Coca-Cola Türkiye’nin orkestra şefi Galya Frayman Molinas

0
288

Fortune’un “En Güçlü 50 Kadın” listesinde XX’inci sıraya yerleşen Galya Frayman Molinas, çalışma hayatına Unilever Türkiye’de ürün müdürü olarak başladı. 1996’da Coca-Cola Türkiye ailesine katıldı. Henüz 42 yaşındayken Coca-Cola Türkiye’nin başkanı oldu. Son iki senedir de Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Bölüm Başkanı olarak pek çok ülkenin sorumluluğunu üstlendi. Göreve geldiği günden bu yana şirketin yönetici kadrolarında kadın sayısı arttı. Molinas’ın hayatı evle iş arasından çok, kıtalararası seyahatlerde geçiyor. Evde iş konuşmayı sevmiyor. Oldukça sabırlı. İyi bir maratoncu. Boğaz’ı yüzerek geçen ilk kadın yönetici. Ekip dayanışmasına yürekten inanıyor; özellikle de kadınların ağırlıkta olduğu güçlü bir ordusu var. Liderlik duruşunda onu farklı kılan şey ise, her sabah işe mutlu gelen insanlardan oluşan renkli bir dünya yaratmayı öncelikleri arasına koyması…
 
Coca- Cola Türkiye’nin 2013 performansı hakkında bilgi verir misiniz?
Türkiye’de sekiz kategoride 15 marka ile varız. Coca-Cola İçecek olarak, on ülkede faaliyet gösteriyoruz. Coca-Cola İçecek’in satış hacmi 2013’te yüzde 13 arttı ve 1,1 milyar ünite kasaya ulaştı. Net satışlar yüzde 17 artışla 5,2 milyar TL olarak gerçekleşti. İş ortaklarımızla büyüyoruz. İş ortaklarımızın girişimcilik ve inovasyon genlerini harekete geçiriyoruz. Burada en büyük desteği tüketicilerimizden alıyoruz. Bu sene 50’nci yılımızı kutluyoruz. En fazla çalışan ihraç eden şirketiz. Kısa vadede büyüme, ciro, kârlılık hedeflerimize ulaşırken uzun vadede sürdürülebilirlik adına söz verdiğimiz işleri yerine getirmeye odaklandık. 2009’da kurduğumuz Hayata Artı Vakfı ile 58 projeyle 1,2 milyon insana ulaştık. Toplam 20 milyon TL’lik yatırım gerçekleştirdik. Global ağda çok kuvvetli ve başarılı yöneticilerimizle önemli işlere imza attık ve atmaya devam ediyoruz.
 
Türkiye global operasyona hangi konularda örnek oluyor?
Türkiye’nin örnek olduğu üç önemli konu var. Birincisi kriz yönetimi. Bu konuda kasları gelişmiş bir ülkeyiz. Krizi nasıl yöneteceğimizi iyi etüt ettik. Bu anlamda senaryo planlamaları geliştiriyoruz. İkinci güçlü yönümüz, iletişim. Entegre pazarlama iletişimi alanında farklı mecralarda dünyaya örnek oluyoruz. Üçüncü örnek alındığımız nokta ise operasyonlar ve uygulamalar. Bugün şişeleme konusunda Coca-Cola İçecek olarak dünyanın altıncı büyük organizasyonuyuz. Uygulamalarda, pazardan satışa operasyon ağımızla örnek gösteriliyoruz. Meyve suyu işinde ise çok başarılıyız.
 
