Coface: Kurlardaki değer kaybı, riskleri artırıyor

0
23

Coface, Aralık ayı için ekonomi raporunu yayınladı.

EKONOMİK VE SEKTÖREL GELİŞMELER
 Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Kasım ayında ihracat geçen yılın aynı dönemine göre %5 artışla 12 milyar dolar oldu. Yılın ilk on bir ayında ise geçen senenin aynı dönemine göre ihracat %2,4 gerileyerek 129 milyar dolar oldu.

 Tüketici fiyatları Kasım ayında bir önceki aya göre %0,52, yıllık bazda %7 arttı. Yurt içi üretici fiyatları ise Kasım ayında bir önceki aya göre %2, yıllık bazda %6,41 yükseldi.

 TÜİK verilerine göre, Ekim ayında ihracat yıllık bazda %3 azalarak 12,8 milyar dolar, ithalat ise %0,5 artarak 17 milyar dolar oldu. Dış ticaret açığı Ekim ayında yıllık bazda %13,2 genişleyerek 4,2 milyar dolar oldu. Ocak-Ekim döneminde ise geçen yılın aynı dönemine göre dış ticaret açığı %12,5 daraldı ve 46 milyar dolar oldu.

 Eylül ayında mevsim ve takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi bir önceki aya göre %3,8 azaldı. Takvim etkisinden arındırılmış sanayi üretimi bir önceki yılın aynı ayına göre %3,1 geriledi. Arındırılmamış endeks, yılın ilk dokuz ayında sanayi üretimi artışının %1,8 olduğunu gösterdi.

 Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kasım ayında yaptığı para politikası toplantısında bir hafta vadeli repo ihale faizini %7,5’ten %8’e ve gecelik marjinal faizini %8,25’ten %8,5’e yükseltti. Gecelik borçlanma faizini ise %7,25’te sabit bıraktı.

 Kasım ayında Reel Kesim Güven Endeksi, bir önceki aya göre 2 puan artarak 103,7 oldu. Aynı dönemde imalat sanayi genelinde kapasite kullanım oranı değişmeyerek %76,4 seviyesinde gerçekleşti. Tüketici güven endeksi Kasım ayında bir önceki aya göre %6,9 azalarak 68,93oldu.

 Tüketici güven göstergesi ile mevsim etkilerinden arındırılmış imalat sanayi (reel kesim), hizmet, perakende ticaret ve inşaat sektörlerine ilişkin güven göstergelerinin ağırlıklandırılarak birleştirilmesinden oluşan ekonomik güven endeksi, Kasım ayında bir önceki aya göre %7,4 artarak 86,55 oldu.

 Kasım ayında otomotiv ve hafif ticari araç pazarı yıllık %44,6 arttı. Yılın ilk on bir ayında ise yıllık bazda otomobil ve hafif ticari araç pazarındaki artış %4 oldu.

 Ekim ayında Türkiye genelinde konut satışları önceki aya göre %19,6 artarak 130.274 adet oldu. Geçen yılın aynı ayına göre de satışlar %25,1 arttı. Sene başından beri ise satışlar toplamda %2,4 yükseldi. Ekim ayında ipotekli konut satışları yıllık bazda %71,8 yükseldi. İpotekle alımlar birinci el satışlarda %61,1, ikinci el satışlarda %81,5 arttı. Peşin satışlar ise aynı dönemde %8 arttı. Yabancılara yapılan konut satışları yıllık bazda Ekim ayında %30 gerileyerek 1.566 adet oldu. Ekim ayında, yabancılara satılan konutların %16,3’ünü Iraklılar, %10,1’ini Suudiler, %8,6’sını Kuveytliler ve %8,4’ünü Ruslar aldı. Yılın ilk on ayında yabancıların konut alımları geçen senenin aynı dönemine göre %19,8 düştü.

GENEL DEĞERLENDİRME
Veriler, üçüncü çeyrekte büyümenin ivme kaybettiğini teyit ediyor. GSYİH’nin yaklaşık dörtte birini oluşturan sanayi üretimi verisi, üçüncü çeyrekte, önceki senenin aynı dönemine göre a%3,2 geriledi. Tarım ve hizmetler sektörlerindeki büyümenin, bu oranda bir düşüşü telafi etmesi zor olacağından dolayı, büyüme verisi üçüncü çeyrek dönemde muhtemelen eksi açıklanacak. Ayrıca sanayideki ciro kaybının önümüzdeki dönemde işgücü piyasasına olumsuz yansıyabileceğinin de altını çizmek gerekiyor. Üretimdeki düşüşün bir kısmının Temmuz ve Eylül aylarındaki uzun tatil günlerinden ve 15 Temmuz olaylarına bağlı olarak gerçekleştiği de göz önüne alınmalı, nitekim takvim etkilerinden arındırıldığında sanayi üretimindeki düşüş üçüncü çeyrekte %1,9’a düşüyor. Ancak yine de ana eğilimde sınırlı olarak bir gerileme var. Dördüncü çeyreğe ilişkin verilerde ise bir miktar toparlanma söz konusu. Özellikle otomobil ve konut gibi kredi faizlerine duyarlı sektörlerde satışlarda artış görülüyor. Bunda hem faizlerin görece düşük kalması hem de kurdaki artışın, bir kesimde servet etkisi yaratmasının etkisi bulunduğunu söyleyebiliriz. Sermaye malları ithalatındaki gerileme, sektörlerin geneline yaygın olarak yatırım eğiliminin zayıfladığına işaret ediyor.

Ekonomi yönetiminin talebi destekleyici olarak aldığı önlemler, son çeyrekte ve gelecek senenin başında toparlanmayı bir miktar desteklese bile Türk lirasındaki hızlı değer kaybı, yurt dışı finans piyasalarındaki oynaklıklar, yatırım eğilimindeki zayıflık gibi unsurlar, hem ekonomideki genel güven ortamı hem de firma bilançoları kanallarıyla büyüme üzerinde olumsuz baskı yaratabilir.

Bu dönemde büyümeye destek verebilecek unsurlar olarak AB ülkelerindeki toparlanmaya paralel olarak ihracatın artması ve kamunun yatırım harcamalarına kaynak aktarması gösterilebilir. Öte yandan, yapısal reformların hayata geçirilmesi de (yatırım teşvikleri, BES’e otomatik katılım gibi) büyümenin istikrarı konusunda oldukça önem taşıyor.