne zaman harekete geçeceği  enflasyon hedefi ve beklentileri arasındaki makası kapamak için gerçekten “sıkı para politikası” ne zaman uygulayacağı ve tabi yeni Başkan’ın Nisan sonrasında kim olacağı. Yeni Başkan’ın faiz indirme yanlısı mı yoksa rasyonel Merkez Bankacılığı yanlısı mı olacağı, yatırımcıların Türkiye’ye bakış açısında önemli bir kırılma noktası olacak. Tabii, kredi derecelendirme kuruluşlarının da.”

‘SADELEŞMEYE GEÇİŞ SONUCU ÇIKARILMAMALI’
Finans Yatırım’dan Baş Ekonomist Burak Kanlı, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) küresel oynaklığa atıfta bulunulmamasından ‘TCMB sadeleştirmeye geçecek’ gibi bir sonuç çıkarılmaması gerektiğinin 
altını çizdi.
   
Baş Ekonomist Burak Kanlı yaptığı açıklamada, TCMB’nin beklendiği gibi faizleri sabit tuttuğunu belirterek, “Karar metnindeki ifadeler de değiştirilmeden bırakıldı. Metindeki küresel oynaklığa atıfta bulunulmamasından ise ‘TCMB sadeleştirmeye geçecek’ gibi bir sonuç çıkarılmamalı. Zira, geçen toplantıda TCMB ‘küresel oynaklık değerlendirilmiştir’ ifadesini sadeleştirmeye geçmek için doğru bir vakit olmadığını belirtmek için bir seferliğine kullanmıştı” diye konuştu.
   
Kanlı, TCMB’nin öncelikli amacının faiz koridorunun üst bandı olan 10.75’i indirmek olduğuna değinerek, zira bu oranın hem Türkiye’de ‘carry trade’ yapmayı imkansız hale getirdiğini, hem de kredi faizlerinin yüksek seviyede kalmasına yol açarak kredi piyasasında sıkılığa yol açtığını bildirdi. Burak Kanlı, zaten sadeleştirmeye geçmek için küresel oynaklığın azalmasını bekleme kararı alınmasının ardında da bu faizi indirme isteği bulunduğunu söyledi.

‘BEKLE-GÖR POLİTİKASI’
Destek Menkul Değerler GMY İnci Özbek, TCMB’nin ‘Bekle-Gör’ politikasına devam ettiğini söyledi. Özbek, şunları söyledi:
   
“Yine Merkez Bankası’nın daha önce başlatacağını açıkladığı sadeleştirme süreciyle ilgili yeni bir bilgi olmadığını görüyoruz yani bu süreç raftaki yerini koruyor. 
   
Petrol fiyatlarında yaşanan gerileme ve ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faiz artırımlarını ertelemek zorunda kaldığı bir konjonktürün Merkez Bankası’nın bekle-gör duruşuna destek olduğunu söyleyebiliriz. 
   
Sürpriz faktörü taşımayan karar sonrası finansal piyasalar da tepkisiz kaldı. Dolar/TL karardan hemen sonra 2,93 seviyesinde işlem görmeye devam ediyor. Gösterge tahvil faizi %11’in üzerinde. Bist 100 endeksi de küresel borsalardan ayrışarak değer kazanmaya devam ediyor.
   
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın görev süresinin dolacağı Nisan ayına kadar Para Politikasında agresif bir adım beklemiyoruz. ”