Babacan: Temel öncelik cari açık ve enflasyonun düşürülmesi

0
24

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, önümüzdeki dönemde Fed’in atacağı adımlar konusunda karamsarlığa gerek olmadığını, ancak Türkiye’nin dengeli büyümeye ve büyümenin kalitesine dikkat etmesi gerektiğini belirterek; temel önceliklerinin cari açığın ve enflasyonun düşürülmesi olacağını söyledi.
 
İstanbul Finans Zirvesi’nde konuşan ve katıldığı bir oturumda soruları yanıtlayan Babacan, dünyadaki genel likidite tablosu açısından Amerikan Merkez Bankası’nın politikaları önemli olsa da, Türkiye için özellikle bankacılık sistemi açısından Avrupa’daki likidite durumunun daha büyük önem taşıdığını söyledi.
 
Babacan, “Önümüzdeki dönem kuşkusuz ihtiyatlı olmamız gerekiyor, ama ABD Merkez Bankası’nın atabileceği adımlar konusunda da asla bir endişe, karamsarlık içinde olmamak gerekiyor. Kuşkusuz dikkat edeceğiz, yakından izleyeceğiz. Kurumlarımız gerekli adımları, gerekli zaman mutlaka atacak, gereği neyse onu yapacak; ama öte yandan da herhangi bir karamsarlık, herhangi bir sıkıntı önümüzdeki dönemle ilgili biz açıkçası görmüyoruz” dedi ve ekledi:
 
“Cari açığı olan bir ülke olarak büyümemizin kaynaklarına dikkat etmemiz gerekiyor. Dengeli bir büyümeyi hep vurgulamamız gerekiyor. Kısa vadeli saman alevi gibi parlayan bir büyüme değil; uzun vadeli, istikrarlı, sürdürülebilir bir büyümeden bahsetmemiz gerekiyor. Büyümenin kalitesine dikkat etmemiz gerekiyor. Önümüzdeki dönemde Türkiye açısından en çok dikkat etmemiz gereken konuların başında bunlar gelmekte.”
 
Avrupa’daki çok yavaş ve kırılgan toparlanmaya cevap olarak, önümüzdeki dönemde Avrupa Merkez Bankası’nın daha aktif olduğu bir tablonun görüleceğini söyleyen Babacan, “Umut ediyoruz ki, Avrupa Merkez Bankası’nın bu genişleyici adımları, ABD Merkez Bankası’nın sıkılaştırıcı adımlarını dengelemekte önemli bir rol oynar. Çünkü Türkiye için bu önemli” diye konuştu.
 
Bundan sonraki dönemde büyümenin kaynağının yapısal reformlarla olması gerektiğine dikkat çeken Babacan, “Şu anda beş yıllık onuncu kalkınma planının özel dönüşüm planları üzerinde çalışıyoruz. 25 tane özel dönüşüm programı da yapısal reformların detaylandırıldığı 1,200’ün üzerinde eylemle 2018’e kadar takvime bağlandığı bir program olacak. Ekim sonu, Kasım başı gibi sayın Başbakan tarafından açıklanacak” dedi.
 
Bu yıl büyüme yüzde 3-4 aralığında olacak
Babacan, büyümede bu yılın tamamıyla ilgili beklentilerinin olumlu olduğunu belirterek; bugün itibariyle yüzde 3-4 aralığının emniyetli bir aralık olduğunu, OVP’de kesinleşmiş son tahminlerini duyuracaklarını ifade etti.
 
İç piyasa ile ilgili gelişmelerde de, borçlanarak harcamada dikkatli olunması gerektiğini ifade eden Babacan, tüketici kredilerindeki artış hızının düştüğünü, ticari kredilerin hızlı arttığını, bu tablonun da dengeli büyümeyi gösterdiğini belirtti. Babacan, bundan sonra da dengeli ancak daha yüksek bir büyüme istediklerini ve önümüzdeki dönemin ana konusunun bu olduğunu ifade etti.
 
Özel sektöründeki yatırımların yavaşlaması konusundaki soru üzerine ise Babacan, “Son bir yıldır yatırım harcamalarında arzu ettiğimiz tabloyu görmüyoruz. İmalat sanayine daha çok yatırımın olması önümüzdeki dönemde temel önceliklerimizden biri olacak… Yatırımcı için faiz bir maliyet unsuru, bunun yatırımlar üzerinde etkisi var, ama yatırım kararı verirken yatırımcı sadece faize bakmaz, ülkeye güven varsa yatırımcı kararını verir. Bizim asıl amacımız Hazine’nin borçlanma faizi, yatırımcıların kullandığı kredi faizlerinin daha düşük oranlara inmesi” dedi.
 
BDDK ve TCMB düzenlemeleriyle kredilerin sanayiye yönlendirildiği adımların atıldığını kaydeden Babacan, “Önümüzdeki dönemde gerekirse buna benzer adımları başka enstrümanlar kullanarak atabiliriz. Yatırımı daha cazip hale getirmek için makro ihtiyati tedbirleri kullanabiliriz” dedi.
 
Babacan, kredi kartlarına taksit sınırlaması konusundaki düzenlemelerle ilgili olarak da, tüketici kredileri veya borçlanıp harcama açısından gelinen noktanın arzu ettikleri bir nokta olduğunu belirterek, bunun yeniden farklı bir noktaya gitmesini istemediklerini kaydetti.
 
Buna karşılık sektör bazlı bazı küçük rötuşlar yapılabileceğini ifade eden Babacan, “Örneğin kuyumculuk sektöründe dört taksit uygulanması konusunda ilgili tüm kurumlar arasında ortak bir görüş oluştu. Böyle çok küçük düzenlemeler olabilir ama onun dışında çok geniş çaplı gevşetme yönünde bir tedbir asla gündemimizde değil” diye konuştu.
 
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın kredi derecelendirme kuruluşları için yaptığı açıklamalarla ilgili de değerlendirmede bulunan Babacan, söz konusu kuruluşların Türkiye’yi objektif değerlendirmeleri ve ülkenin ekonomik ve siyasi gerçeklerini daha yakından izlemeleri gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
 
“Bizim bu kuruluşlardan beklentimiz ülkeyi daha iyi anlamaları, daha geniş ekiplerle ve daha derinlemesine analizlerle Türkiye’nin gerçeklerini öğrenip kredi notlarını vermeleri ve ona göre yatırımcılara bu bilgileri ulaştırmaları.”
 
Erdoğan, kredi derecelendirme kuruluşlarının Türkiye hakkındaki değerlendirmelerinin siyasi olduğunu ve bu tavırlarını sürdürmeleri halinde Başbakan Ahmet Davutoğlu’ndan bu kurumlarla ilişkinin kesilmesini isteyeceğini söyledi.
 
Babacan, gıda enflasyonunun kontrol altına alınması için de, tarım ürünleri ile ilgili bir komite kurduklarını, komitenin önerileri doğrultusunda gerekli tedbirleri alacaklarını söyledi.