ABD Merkez Bankası’nın (FED) faiz artıracağına yönelik beklentilere içerideki siyasi konjonktür eklenince dolar hemen hemen her gün rekorunu tazeliyor. Piyasada şimdi doların yeni hedefinin ne olduğu merak ediliyor.
Analistler, dolarda ilk hedefin 2.73 TL’yi geçmesiyle birlikte bir sonraki hedefin 2.75 olduğunu belirtirken, 2.75 TL geçildiğinde ise 3 TL’nin konuşulabileceğini ifade edenler bulunuyor.
T-Bank Başekonomisti Veyis Fertekligil, doların FED’in faiz artıracağına yönelik kaygılarla yükseliş eğiliminde olduğunu belirterek, “Tüm gelişmekte olan ülke para birimleri değer kaybediyor. Ama TL’nin diğer ülkelerden negatif etkilendiğini görüyoruz. Bunda da seçim belirsizliği etkili oluyor. Ayrıca, yeni ekonomi yönetiminin piyasalara güven verip vermeyeceği de merak ediliyor” dedi. Fertekligil’e göre, dolarda düşüş olması için hem içeride hem de dışarıda risk iştahının artması gerekiyor. Bunun içinde FED’in faiz artırımını 2016 yılına ötelediğine yönelik açıklamalar gerekiyor. İçeride de Merkez Bankası’nın faiz artırması doların gevşemesini sağlar. Ancak, kimse Merkez’in bu adımı atmasını beklemiyor.
>> Şimşek: Dolardaki yükseliş devleti olumlu etkiler
Belirsizlikler sürüyor
GCM Menkul Araştırma Direktörü Erdoğan Turan da belirsizlikler sürdükçe doların yukarı hareketine devam edeceğini söyledi. Turan, Türk lirasının şu anda yılbaşından bu yana gelişmekte olan ülke para birimleri içinde yüzde 15.67 değer en kötü performansı gösterdiğini kaydetti. Turan’a göre, dolardaki düşüşler yatırımcılar tarafından alım fırsatı olarak değerlendiriliyor, bu da kalıcı bir düşüşü engelliyor.
Turan, Merkez Bankası’ndan doğrudan bir müdahale beklemezken, diğer atacağı adımların kuru sınırlı etkileyebileceğini belirtti.
Borsada yabancı çıkışı var
ALB Forex Araştırma Uzmanı Eda Önder, “2014 yılının sonlarında 2015 yılına ilişkin olarak “bu yıl benim yılım” diyen doların yükselişi şaşırtıcı olmamakla birlikte, yurt genelinde seçim süreci ve özellikle ekonomi yönetimine dair belirsizlik ile Merkez Bankası’na faiz indirimi konusunda gelen eleştiriler beklenilenden hızlı bir şekilde kurun yükselişine sebebiyet verdi” dedi.
>> Zeybekçi: Kur dengesini bulacaktır, dokunmamak lazım
Önder, Borsa İstanbul’daki yabancı payının yüzde 62,23 seviyelerine gerilediğini belirterek, ocak ayında bu oranın yüzde 64,25 seviyelerinde bulunduğunu hatırlattı. Önder şu değerlendirmede bulundu: “FED’in faiz artırımında haziran ayının halen masada olması ile birlikte gelişmekte olan ülke para birimlerinin değer kaybetmesi, yurt genelinde Türk Lirasının kendine has hikayesi ile birlikte mevcut durumda yatırımcının TL bazlı varlıklarda, tahvilde ve hisse senedinde pozisyonunu azaltarak döviz pozisyonlarını artırması altında birçok neden yatmaktadır. FED politikalarına yönelik olan beklentiler küresel bazda doları değerli tutmakla birlikte, gelişmekte olan ülke kur sepetinde de negatif yönde hareketlere neden olmaktadır. İç konjonktüre bağlı endişeler ve seçim fiyatlamasının yakın olması da yatırımcıyı bu süreç içinde birikimini dolarda değerlendirme yoluna sevk etmektedir. TL’nin değer kaybetmesi BIST endekslerine satış getirirken, BIST’te yaşanan satışlara bağlı olarak son haftalarda Borsa İstanbul’da net yabancı çıkışı olduğunu görüyoruz. Bu da Borsa İstanbul’da yabancı oranının gerilemesine neden oluyor. TCMB’nin haftalık menkul kıymet istatistiklerine göre 2015 yılının ilk 14 haftalık periyodunda yabancı yatırımcı hisse senetleri piyasasında 649 milyon dolar satıcılıdır. 2014 yılının aynı döneminde ise yabancılar 674 milyon dolar alıcılıydı.”
