SAP ve UNICEF’in, Türkiye dahil çeşitli ülkelerdeki gençleri eğitim ve yetenek gelişimi programlarıyla iş hayatına hazırlamak amacıyla başlattığı stratejik ortaklığın sonuçlarını anlatan SAP Global Kurumsal Sosyal Sorumluluk Başkanı Alexandra van der Ploeg, STEM eğitimine erişimi artırmada ülkemizin önemli bir ilerleme potansiyeline sahip olduğunu düşünüyor ve “Türkiye’nin gençlerin eğitimine ve gelişimine yatırım yapması elzem” diyor. – SEBLA KUTSAL
Almanya merkezli yazılım şirketi SAP SE ve UNICEF (Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu) 2019 yılında gençleri iş hayatına hazırlamaya yardımcı olmak amacıyla küresel Sınırsız Nesil (Generation Unlimited – GenU) projesi için stratejik ortaklık başlattı. Başlangıçta, eğitim modellerini uygulamak için Türkiye dahil olmak üzere üç ülke (Vietnam, Hindistan) seçildi. Fortune Türkiye’ye konuşan SAP Global Kurumsal Sosyal Sorumluluk Başkanı Alexandra van der Ploeg, projede ülkemize öncelik verilmesinde; büyük bir genç nüfusunun olması, pek çok sektörde nitelikli çalışan ihtiyacı bulunması, 15-19 yaş arasındaki gençlerin yüzde 17’sinin genel ve mesleki eğitim dünyasından uzak kalması gibi etkenlerin rolü olduğunu belirtiyor.
SAP olarak, her gencin eğitime ve yetenek gelişimi programlarına erişebildiği bir dünya yaratmaya yardımcı olmayı hedeflediklerini ifade eden Van der Ploeg, projenin Türkiye’deki gelişimini sayısal verilerle aktarıyor: “SAP ile UNICEF Türkiye, ülke genelinde gençlere adım adım dijital eğitim ve öğretim sağlayan Tasarım ve Beceri Laboratuvarları ağı kurdu. Bugüne kadar liselerde bu laboratuvarlardan 763 tane kurduk. Bu sayede 32 binden fazla öğretmenin eriştiği, ulusal bir Öğretmen El Kitabı geliştirdik. Ayrıca, 2022’de dezavantajlı liselerde Bütünleşik Fizik- Kimya-Biyoloji (FKB) Laboratuvarları kurulmasına destek verdik. Bu laboratuvarların amacı, öğrencilerin ‘yaparak öğrenmesini’ teşvik eden okul tabanlı yenilikçi öğrenme alanları sunmak. Öğrencilerin akademik ve STEM becerilerini geliştirmelerine ve eğitimdeki ihtiyaçların karşılanmasına yardımcı oluyoruz.”
HEM ÖĞRENCI HEM DE ÖĞRETMEN- LER IÇIN EĞITIM
Yarısı kız öğrenci olmak üzere 822 okulda 1 milyondan fazla öğrencinin tasarım, bilim ve sanat alanlarında daha kapsamlı bilgiler öğrendiğini dile getiren van der Ploeg, “Program aynı zamanda 488 yerel koordinatörün ve 81 ilde 763 lisedeki 32 binden fazla öğretmenin de yetenek gelişimine katkı sağlayarak, eğitimcilere beceri gelişimi konusunda yenilikçi ve etkileşimli eğitim modelleri sundu. Son üç yılda 1 milyondan fazla Türk gencinin ‘kritik dijital becerileri öğrenmeleri, bilgi ve deneyimleri paylaşmaları, ekip çalışması ve kendini ifade etme becerilerini geliştirmeleri’ için etkileşimli öğrenme portallarına erişimi sağlandı. Türkiye’deki gençler için inovasyon, iş yaratma ve girişimcilik konularında fırsatlar oluşturmayı hedefliyoruz” diyor.
Hindistan, Türkiye ve Vietnam’da uygulanan üç yıllık proje sürecinde 3 milyon gence küresel ekonomide başarılı olmak için ihtiyaç duydukları teknik ve kişisel gelişim becerilerini kazandırdıklarını, böylece başlangıçta hedeflediklerinin iki katı kadar gence destek verdiklerini belirten Van der Ploeg, Hindistan’da dijital erişim açığını kapatmaya ve ülkedeki 356 milyon genç için teknik becerilere eşit erişim sağlamaya odaklandıklarını, Vietnam’da ise dijital öğrenim müfredatı ve aktarılabilir becerilerin geliştirilmesini desteklemeye çalıştıklarını ifade ediyor. Hindistan’da 150 okulda 9’dan 12’ye kadar olan sınıflarda yüzde 49’u kız olmak üzere yaklaşık 25 bin öğrenciye ulaşıldığını; Vietnam’da 2 bin 199 usta eğitmenin teknoloji kullanımı ve sosyal beceriler konusunda eğitildiğini ve 10 milyon gence bu bilgileri aktaracak 700 binden fazla öğretmenin görev aldığı kademeli bir eğitim modeli oluşturduğunu öğreniyoruz.