Coca-Cola İçecek başkanlığına giden yolda kariyer basamaklarını nasıl tırmandınız?
1989’da Boğaziçi Üniversitesi İşletme Bölümü’nden mezun oldum. Çok uluslu bir şirkette hızlı tüketim alanında çalışmaya başladım. Daha sonra Coca-Cola’ya geçtim. İş hayatımda her zaman farklı görevler üstlendim. Farklı coğrafyalarda yaşadım ve deneyim kazandım. Yöneticilerim de beni sadece pazarlama alanında görevlendirmediler. Orta Doğu, Balkanlar, Rusya, Belarus, Dubai, Hindistan, Pakistan gibi ülkelerden sorumlu pazarlama direktörü olarak çalıştım. Büyük sorumluluklar istedim ve bazı değerlendirmelere tabi tutuldum. Sınavlara girdim. Benimle ilgili bir sayfalık bir rapor çıktı. Öğrenmem gereken en önemli şeyin, daha geniş kitlelere hitap edebilmek için iletişim olduğu ortaya çıktı. Kolay bir süreç değildi. Üst düzey yöneticiler ve mentor’larla çalıştım. Türkiye ofisinin sorumluluğuyla başlayan süreç, yeni bölgelerin eklenmesiyle devam etti.
 
Peki, bu süreçte kadın yönetici olmanızın artıları ve eksileri neler oldu? Farklı kültürler ve farklı ülkeler size neler kattı?
2007 yılında bir gün, benim de aralarında olduğun 14 kadın yöneticiye bir mektup geldi. Coca-Cola CEO’su Muhtar Kent o dönemlerde kadın konseyini kuruyordu ve bize de görev vermişti. Kadın liderliğini güçlendirme konusundaki görevin stratejisini kurgulamamızı istiyordu. Yöneticilerimiz kadın çalışanları destekliyordu. Türkiye, kadın liderliği açısından Avrupa, ABD ve Hindistan’dan ileride. Bunun nedeni açık iletişim ve ortam. Türkiye yıllardır potansiyel vaat eden bir ülkeydi. Küçük bir yetenek havuzu vardı. Kurumlar en iyilerini seçmek zorundaydı. Sadece bu havuzun küçük olması nedeniyle kadın-erkek ayrımı yapılmadı ve kadınlar da önemli görevlere getirildiler. Kadın yönetici olmanın avantajı, bütünsel algılamadaki başarımız. Paydaş yönetmeyi seviyoruz. İkinci avantaj, aile ve iş dengesini iyi kurabilmek. Dezavantajı, erkek egemen iş dünyasında iletişim kurma tarzı. Üstlendiğiniz her rolle ilgili olarak sizden hep en iyisi bekleniyor. Bazen en iyisini yapamadığınızda ağır eleştiri alıyorsunuz. Farklı kültürler, sabırlı olmayı öğretiyor.
 
İş-özel hayat dengesini nasıl kurdunuz?
Çok seyahat ettim, bir dönem hayatımın büyük kısmı yurtdışında geçti. O zaman ailenizle, çocuklarınızla geçirdiğiniz zamanın değerini anlıyorsunuz. Planlı oluyorsunuz. Haftayı planlarım, günü planlarım. Her zaman plana uygun hareket etmem ama nerede saptığımı, bunu nerede telafi edebileceğimi görürüm.
 
Kadın istihdam oranınız nedir? Kadınlarla çalışmak zor mu kolay mı?
Coca-Cola Türkiye, Kafkasya ve Orta Asya Bölümü çalışanlarının yüzde 62’si kadın. Yönetim kadrosunun ise yüzde 60’ı kadın. Pozitif ayrımcılık yapmıyoruz. Biz hep ahengi kurmak ve korumak için uğraştık. Kadınlar daha iyi iletişim kurabiliyor, iş hayatına yakınlık ve sıcaklık kazandırıyorlar. Şirketlerde insan kaynaklarının çok önemli olduğuna inanıyorum. Coca- Cola çalışanına yatırım yapan bir şirket. Özellikle Y kuşağıyla yakından ilgiliyiz.
 
Liderlik ruhunuz nerelerde devreye giriyor? Hobi ve özel uğraşlarınız yönetim felsefenizi nasıl besliyor?
Ekip kaptanlığını seviyorum. Bir orkestra şefi olmak gibi… Bu orkestradaki her enstrüman çok değerli. Onlarla aynı eseri, hatasız çalmak önemli. Hobilerime zaman ayıran biriyim. Spor yapıyorum. İş hayatında zihinsel, duygusal ve fiziksel denge bir arada olmazsa sorun oluyor. Sporda hedefler koyup, bunları aşmak hoşuma gidiyor. Koşmayı ve yüzmeyi seviyorum. İki kez Boğaz yarışına katıldım. Ekipçe de yarışmalara katılıyoruz. Mesela geçen sene triatlon yaptık. 80 yaşında iki kişiyle koştum. Bu çok şahane bir deneyimdi.
 
