Çin, Washington’un Cenevre ticaret anlaşmasını ihlal ettiği yönündeki iddialarını reddetti. Tersine, ABD’yi anlaşmanın maddelerini ihlal etmekle suçlarken, dünyanın iki büyük ekonomisi arasındaki ilişkiler daha da kötü bir aşamaya geldi.
Washington ila Pekin arasındaki sürtüşme, ABD Hazine Bakanı Scott Bessent ile Çinli mevkidaşı He Lifeng’in Cenevre’de buluşarak, gümrük vergilerinin büyük bir bölümünün 90 gün askıya alınmasına karar vermesinin ardından yatışmıştı.
Ancak Trump yönetiminin Çin’e yarı iletken tasarım yazılımı ve kimyasalların ihracatına kısıtlama getirmesi ve aynı zamanda, Çinli öğrencilerin vizelerini de iptal edeceğini açıklaması Pekin yönetimini öfkelendirdi.
Çinli yetkililer, bu adımların Cenevre’de varılan anlaşmayı ciddi şekilde ihlal ettiğini söylediler. ABD’nin Çin’in çıkarlarına zarar vermeye devam etmesi halinde, Pekin yönetiminin de kendi haklarını korumaya yönelik adımlar atacağı kaydedildi.
Çin nadir elementlere çok sıkı ihracat kontrolleri uygulamaya başladı ve Washington’un beklentilerinin tersine, bunları kaldırmayı düşünmüyor.
Analistler, Pekin yönetiminin “bu müzakerelerde katı tavrını korumaktan memnun olduğunu ve bundan vazgeçmek niyetinde olmadığını” belirtiyorlar. Çin’in ABD’yle olan herhangi bir anlaşmanın yalnızca kısa bir süreyi satın almaya yarayacağı, sorunu çözmeyeceğinin farkında olduğu belirtiliyor.
Trump, Çin’i ABD’yle olan ilk ticaret anlaşmasını ihlal etmekle suçluyor.
Singapur Ulusal Üniversitesi Doğu Asya Enstitüsü’nde profesör Bert Hofman, Trump Çin’in nadir element ihracatında “ağır adımlar” atmasından dolayı hayal kırıklığı yaşıyor.
Çin ticaret bakanlığı, Pekin yönetiminin mevcut anlaşmalara harfiyen uyduğunu, ABD’nin suçlamalarının “mesnetsiz” olduğunu söyledi.
Öte yandan, ABD ila Çin arasındaki gerilim ticaretin ötesine uzandığından, iki lider arasındaki görüşme olasılığı da azalıyor.
Singapur’daki Shangri-La Dialogue yıllık savunma zirvesinde konuşan Pentagon başkanı Pete Hegseth, Çin’in Hint-Pasifik bölgesindeki askeri varlığının genişlediğine dikkat çekerek, bölgedeki müttefik ülkeleri savunma harcamalarını artırmaya davet etti.
Hegseth’in bu sözlerine karşılık, Singapur’daki Çin elçiliği ise bir açıklama yayımlayarak, bölgesel barış ve istikrara yönelik en büyük ve asıl tehdidin ABD’nin kendisinin olduğunu belirtti.