Yapay Zekada 2030’a Kadar 15,7 Trilyonluk Büyüme

By Fortune Türkiye

Yapay zeka dijital çağın önemli bir devrimsel unsuru olduğunu kanıtladı. Amazon.com, Inc., Google LLC, Apple Inc., Facebook, International Business Machines Corporation ve Microsoft gibi teknoloji devleri, yapay zekanın araştırma ve geliştirmesine önemli ölçüde yatırım yapıyor ve böylece yapay zekanın piyasa değerini artırıyor. Bu bilgisayarlar, yapay zekayı kurumsal kullanım durumları için daha erişilebilir hale getirmek için çalışıyor. Ayrıca, çeşitli şirketlerin daha iyi müşteri sunumu sağlamak ve yapay zeka endüstrisi 4.0’daki varlıklarını belirlemek için yapay zeka geliştirmek benimsiyor.

Yapay zekanın günümüzdeki ekonomik etkisi, sektörel kullanım alanları ve gelecekteki büyüme potansiyeline dair kapsamlı verilerden oluşan rapora göre; 2024 yılını 136,6 milyar dolarlık bir pazar değeriyle kapatması beklenen küresel yapay zeka pazarının, 2025 yılında 500 milyar dolara, 2030 yılına kadar ise yüzde 40’a yakın bir birleşik büyüme (CAGR) oranı ile 1,81 trilyon dolarlık bir pazar büyüklüğüne ulaşması bekleniyor. Bunun yanı sıra 2030 yılına kadar küresel ekonomiye 15,7 trilyon dolar katkı sağlaması öngörülen yapay zekanın, bu katkının 6,6 trilyon dolarını iş gücündeki verimlilik artışlarından, 9,1 trilyon dolarını ise tüketici talebindeki artıştan sağlayacağı kaydediliyor.

2030’a kadar 133 milyon yapay zekalı yeni iş oluşturulacak 2000 yılından bu yana yapay zeka ile ilgili startup sayısının 14 kat arttı. Yapay zekanın 2030’a kadar 133 milyon yeni iş oluşturması öngörülüyor. Yapay zeka teknolojisi kullanan üretim şirketlerinin, geleneksel yöntemlerle çalışan rakiplerinden yüzde 12 daha iyi performans gösterdiğine vurgu yapılan raporda, çalışanların değişen iş piyasalarına uyum sağlamasına yardımcı olmak için yeniden beceri kazandırma programları, iş geçişi desteği ve eğitimin önemini ortaya çıkardığı sonucuna ulaşılıyor. Yapay zekanın verimliliğini artıran temel gerçek, küresel veri kümelerine erişimdir. Veri depolama ve kurtarma daha ekonomik hale geldiğinde, sağlık hükümetleri ve hükümetlerin araştırma alanında erişilebilir yapılandırılmamış veriler oluşur.

Araştırmacılar, yerel yağmur fiyatlarından klinik görüntülemeye kadar zengin veri kümelerine erişim sağlıyor. Zengin veri kümelerine erişim sağlayan yeni nesil bilgi işlem mimarileri, bilgi bilimcilerini ve araştırmacılarını daha hızlı yenilik yapmaya teşvik ediyor. Ayrıca derin öğrenme ve ANN’deki (Yapay Sinir Ağları) ilerleme, tatil, sağlık, üretim ve otomotiv gibi çeşitli sektörlerde AI’nın benimsenmesini de desteklemiştir. YSA, benzer kalıpları tanımada çalışır ve çözüm bulmaya yardımcı olur. Google Haritalar gibi teknoloji şirketleri, rotalarını kaydediyor ve ANN kullanılarak alınan geri bildirimler üzerinde çalışmak için ANN’yi benimsiyor. YSA, hassas ve doğru sürümlerin dağıtımı için geleneksel makine geliştirme verisinin yerini almaktadır. Örneğin, GAN (Üretken Çelişkili Ağlar) ve SSD (Tek Çekimli Çoklu Kutu Dedektörü) gibi bilgisayarlı görüş teknolojilerindeki son gelişmeler, dijital görüntü işleme tekniklerine yol açmıştır. Örneğin, düşük ışıkta veya düşük boyutlarda çekilen görüntüler ve videolar, bu teknikler aracılığıyla HD kalitesine dönüştürülebilir.

Bilgisayarlı görüş alanında sürekli araştırma, güvenlik ve gözetim, sağlık ve ulaşım gibi diğer sektörlerde dijital görüntü işleme için temel oluşturulmuştur. Makinedeki bu tür yeni yöntemler, AI çeşitlerinin sınıflandırılması ve dağıtılma biçimini değiştirmesi ayarlanabilir. Türkiye’deki her dört şirketten üçü, üretken yapay zekânın sektörlerinde 3-5 yıl içinde dönüştürücü etki yaratacağını öngörüyor. Araştırmaya katılanların %45’i Bilgi Teknolojileri bütçelerinin yüzde 10’undan fazlasını bu alana ayırmayı planlarken, en çok yatırım yapılması beklenen alanlar operasyonel süreçler, müşteri hizmetleri ve ürün/ hizmet geliştirme olarak öne çıkıyor. Veri güvenliği, maliyetler ve yetenek eksikliği ise ölçeklenmenin önündeki temel engeller olarak görülüyor. İşgücü dönüşümü konusunda ise Türkiye’deki özel sektör, üretken yapay zekanın esas olarak işlerin ve pozisyonların niteliğini dönüştüreceği konusunda büyük ölçüde hemfikir. Buna karşın, iş gücündeki sayısal değişim beklentileri daha temkinli; ani ve uç değişimler öngörülmüyor. Katılımcıların yüzde 88’i yapay zeka ile ilgili etik gündemini ve regülasyonları takip ettiğini belirtmiş olsa da bu farkındalığın çoğunlukla bilgi edinme düzeyinde kaldığı görülüyor.

BENZER MAKALELER

SON MAKALELER

Loading...