Coface Raporu: Büyümede yavaşlama sinyalleri

0
32

Üçüncü çeyreğe ilişkin göstergeler büyüme hızında yavaşlamaya işaret ederken, Avrupa’daki toparlanma ihracata destek verir nitelikte.

EKONOMİK VE SEKTÖREL GELİŞMELER
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Ekim ayında ihracat geçen yılın aynı dönemine göre %4,6 azalışla 11,7 milyar dolar oldu. Yılın ilk on ayında ise geçen senenin aynı dönemine göre ihracat %3,7 gerileyerek 116 milyar dolar oldu.

Tüketici fiyatları Ekim ayında bir önceki aya göre %1,44, yıllık bazda %7,16 arttı. Yurt içi üretici fiyatları ise Ekim ayında bir önceki aya göre %0,84, yıllık bazda %2,84 yükseldi.

TÜİK verilerine göre, Eylül ayında ihracat yıllık bazda %5,6 azalarak 10,9 milyar dolar, ithalat ise %0,7 azalarak 15,3 milyar dolar oldu. Dış ticaret açığı Eylül ayında yıllık bazda %14,1 daralarak 4,4 milyar dolar oldu. Ocak-Eylül döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre dış ticaret açığı %14,6 daraldı ve 42 milyar dolar oldu.

Ağustos ayında mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi bir önceki aya göre %9,4 arttı. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre %2,2 yükseldi. Arındırılmamış endeks, yılın ilk sekiz ayında sanayi üretimi artışının %2,5 olduğunu gösterdi.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Ekim ayında yaptığı para politikası toplantısında bir hafta vadeli repo ihale faizini %7,5’te, gecelik borçlanma faizini %7,25’te ve gecelik marjinal faizini %8,25’te sabit bıraktı.

Ekim ayında Reel Kesim Güven Endeksi, bir önceki aya göre 4,8 puan azalarak 101,7 oldu. Aynı dönemde imalat sanayi genelinde kapasite kullanım oranı 0,2 puan azalarak %76,4 seviyesinde gerçekleşti. Tüketici güven endeksi Ekim ayında bir önceki aya göre %0,3 azalarak 74,04oldu.

Tüketici güven göstergesi ile mevsim etkilerinden arındırılmış imalat sanayi (reel kesim), hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörlerine ilişkin güven göstergelerinin ağırlıklandırılarak birleştirilmesinden oluşan ekonomik güven endeksi, Ekim ayında bir önceki aya göre %8,3 azalarak 80,56 oldu.

Ekim ayında otomotiv ve hafif ticari araç pazarı yıllık %29 arttı. Yılın ilk on ayında ise yıllık bazda otomobil ve hafif ticari araç pazarındaki azalma %1 oldu.

Eylül ayında Türkiye genelinde konut satışları önceki aya göre %5,1 azalarak 108.918 adet oldu. Geçen yılın aynı ayına göre de satışlar %17,8 arttı. Sene başından beri ise satışlar toplamda %0,1 geriledi. Eylül ayında ipotekli konut satışları yıllık bazda %46,7 yükseldi. İpotekle alımlar birinci el satışlarda %44,8, ikinci el satışlarda %48,3 arttı. Peşin satışlar ise aynı dönemde %4,8 arttı. Yabancılara yapılan konut satışları yıllık bazda Eylül ayında %27,8 gerileyerek 1.276 adet oldu. Eylül ayında, yabancılara satılan konutların %17,7’sini Iraklılar, %11,8’ini Suudiler, %7,6’sını Ruslar ve %6,5’ini İngilizler ile Kuveytliler aldı. Yılın ilk dokuz ayında yabancıların konut alımları geçen senenin aynı dönemine göre %18,4 düştü.

GENEL DEĞERLENDİRME
Son dönemde açıklanan veriler, önceden de tahmin edildiği gibi, üçüncü çeyrekte ekonominin ivme kaybettiğine işaret ediyor. Temmuz ayında, yurt içinde yaşananlar nedeniyle sanayi üretiminde keskin bir düşüş görülmüştü. Ağustos ayında bu düşüş telafi edilmesine karşın, sene başından bu yana olan artış %2,4 gibi cüzzi bir oranda kaldı. Bu oran artış eğiliminin değişmediğini göstermesi açısından olumlu sayılabilir ancak ekonomik büyüme hızında yavaşlama olacağına işaret ediyor. Bu nedenlerden dolayı, Coface olarak 2016’da %3,8 ve 2017’de %4 seviyesinde bulunan Türkiye ekonomisine ilişkin büyüme tahminlerimizi her iki sene için de %3 olarak güncelliyoruz.

Talep tarafında ise Temmuz ayından sonra alınan önlemlerin, iç talebi son çeyrekte canlandırmaya başlaması bekleniyor. Yapılan faiz indirimleri ve kredilere ilişkin düzenlemeler ile birlikte tüketici kredilerinde bir miktar toparlanma mevcut. Bu dönemde, AB ülkelerindeki toparlanmanın devam etmesi, ihracat tarafında katkıda bulunuyor. Henüz Rusya ile ilişkilerde alınan mesafenin rakamsal boyutlara yansıdığını görmüyoruz. Bölgemizdeki jeopolitik risklerin arttığı bir dönemde, AB ekonomisinin toparlanması bu anlamda ihracatçılar için bir fırsat olarak görünüyor.

Kur, Türkiye gibi cari açık veren ülkeler için her zaman bir risk unsuru olmaya devam ediyor. Yurt içi ve bölgesel belirsizliklerin arttığı bu gibi dönemlerde, söz konusu riskin arttığını söyleyebiliriz. Bununla beraber, küresel ekonomideki toparlanmanın 2008 krizinden beri bir türlü eski seviyelerine ulaşamaması, ticaret hacminin yavaşlaması gibi unsurlar, karlılık oranları üzerinde baskı yaratmaya devam ediyor.