Devran mı, Yoksa Fed mi Döndü?

0
149

Haziran FOMC toplantısının ardından tüm piyasaların ciddi satışlarla karşılaştığını gördük. Genel olarak bu durum Fed’in beklenenden daha şahin bir görünüm sergilemesine bağlandı. Peki ama uzun süredir enflasyondaki sert yükselişin geçici olduğunu söyleyen Fed neden bir anda şahinleşme gereği hissetti?

Aslında ‘şahinlik’ olarak nitelendirilen konu Fed üyelerinin 2023 yılı içinde daha önce artış ön görmezken, daha doğrusu sadece yedi üye görürken, bu kez iki faiz artışı beklentisinin yansıtılması oldu. Bu elbette önceki toplantılara göre önemli bir değişiklik diyebiliriz. Ancak unutmamak gerekiyor ki Fed’in ekonomik tahminleri 2023 yılına kadar enflasyonun yüzde 2 üzerinde seyredeceğini ve 2023’te de yüzde 2.0 civarında seyrederken faizlerin sadece yüzde 0.625 civarında olacağını gösteriyor. Bu da enflasyonla çok sert bir mücadeleye girişildiğini söylememizi gerektirecek bir tablo değil.

Piyasalarda yaşanan satışın önemli nedenlerinden bir tanesi de daha önce yaşadıklarımız. Elimizde “taperig” yani varlık alımlarının azaltıması vakasına dair tek bir örnek var o da 2013 yılında Bernanke’nin konuşması ile başlayan ve 2015 yılında faiz artışları ile devam eden dönem. O tarihlerde de piyasanın stressli bir dönem geçirdiğini biliyoruz ve bugün de yatırımcılar aynı senaryonun işlemesinden tedirgin oluyor. Oysa o dönemde Fed yüzde 2 enflasyon seviyesini hedeflerken şimdi ortalama enflasyon hedefi ile hareket ediyor ve iş gücü piyasasında net bir toparlanmayı ön koşul olarak görüyor. Yani bir süre için geride bıraktığımız dönemde daha yüksek enflasyon oranları görsek bile Fed çok agresif olmayacaktır. Bu da aslında reel faiz artışının düşünülenden daha zayıf olabileceğine işaret ediyor.

Öte yandan Fed’in şahin söylemleri finansal piyasalar için bir anlam ifade edebilir ancak emtia piyasası açısından baktığımızda arz kaynaklı fiziksel sorunları çözemez. Bu nedenle emtia piyasasında yaşanan şişmenin sondürülmesi için ya arz sorunlarının bir an önce çözülmesi gerekiyor (ki zor ve alt yapı paketleri talebi daha da artırabilir) veya büyümede net bir yavaşlama yaşanması gerekecek. Önemli bir diğer nokta da tapering yani varlık alımlarının azaltılma tarihi. Temmuz FOMC toplantısında bu konunun tartışılması ve en geç Ağustos Jackson Hole veya Eylül FOMC toplantısında kararın açıklanmasını bekleyebiliriz. İşaret edilen tarih 2021 Aralık veya 2022’nin başı olacaktır. Cari tempoda Fed ayda 120 milyar dolar alım yapıyor ve tapering kararı alındığında aylık 10 milyar dolar indirime gidilebilir. Ancak tek dinamik Fed’in ne kadar alım yaptığı değil. Zira geride bıraktığımız dönemde destek paketleri nedeni ile Hazine ciddi oranda borçlanma gerçekleştirdi. Şimdi hem desteklere ihtiyacın azalması hem de ekonomik toparlanmaya paralel bütçenin toparlanacak olması nedeni ile Hazine daha az borçlanacak. Bu nedenle Fed nominal olarak daha az varlık alımı yapıyor olsa da etkinliğinde bir azalma söz konusu olmayacak. Özetle Haziran Fed toplantısı ile gelen satışların bir noktada durmasını ve piyasanın yeniden toparlanmasını bekliyorum. Ancak var olan düşük büyüme, teminat piyasası sorunları, yüksek kaldıraç, Euro bölgesinin problemleri gibi büyük riskler hâlâ konuşulmuyor veya çözüme yönelik adımlar atılmıyor. Bu da Fed’in yarattığı şimdilik teorik, tehlikeden çok daha önemli sorunlarımız olduğunu düşündürüyor.