IKINCI PILOT PROGRAM ‘YEŞIL EKONOMI’ ODAKLI
SAP, UNICEF ile ortaklığını üç yıl daha sürdürme kararı aldı. Bu ikinci program, dijital ve yeşil ekonomide (Nijerya, Filipinler ve Güney Afrika’da) iş becerileri sağlamak için bir pilot programın desteklenmesini içeriyor. Bu yeni projeye yeşil ekonominin eklenmesinin nedenini, “Ekonomik veya ekolojik sistemler üzerindeki herhangi bir zararlı etki, sosyal sistemler üzerinde bir etkiye sahip olacak ve genel olarak marjinalize edilmiş toplulukları orantısız bir şekilde etkileyecektir” sözleriyle açıklayan Van der Ploeg, sürdürülebilir ekonomiye katılmak için doğru kaynaklara ve becerilere sahip olmayanları zorlu ve engellerle dolu bir geleceğin beklediğini belirtiyor ve şöyle devam ediyor: “Bu gelişmeyi tanımlayan bir terim vardır: ‘Adil geçiş’. Bu, kimseyi geride bırakmadan adil bir şekilde gerçekleştirilmesi gereken iklim nötr bir ekonomi inşa etme sürecidir. Örneğin, Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) önümüzdeki on yılda 1,1 milyar işin, teknoloji tarafından radikal bir şekilde dönüştürülebileceğini tahmin ediyor. Dünya Ekonomik Forumu iş oranı artışı ve daralan hacmi arasında arasında genel olarak net bir pozitif görmesine rağmen, güncelliğini yitirmiş öğrenme programlarının gelecekte beceri uyumsuzluğunu daha da şiddetlendireceği açıktır. Bu nedenle, genç işsizliği ile daha yeşil bir ekonomiye geçiş arasında bağlantı kurmak, gençlerin karşılaştığı zorlukları ele almak için daha kapsamlı bir yaklaşım sağlar. Gençlere iş yaşamında başarılı olmaları için ihtiyaç duydukları bilgi ve becerileri sağlayarak ve sürdürülebilirliğe odaklanan sektörlerde yeni iş fırsatları yaratarak, genç işsizliğinin daha sürdürülebilir bir dünyaya geçişe katkıda bulunacak şekilde ele alınması mümkündür.”
YENI HEDEF: ILK YILDA 500 BINDEN FAZLA GENÇ
UNICEF ile genişletilmiş ortaklıklarının yeni bir “eğitimden kazanma” programı aracılığıyla türlü sebeplerle toplumdan dışlanmış gençlere dijital ve yeşil ekonomide başarılı olmaları için ihtiyaç duydukları bilgi ve becerileri sağlamaya odaklanacağını dile getiren SAP Global Kurumsal Sosyal Sorumluluk Başkanı Alexandra van der Ploeg; programın Nijerya, Kenya, Filipinler ve Güney Afrika’da pilot olarak uygulanacağını ve GenU’nun Gençlik Ajansı Pazaryeri (YOMA) platformundan yararlanacağını söylüyor. Ortaklığın hedefi; temel ve dijital beceri eğitimi fırsatlarıyla ilk yılda 500 binden fazla gence ulaşmak. Ortaklığın aynı zamanda, SAP’nin gençlere kariyerlerinde başarılı olmak için ihtiyaç duydukları sosyal becerileri, temel bilgileri ve SAP becerilerini sağlayacak istihdam hedefli eğitim girişimini de desteklemesi amaçlanıyor.
Türkiye özelinde izlenimlerini ve görüşlerini de paylaşan Van der Ploeg, ülkemizin başta kız öğrenciler
olmak üzere gençlerin STEM eğitimine erişimini artırmada önemli bir ilerleme potansiyeline sahip olduğunu düşünüyor. Öğrenme gündemini teoriden uygulamaya kaydırmanın, gençlerin pratik beceriler geliştirmelerine ve öğrendiklerini gerçek yaşam koşullarında uygulamalarına yardımcı olduğunu ve uygulamalı eğitimle gençlerin kendilerine sunulan çeşitli kariyer yollarını da daha iyi anlayabildiklerini belirten Van der Ploeg, “Birçok ülkede olduğu gibi Türkiye’nin de geleceğin öncüleri ve yenilikçileri olacak gençlerinin eğitimine ve gelişimine öncelik vermesi ve yatırım yapması elzem” diyor.
