Davos Artık “Gereksiz” Mi?

By Fortune Türkiye

Yıllarca iş dünyası liderleri, milyarderler, politikacılar, dünya sorunlarını konuşmak üzere Davos’ta toplanmayı alışkanlık haline getirdiler. 

Bu toplantılar belli bir gizlilik içerdiği için her zaman tepki çekti; ancak 1945’teki en büyük savaştan sonra ortaya çıkan bu yapı artık “modası geçmiş” de sayılıyor.

1970’lerin başından beri İsviçre Alpleri’ndeki kayak merkezi Davos’ta  düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu’nun bu yıl aralarında Alman Şansölyesi Olaf Scholz, Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen, Güney Kore Devlet Başkanı Yoon Suk-yeol ve ABD iklim temsilcisi John Kerry gibi isimlerin yer aldığı 2 bin 700 kişiyi ağırlaması bekleniyor. 

Bununa birlikte, 2020 yılından beri ilk kez düzenlenen bu toplantı, dünyadaki ekonomik ağır topların artık farklı oyun kuralları benimsedikleri, şirketlerin tedarik zincirlerini yakına taşıdıkları, stratejik depolamaların hız kazandığı ve bir zamanlar serbest ticareti alkışlayan kurumsal yöneticilerin jeopolitik risklerden gittikçe daha fazla kaygı duydukları bir sürece denk geliyor. 

Nitekim, Financial Times yazarı ve aynı zamanda globalizasyon yerine artık yerelleşmenin hız kazandığı “Homecoming” kitabının yazarı Rana Foroohar, “Davos’un artık gereksiz olduğunu düşünüyorum” diyor.

Global ekonomideki gidişat aslında 2008 yılı mali krizinden sonra değişmeye başladıysa da, Davos en büyük darbeyi son 12 ayda aldı.

Rusya-Ukrayna savaşı, Thomas Friedman’ın McDonald’s restoranlarına sahip iki ülkenin savaşmaması gerektiği teorisini hatırlattı. Savaşın başlamasıyla bini aşkın Batılı şirket Rusya’dan ayrıldı. Avrupa bir numaralı enerji tedarikçisi olan Rusya’yla bağlarını kesti. 

ABD ila Çin arasındaki gerilim de tırmanıyor.    

Aynı zamanda, ABD bilgisayar çipinden elektrikli araç parçalarına kadar her sektördeki etkinliğini artırmak için güçlü bir endüstriyel strateji ortaya koyuyor. Bu da, yeni teşviklerin kendi şirketlerinin aleyhine olacağından kaygı duyan Avrupa’yla gerilim yaratıyor. 

“İkisi arası” bir dönem

Viyana Uluslararası İlişkiler Okulu’nda uluslararası ilişkiler profesörü Markus Kornprobst, “Globalizasyon dönemi ya da deglobalizasyon süreci demek fazla basitçe bir anlatım olur” diyor. “İkisi arası bir dönem diyebiliriz.”

Nitekim Davos organizatörleri de rüzgarın artık farklı bir yönden estiğinin farkındalar. Gündemdeki paneller arasında “De-globalizasyon mu yoksa re-globalizasyon mu” ve “Jeopolitik parçalanmada ışıkları açık tutabilmek” gibi başlıklar var.

Öte yandan, bu yılki Davos toplantılarında önemli isimlerin olmaması da dikkat çekiyor. Nitekim ABD Başkanı Joe Biden, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping, Hindistan Başbakanı Narendra Modi, Fransa Cumhurbaşkanı Macron ve İngiltere Başbakanı Rishi Sunak katılmayacak. Bu tablo da, Davos’un zenginler ve güçlüler arasındaki şöhretini sürdürüp sürdüremeyeceğine dair soru işaretleri yaratıyor. 

BENZER MAKALELER

SON MAKALELER

Loading...