AloTech’in Hedefi Milyar Dolarlık B2B Şirketine Dönüşmek

0
141

Aldığı yeni yatırımla özellikle Kuzey Amerika pazarındaki faaliyetlerine hız vermeyi amaçlayan AloTech, her yıl yüzde 25 büyüyen çağrı merkezi yazılımları pazarında yüzde 100’ün üzerindeki büyüme performansıyla Türkiye’nin milyar dolarlık B2B şirketi olmayı hedefliyor. LEVENT DAŞKIRAN

Çağrı merkezi sektörü, diğer sektörlerde olduğu gibi dijitalleşmenin hayatı ne kadar kolaylaştırdığını pandemi döneminde çok daha iyi kavradı. Pandemi öncesinde yöneticileri, takım liderleri ve müşteri temsilcileriyle bir arada çalışarak iş süreçlerini yöneten bu sektör, değişen koşullarla birlikte çalışanlarını eve göndermek zorunda kaldı. Bunun üstüne bir de çalışanlarını ve hizmetlerini evlere taşıyan diğer sektörlerin artan çağrı yükü eklenince, bu işi bulut üzerinden verimli ve kesintisiz bir şekilde yürütmek önemli bir ihtiyaç haline geldi.

2012 yılında kurulan AloTech, bu gibi ihtiyaçlara çözüm getirmek adına tüm çağrı merkezi fonksiyonlarını bulut üzerinden sağlayarak, geleneksel çağrı merkezlerinin yatırım maliyetleri ve işletme gereksinimlerini ortadan kaldırma hedefiyle faaliyet gösteren bir şirket. AloTech bugün 600’den fazla müşterisine sesli ve yazılı iletişim kanalları üzerinden çeşitli çözümler sunan, tüm hizmet portföyünü ‘kullandığın kadar öde’ modeliyle ücretlendiren bir iş modeline sahip. Üstüne geçen yıl yarattıkları Call Center Studio markasıyla global pazarlara açılmış, aralarında ABD, Romanya ve Nijerya’nın da olduğu 27 ülkede hizmet aylık 50-60 milyon dakikalık çağrı merkezi trafiğini yönetir hale gelmişler.

HEDEF MILYAR DOLARLIK ŞIRKETLER LIGINE KATILMAK

Tüm bu çabalar etkileyici bir büyüme performansını beraberinde getirmiş. AloTech Kurucu Ortağı Cenk Soyak, “Tüm bu çalışmaların neticesinde son birkaç yıldır yüzde 90-100 civarında büyüdük. Bu yılın ilk yarısında geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 100 büyümeye ulaştık” diyor. AloTech’in Türkiye’den çıkan yeni bir ‘teknoloji unicorn’u olacağına inandıklarını söyleyen Soyak, bu vizyonu şöyle detaylandırıyor:

“Yatırımcıların gözünde 1 milyar dolar değerlemeye ulaşma potansiyeli olan nadir teknoloji şirketlerinden biriyiz. Bunda büyüme hızımız, pazar payımız ve sunduğumuz ileri teknolojilerin büyük etkisi var. Türkiye’den çıkan ve hepimizi gururlandıran unicorn şirketlerinin tamamı B2C. Biz ise B2B Enterprise SaaS olarak adlandırılıyoruz. Marka bilinirliği, müşteri bulma, devreye alma, destek ve bakım gibi alanlarda farklı iş süreçlerine sahip, maliyetleri yüksek, yöntemleri az bilinen ve pazar dinamikleri devamlı değişen bir alanda faaliyet gösteriyoruz. Son iki senedir zor, zaman alan ve maliyetli olan bu dönemi geride bıraktık ve dünyanın her noktasındaki müşterileri kazanabilen bir sistemi çalıştırmayı başardık.” Bu potansiyel doğal olarak yatırımcıların da gözünden kaçmıyor. AloTech’e daha önce Nevzat Aydın, Ata Uzunhasan ve Mediterra Capital ortaklarından Cenk Coşkuntürk gibi sektörün önde gelen isimleri yatırım yapmıştı. Geçtiğimiz Ağustos ayında Collective Spark’ın en büyük yatırımcı olduğu üç milyon dolarlık Seri A yatırım turuna ise TechOne Ventures ile birlikte melek yatırımcılardan Nevzat Aydın (ikinci kez), Alp Saul, Galip Selçuk ve Kerim Kotan katıldı.

