Dünyanın en büyük ikinci ekonomisi Çin, dünya üzerindeki ağırlığını git gide daha fazla hissettirmeye başladı.
Çinli tüketiciler ve yatırımcılar kendilerini neredeyse dünyanın her yerinde, her sektörde ön plana çıkarıyor.
HSBC’den Julia Wang ve James Pomeroy konuyla ilgili, “Çinlileri, Sydney’deki Taronga Hayvanat Bahçesi’nde, yeni bir Kore dizisinde, Londra’daki pahalı bir mağazada, multi milyon dolarlık bir futbolcu olarak, online ödeme sistemi kurucusu şeklinde ya da elektrikli araba üreten bir şirket olarak görmeniz mümkün. Dünyanın her yerinde, her sektörde Çin liderliği öyle ya da böyle kazanmayı başarıyor” diyor.
Yatırımcılar, Çin ekonomisindeki yavaşlamadan dolayı endişeli olabilirler, fakat Çinli tüketiciler yaptıkları harcamalarla dünya ekonomisini sallamayı sürdürüyor.
HSBC’nin raporuna göre, Çin 2015 yılında küresel ekonomiye Türkiye’nin tüm ekonomisi kadar katkı sağladı. Ayrıca Çin, toplam küresel yatırım talebinin yüzde 30’una sahip.
Çoğu tüketici git gide zenginleşiyor. HSBC nüfusun 3’te 2’sinden fazlasının 2025’te kentsel orta gelir sınıfında (günlük 12$-50$ arası gelir) bulunacağını aktarıyor.
Örneklersek, Çinli yatırımcılar dünya çapında futbol takımlarına yatırım yapmalarıyla dikkat çekiyorlar. Machester City’nin yüzde 13’ü, Atletico Madrid’in yüzde 20’si, Slavia Prague’nin yüzde 60’ı Çinlilere ait.
Film endüstrisini de unutmamak gerek. Wanda Group 2012 yılında ABD’li sinema zinciri AMC’yi, 2016 başında da Legendary Entertaintment’ı satın aldı.
Özetle, büyük resme bakıldığında Çin ekonomisi yavaşlıyor olabilir, fakat ülkenin küresel ekonomiye etkisinin giderek artığı su götürmez bir gerçek.