İş hayatınızda zorlanarak verdiğiniz kararlar oldu mu?
Evet, oldu. İnsanın kendisini bulması uzun sürüyor. Bu yolun öğrettiği en önemli şey; insan kendi yolunu kendi çizmeli, emek sarf etmeli. Bölüm değiştirmek istemem benim için iyi bir deneyimdi. Türkiye’yi yönetmek farklı bir şey, başka ülkeleri yönetmek çok farklı bir şey. Bir şey öğrenip geri döndüğünüzde tekrar onu yaparım diyorsunuz. Bu bende böyle oldu. İnsanın kendi sınırlarını zorlaması çok zevkli. Ara sıra uçurumdan atlamak iyidir. Karar verirken ise en çok insanla ilgili kararlarda zorlanıyorum.
 
Hayatta aldığınız en önemli tavsiye nedir?
En önemli tavsiyeleri çalışma arkadaşlarımdan almışımdır. Çok sevdiğim iş arkadaşlarımdan biri, on sene evvel Orta Avrupa sorumlusu olarak giderken, “Çok zorlu bir döneme giriyorsun. Bu zorlu dönemde dilerim ki, sadece işini ve aileni düşünmekle kalmaz, kendine de zaman ayırırsın. Sakın kendini ihmal etme, bunun geri dönülemeyecek sonuçları olabilir” demişti. Bunu kulağıma küpe yaptım.
 
Başarı kriterleriniz neler?
Benim için başarılı olmak sadece evde ya da işte başarılı olmak değildir. Benim için her zaman dengeyi kurabilmek önemlidir. Bazen biri öne çıkar, biri geriye gider ama sonuç olarak bir dengeyi kurmak gerekiyor. Hayatınız istediğiniz doğrultuda gidiyorsa, bu benim için başarıdır. Birlikte çalıştığım insanların mutluluğu, keyif almaları çok önemli. Çok şanslıyım ki çok iyi bir ekiple çalışıyorum. Sürekli beraber çalıştığım ekibime çok güveniyorum, onlara sırtımı yaslayabiliyorum.
 
İyi bir Coca-Cola tüketicisi misiniz?
Günde mutlaka bir şişe Coca-Cola Zero içerim. Özellikle öğle yemeklerinde mutlaka bir tane içerim.
 
2014 ve sonrası için ajandanızda neler var?
2050 global vizyonumuz, sürdürülebilir değer yaratmak. Tükettiğimiz doğal kaynakları yerine koyabilmek için denge kuruyoruz. Su kaynaklarının korunmasına önem veriyoruz. 2014 ve sonrası için gazlı içeceklerin yanı sıra meyve suyu, su, enerji ve sporcu içecekleri, buzlu çay ve çaydan oluşan gazsız içecekler kategorisinde zengin ürün portföyümüzü daha geniş kitlelere ulaştırmak için operasyonel verimlilik yatırımları yapacağız. Yeşil teknolojiye odaklanacağız. Vizyonumuz, çalışanlarına ilham veren, katma değer yaratan örnek bir içecek şirketi olmak.
 
 

Nasıl bir yöneticisiniz?
Açık, net ve kararlı.
 
En son okuduğunuz kitap…
Irwin Yalom; “Nietzsche Ağladığında” ve Nietzsche; “İnsanca, Pek İnsanca”
 
En son seyrettiğiniz film…
The Remains of the Day
 
Sevdiğiniz müzik türü…
Klasik müzik seviyorum. Barok tarza bayılıyorum. Vivaldi, Haydn dinliyorum.
 
Hobiniz…
Piyano, arp çalıyorum. Yeni bir lisan öğrenmek gibi bir şey.
 
Tuttuğunuz takım…
Fenerbahçe