YATIRIMLARLA YURTDIŞI FAALIYETLERI GÜÇLENDIRILECEK
AloTech’in aldığı yeni yatırıma dair hedefleri arasında başta Kuzey Amerika olmak üzere halihazırda faaliyetlerini sürdürdükleri global pazarlarda etkinliklerini artırmak ve yeni coğrafyalara ulaşmak var. Soyak, yurt dışı açılımlarını güçlendirme planları hakkında şunları söylüyor:

“Biz bu işi küresel oyuncuların yıllardır baskın olduğu Türkiye pazarında, yerli ve milli bir yazılım geliştirerek başardık. Sadece ülkemizdeki değil dünyadaki rakiplerimize kıyasla da benzersiz bir teknoloji inşa ettik. Bugün bu küresel oyuncularla yurt dışında da rekabet ediyoruz ve onların son derece güçlü oldukları pazarlardan aldığımız pay hızla artıyor. Özellikle pandemi döneminde, verdiğimiz hizmet ve çözümlere yönelik talep artınca global pazarlardaki çalışmalarımıza hız verdik. O zaman gördük ki Kuzey Amerika pazarı ürün ve hizmeti alma noktasında hem daha hızlı karar veriyor, hem de bu pazarın maddi imkanları daha fazla. Dünyadaki tüm çağrı merkezi yazılımı pazarının yarısını Kuzey Amerika pazarı oluşturuyor. Bu pazara hitap eden bir ürün sunduğunuzda diğer coğrafyalara nazaran çok daha kolay satın alıyorlar. Burada Türkiye çağrı merkezi pazarının kalitesi, sunulan ürün ve hizmetlerin faydası ve pratik yaklaşımımız da büyük bir rol oynuyor.”

BÜYÜME HAMLELERI VE YATIRIM ARAYIŞLARI SÜRECEK
Soyak, bundan sonra da AloTech için yatırım turuna çıkmaya devam edeceklerini söylüyor. “Kuzey Amerika pazarındaki büyüme stratejimiz doğrultusunda ilk hedefimiz Amerika’daki risk sermayesi şirketleri olacak” diyor Soyak. “Mevcut yatırım hedeflerimize 12 ila 18 ay içerisinde ulaşmayı planlıyoruz. Bu süreçte yeni yatırım turu için görüşmelere başlayıp, iki sene içerisinde de yeni yatırım turunu tamamlayacağımızı düşünüyoruz.”

Soyak, AloTech’in büyüme stratejilerine paralel olarak yapacakları diğer atılımları şöyle sıralıyor: “İşveren markamızın en önemli hedeflerinden birini teknolojiyi yakından takip eden, hatta bu alanda öncülük etmeyi hedefleyen yeni yetenekleri bünyemize çekmek oluşturuyor. Çalışmalarımızın odağına Ar-Ge’yi yerleştiriyoruz. İstanbul’da bir Ar-Ge Merkezimiz bulunuyor. Şimdi de İzmir’de 10 kişilik bir ekiple AloTech Yapay Zeka Laboratuvarı kurarak, bu alanda istihdamın artırılmasını ve yeni kabiliyetlerin sektöre kazandırılmasını kendimize hedef olarak belirledik. Bu ekibimiz yapay zeka güdümlü karar destek sistemleri, yüz tanıma teknolojileri, sesi metne – metni sese dönüştürme, duygu durumu analizi gibi çalışmalar yapıyor. Yurt içi ve yurt dışı yapılanmamızda görev alacak yeni takım arkadaşlarımızla birlikte şu an 110 olan çalışan sayımızı yılsonu itibarıyla 150’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Üstelik pandemi itibarıyla başladığımız lokasyon bağımsız çalışma sistemimizi kalıcı hale getirdiğimiz için tüm çalışanlarımız global ortamda kariyer edinme fırsatı yakalıyor.”