Asgari ücret pazarlığı başladı

0
28

AK Parti’nin 1 Kasım Seçimi öncesi açıkladığı “asgari ücreti bin 300 liraya yükseltme” vaadi nedeniyle bu yılki görüşmelerin önceki yıllardan farklı, kısa sürede uzlaşmayla neticelenmesi bekleniyor.

Yasa gereği beşer işçi, işveren ve devlet temsilcisi olmak üzere 15 kişiden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nda, işçi tarafını Türk-İş, işveren tarafını Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsil ediyor.

ÇALIŞMA BAKANI’NDAN aSGARİ ÜCRET AÇIKLAMASI

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının belirlediği üyelerden birinin başkanlık ettiği komisyon, en az 10 üyenin katılımıyla toplanıp, oy çokluğu ile karar veriyor. Oyların eşitliği halinde başkanın bulunduğu tarafın, çoğunluğu sağladığı kabul ediliyor.

Geçmiş yıllarda işçi kesimini temsil eden Türk-İş’in muhalefet şerhiyle kabul edilen yeni asgari ücretin, bu yıl AK Parti’nin “Asgari ücreti bin 300 liraya yükseltme” vaadinden dolayı kısa sürede uzlaşmayla belirlenmesi bekleniyor.

Önceki yıllarda dört veya beş toplantının ardından belirlenen asgari ücret rakamının, bu yıl 1-2 toplantının ardından açıklanabileceği öngörülüyor.

Asgari ücret, halen bekar bir işçi için brüt bin 273 lira 50 kuruş, vergiler ve kesintiler düştüğünde net bin lira 54 kuruş olarak uygulanıyor. Kapıcılarda ise normal işçilerden farklı olarak gelir ve damga vergileri kesilmediği için net bin 82 lira 47 kuruş olarak hesaplanıyor.

Asgari ücretin işverene toplam maliyeti ise bir işçi için bin 496 lira 36 kuruş düzeyinde. Bunun bin 273 lira 50 kuruşunu brüt asgari ücret, 197 lira 39 kuruşunu sosyal güvenlik primi, 25 lira 47 kuruşu işveren işsizlik sigorta fonu oluşturuyor.

“ASGARİ ÜCRET NET ÖDENMELİ”
Türk-İş Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, “Asgari ücret net ödenmeli, yılın ilerleyen aylarında vergi nedeniyle bir azalma olmamalıdır. Bu husus vergide adaleti kısmen sağlamaya yönelik olarak tüm ücretli çalışanların beklentisidir” dedi.

Irgat, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Reşat Moralı Salonu’ndaki Asgari Ücret Tespit Komisyonu toplantısında, Komisyonun çalışmalarının milyonlarca çalışan ile aileleri tarafından umutla takip edildiğini söyledi.

İşçilerin asgari ücret konusunda yıllardır işverenlerden alacaklı olduğunu ifade eden Irgat, hükümetin bin 300 lira olan asgari ücret vaadiyle bu alacağın bir kısmının tahsil edilmesinin yolunun açıldığını dile getirdi.

Asgari ücretli çalışanların aileleriyle insanca bir yaşam istediklerini dile getiren Irgat, şöyle konuştu:

“Ücretli çalışanlar üzerinde ağır bir vergi yükü bulunmaktadır. Öyle ki asgari ücretli bir kişi bile aralık ayında yaklaşık yüzde 20 oranında vergilendirilmektedir. Bundan dolayı asgari ücret net ödenmeli, yılın ilerleyen aylarında vergi nedeniyle bir azalma olmamalıdır. Ayrıca asgari geçim indirimi, asgari ücret seviyesine yükseltilmelidir. Bu husus vergide adaleti kısmen sağlamaya yönelik olarak tüm ücretli çalışanların beklentisidir.”

Asgari ücretin her türlü ekonomik yaklaşımın dışında, sosyal bir ücret olarak kabul edilmesi gerektiğini savunan Irgat, bu rakamın bir çalışanın ailesiyle insan onuruna yakışır yaşam sürdürmesi için gerekli tutar olduğunu söyledi.

Irgat, hükümetin bu yıl asgari ücretin belirlenmesi konusunda önceki yıllardan farklı bir tutum sergilediğini belirterek, “Beklentimiz asgari ücretin pazarlık ücreti olmadığı, bilimsel, objektif yöntemler ve güvenilir verilerle tespit edilen taban ücret olduğu genel kabulüne uygun çalışmaların yapılmasıdır” diye konuştu.

“Üretimin bir kısmı yurtdışına kaçacaktır”
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsilcisi Metin Demir de asgari ücretin bin 300 lira olmasının bu yıl siyaset kurumu tarafından belirlendiğini ifade ederek, işveren kesimi olarak “yüzde 30 civarında artan maliyetlerin ne kadarının, ne zamana kadar kamu bütçesinden karşılanacağı” sorusuna cevap aradıklarını söyledi.

İşveren kesimi olarak asgari ücretin aylık net bin 300 liraya yükseltilmesine karşı olmadıklarını vurgulayan Demir, işçi ve işverenden yapılan vergi ve sigorta primi kesintilerinin azaltılarak, net ücret ile işverene maliyet arasındaki farkın azaltılması gerektiğini yıllardır dile getirdiklerini anımsattı.

Ülkenin ekonomik ve sosyal risklerle yüz yüze gelerek zarar görmemesi için asgari ücretin işverene maliyetinin azaltılması gerektiğini savunan Demir, şunları kaydetti:

“Halen ülkemizdeki brüt asgari ücret düzeyi 13 Avrupa ülkesine kıyasla daha yüksektir. Bu ülkelerin çoğu Türkiye’nin en önemli ticari rakipleri arasındadır. Enflasyon yüzde 8 iken asgari ücretteki yüzde 30’luk ani artış tüm ücretleri yükseltecek, ortaya çıkacak domino etkisi sonucu istihdam azalacak, işsizlik artacak, ihracat gerileyecek, enflasyon yükselecek, kayıtdışı büyüyecek ve üretimin bir kısmı yurtdışına kaçacaktır.”
Açılış konuşmaların ardından basına kapalı olarak devam eden toplantıda, 10 Aralık’ta Türk-İş’in ev sahipliğinde ikinci kez toplanılmasına karar verildi.