Dünya ekonomisinde kara bulutlar

0
51

Son birkaç aydır yatırımcılar tüm dünyada borsalardan çekilirken, ABD haricinde küresel piyasaları izleyen endeks olan iShares MSCI ACWI ETF Mayıs 2017’den beri en düşük seviyeye geriledi. Grup geçen hafta da en son pik değerine göre yüzde 20 oranında gerileyerek ayı piyasasına girdi.
Dünyada ticaretle ilgili artan belirsizlik, zayıf ekonomik göstergeler ve bir dizi siyasi risk Çin, Güney Kore, İtalya ve Almanya’yı ayı piyasasına soktu. İspanya, Fransa ve Rusya’daki belli başlı göstergeler de ayı piyasasından yüzde 5’ten daha düşük düzeyde uzaktalar.
ABD ila Çin arasında tırmanan ticaret gerilimi Çin’in başlıca borsa endekslerinden biri olan Şanghay Kompozit Endeksi’ni haziran ayında ayı piyasasına soktu.
Geçen hafta da yeni rakamlar Çin ekonomisinin daha da yavaşladığını ortaya koydu. Perakende satışları kasım ayında son 15 yılın en düşük artışına tanık olurken, sanayi üretimi ise son üç yılın en düşük büyümesini gerçekleştirdi. Bu veriler belli başlı Asya borsalarını da ayı piyasasına soktu.

İtalya ve Almanya Avrupa’daki kan kaybının başlıca aktörleri 
Bu arada, Avrupa’da ise İtalya ve Almanya ekonomik yavaşlamada başı çeken ülkeler. İtalyan FTSE MIB mayıs ayındaki en yüksek değerine göre yüzde 24 oranında gerilerken, Alman DAX ise ocak ayındaki yüksek kapanış değerine göre yüzde 21 oranında değer kaybetti ve bu ayın başında ayı piyasasına girmiş oldu.
Yatırımcılar İtalyan ekonomisiyle ilgili kaygılar nedeniyle İtalyan hisselerinden uzak dururken, Almanya’da ise DAX özellikle ticaret sürtüşmelerinden olumsuz etkilendi. Nitekim üç büyük Alma otomotiv üreticisi Daimler, Volkswagen ve BMW ocak ayındaki yüksek değerlerine göre yüzde 20’nin üzerinde bir kayıp yaşadılar. Alman otomotiv endüstrisi ülke GSYİH’sinin yaklaşık yüzde 8’ini oluşturuyor. Alman hükümeti de 2018 yılı GSYİH büyüme tahminini geçenlerde nisan ayındaki yüzde 2,3’ten yüzde 1,6’ya düşürdü.
Bu arada, Brexit’le ilgili endişeler de euro bölgesinin genelinde kaygı yaratmış bulunuyor. Yatırımcılar Almanya ve İtalya’nın ardından Fransa’nın da ayı piyasasına gireceğini tahmin ediyorlar. Nitekim Fransa’nın CAC 40 Endeksi mayıs ayındaki yüksek seviyesine göre yüzde 15’in üzerinde değer kaybederek, ayı piyasasına yüzde 5’in altında bir seviyede yaklaştı.
Avrupa imalatının baş ölçümü olan IHS Markit Purchasing Managers Endeksi de geçen cuma son 49 ayın en düşük seviyesine geriledi. Bundan bir gün önce de, Avrupa Merkez Bankası 2018 yılı için GSYİH büyüme tahminini yüzde 2’den yüzde 1,9’a düşürdü. Gelecek yılki ekonomik büyüme tahminini de revize ederek yüzde 1,8’den yüzde 1,7’ye indirdi.
Nitekim Avrupa Merkez Bankası Başkanı Mario Draghi de, geçen hafta gazetecilere yaptığı açıklamada, Avrupa’daki son ekonomik verilerin yavaşlayan bir büyümeye işaret ettiğine dikkat çekti.

ABD’ye sinyal mi?
Ekonomik çalkantılar ve karamsar havanın ABD piyasalarını nasıl etkileyeceği merak ediliyor. ABD borsa indeksleri bazı olumsuzluklara rağmen halen küresel piyasalara göre daha iyi durumda. Ancak son gelişmeler yavaşlayan büyümenin ABD varlıklarını da olumsuz etkileyebileceğini ortaya koyuyor. Nitekim pazartesi günü Dow mart ayından beri en düşük seviyesinde kapanırken, S&P’nin kapanışı ise ekim 2017’den beri en düşük değerde gerçekleşti.
Dow ve S&P 500, yılın son ayını da tarihi bir kötü finalle uğurlayacak gibi gözüküyorlar. Her iki endeks de Büyük Buhran’ın yaşandığı 1931 yılından beri en kötü Aralık performansını sergiliyor.
Ayrıca belli başlı sektörlerdeki olumsuz tablo da yatırımcı güvenini sarsıyor. Materyal ve enerji hisseleri düşüşte. Dünya ekonomisinde yavaşlama beklentisi banka hisselerini de aşağıya çekiyor.
Yatırım stratejistleri ve analistlere göre, Almanya ve Çin’in gerilemesi ve ABD’nin de bu zincire eklenmesiyle, küresel ekonominin resesyona girdiği ya da resesyonun eşiğinde olduğu söylenebilir.
Sonuç olarak, iyimserliği destekleyen bazı faktörlere rağmen dünya ekonomisindeki zayıflık, ticarette süregelen belirsizlik ve bozulan yatırımcı güveni ABD hisselerinin 2019’da sıçrayışa geçme olasılığını düşürüyor.